Osmanlı’dan Günümüze Millet Bahçeleri
  1. Anasayfa
  2. EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ

Osmanlı’dan Günümüze Millet Bahçeleri

0
Reklam Sponsoru

Kamusal alan, yalnızca modernitenin getirdiği yenilik ve değişimler için değil, mekânsal olarak kentlerin ve sosyolojik açıdan bireyin kendini nasıl ürettiğinin ve tanımladığının araştırılması bakımından da önemli bir alandır. Tanyeli’ye göre; yeşil alan toplumun kamusal alanlardaki yansımalarının görünür bir biçimidir. Bu doğrultuda park ve bahçeler, taşıdığı sembolik ve simgesel değerleriyle, var olduğu dönemde toplumun yaşam kültürünün yanında bilinç düzeyini de aktarmaktadır. Böylelikle, kültürel peyzaj niteliği kazanmakta; bu niteliğini tarihsel düzlemin kültürel ve doğal değerleriyle sürdürebildiğinde tarihi kentsel peyzaj olarak korunması ve yaşatılması gerekmektedir.

Kaynak: Millet Bahçeleri Rehberi

Anadolu’da yüzyıllar boyunca uygarlıkların birleşimi ile ortaya çıkan, diğer bahçe tarzlarından farklı mekânsal, yapısal ve bitkisel tasarım özelliklerine sahip, birden çok yapı gruplarını birbirine bağlayan yeşil alan yaklaşımının kültürel peyzajın başlıca ilkesi olarak göze çarptığı görülmektedir. Bu alanlar, hayatımızın her daim içinde gerek sosyal ve kültürel gerek yönetsel etkinliklerin bünyesinde yer aldığı mekanlar olmakla beraber doğal faktörlerin yanında inançlar, gelenek ve görenekler, beşerî faktörler tarafından şekillendirilmişlerdir.

Kaynak: Sabah Gazetesi

Tanzimat sonrası yapılan pek çok düzenleme ve değişiklik ile halkın yaşam tarzının dönüştürülmesi ve sosyalleşme gibi kavramlar neticesinde gelişen Millet Bahçesinin kent kültürümüzde sınırları tanımlı kamusal açık ve yeşil alan niteliğindeki ilk örneği Sultan Abdülaziz döneminde 1869 yılında yapılan Taksim Millet Bahçesi ve 1870 yılında açılan Kısıklı Millet Bahçeleri ile karşımıza çıkmaktadır.

‘Millet Bahçesi’ kültürel mirasımızın ve kültürel peyzaj faziletlerimizin bir parçası olup, hafızalardan silinmiş bu kavramı, tarihsel süreç içindeki kimliğini, sosyokültürel birikimini, çevresel ve ekolojik yapısı ile birlikte ele alarak yeşil alanların kültürümüzdeki önemini yeniden vurgulamaktadır. Yaşam tarzımızın ve deneyimlerimizin günümüze en güzel örneklerini yansıtacak ve ülkemizde bu çalışmalar yaygınlaştırılıp halkı doğa ile buluşturacaktır.

Bu yazı da ilginizi çekebilir:  Murou Sanat Ormanı: Japonya'da Bir Açık Hava Müzesi

Bilindiği gibi açık yeşil alanlar yaşamın her alanında karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle halkın doğayla olan bu buluşmasında yaşanabilir çevrelerin düzenlenmesi, bireylerin açık alan gereksinimlerini karşılayabilmek adına Millet Bahçeleri büyük önem taşımaktadır.

Kendi yaşamlarımızdan gözlemlediğimiz, birbirinden farklı özelliklere sahip engelli bireyler de göz önüne alındığında; sosyal refahlarına çözüm üretilebilmesi açısından Millet Bahçeleri önemli bir noktadır. Millet bahçelerinin geçmişteki izleri günümüz tasarımlarını da etkileyecektir.

Millet Bahçeleri ile;

  • Kamusal alanlara rekreatif değeri yüksek, ekolojiyi hedef alan sürdürülebilir açık yeşil alanların kentlere kazandırılması,
  • Yapılaşma sonucu meydana gelen, çevreyle ilgili ortaya çıkana problemlere karşı, halkın sağlıklı ve yaşam kalite değeri yüksek açık yeşil mekanlarda yaşamına devam etmesi,
  • Yapısal, bitkisel, coğrafi tüm özellikleriyle bulunduğu kente kimliğini kazandıran, gelenek, görenek ve alışkanlıklarını ön planda tutan ve önümüzdeki yıllarda peyzaj kimliği açısından fark yaratıp yer aldığı kente açık yeşil alanların kazandırılması,

amaçlanmıştır.

Yöresellik sadece konutla olmaz. Alanda yapılan sörvey çalışmaları sonucunda o yöreye özgü yerel bitki seçimleri yapılmalı ve suyun kıymetini her geçen gün daha çok anladığımız bu günlerde, su ihtiyacı göz önünde bulundurularak ekolojik ve ekonomik sebeplerden dolayı egzotik türler daha az tercih edilebilir. Kentin iklim yapısına uygun tasarımlar yapılmalıdır.

Kişi başına düşen yeşil alan miktarına baktığımız zaman diğer ülkelere oranla yetersiz durumdayız. Ama mevcut yeşil alanların içeriğine baktığımız zaman ise yüzölçümü çok az olmasına rağmen İstanbul’un Polonya ile aynı derecede olduğunu görmekteyiz.

Kentsel dönüşüm çalışmaları hızla devam ediyorken ve kentler yeniden inşa ediliyorken, nefes alınabilecek sağlıklı kentler için bu açık yeşil alanlar ya da yeşilin yoğunlukta olduğu alanlar Millet Bahçelerine dönüştürülebilir.

Bu yazı da ilginizi çekebilir:  Rattan Bahçe Mobilyası: En Güzel Kullanım Örnekleri

Günümüzde artarak devam eden yapılaşma projelerinin içerisinde yetersiz yer ayrılan yeşil alanlar varken öncelikle yapılması gereken mevcut yeşil alanları korumaktır. Özellikle stadyumların spor amaçlı kullanımı ortadan kaldırılmamalı, isimleri değişmemelidir. Mevcut açık yeşil alanlar korunmalı, ‘Millet Bahçesi’ ismi kente yeni kazandırılacak olan yeşil alanlara verilmelidir. Millet bahçesi yapılacak alanlar kent içinde kullanımda olmayan hazine ve askeri araziler olabilir.

Türkiye’nin deprem bölgesi olduğu göz ardı edilmeyip, kentlerdeki çarpık yapılaşma azaltılmalı ve kişi başına düşen açık yeşil alan miktarı bu kapsamda ele alınıp Millet Bahçeleri ile senkronize edilmelidir.

Hala yaşamakta olduğumuz Covid-19 günlerinde halkın doğayla buluşmasına imkân sağlayacak alanların gerekliliği göz ardı edilemeyecek kadar aşikârdır. Bu kapsamda Peyzaj Mimarlığı meslek disiplininin çalışma alanının kendisi olan ‘Millet Bahçeleri’ oldukça önem arz etmektedir. 

Millet Bahçeleri Rehberi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN’ın 81 ile 81 milyon metrekare Millet Bahçesi demesinin üzerinden 2 sene kadar bir zaman dilimi geçmesine rağmen Millet Bahçeleri rehberi henüz yeni yayınlanmıştır. Rehberin tasarımcılarla buluşması gecikmiş olsa da Millet Bahçelerinde bulunması gereken karakteristik özellikler başarılı şekilde açıklanmıştır.

Rehberde sözü edilen fonksiyonellik, erişilebilirlik, sürdürülebilirlik, süreklilik ve özellikle ekoloji Millet Bahçelerinin tasarımında başlıca önem arz etmektedir. Millet Bahçesi, bulunduğu kentin karakteristik özelliklerini öne çıkartacak ve bu özellikleri yaşatacak olmasının yanında engelli, engelsiz, yaş, cinsiyet ve kültür ayrımı olmadan herkesi kapsayan nitelikte olmalıdır.

Su, hayatımızın en önemli parçasıdır. Günümüzde sürekli artan nüfusa bağlı olarak artan su kullanımı gelecek yıllarda başlıca sorun haline gelecektir. Hızla artan yapılaşma projeleri ile birlikte orman alanlarının giderek azaldığı bir gerçektir. Hatalı arazi kullanımları ile tahrip olan doğa üzerinde birçok olumsuzluklar görülmektedir. Bunlardan birisi de beton yüzeylerin artması ile birlikte yağış sularının yüzey akışı ile uzaklaşmasıdır.  Çok önemli ve yeri doldurulamayacak kadar önemli bir kaynak olan yağmur sularının toplanması gerekmektedir.

Bu yazı da ilginizi çekebilir:  Bahçenizde Kullanabileceğiniz 10 İlgi Çekici Peyzaj Elemanı

Su kaynaklarının sürdürülebilir bir şekilde kullanılması, su tasarrufunun sağlanması açısından özellikle rehberde de sözü edilen Millet Bahçelerinde yağmur suyunun kullanılması büyük önem taşımaktadır. Bu sayede ekolojik denge korunması, bu sayede sürdürülebilir bir gelişimin sağlanması ve suyun daha verimli kullanılması açısından önemli bir adım atılmış olacaktır. Yağmur bahçeleri Millet Bahçeleri ile birlikte uygulandığında yaygınlaşacak ve suyun kullanımına önemli bir katkı sağlanmış olacaktır.

Millet bahçesi olarak yapılacak alanların planlama aşamasından itibaren ekolojik verileri doğru değerlendirmesi ve kente özgün kimliğini kazandıracak tasarımın uygulaması için projelerin Peyzaj Mimarları tarafından yürütülmesi gerekmektedir.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir