Caminin Yeşili; Köprüköy Camii
  1. Anasayfa
  2. Gezi Rehberi

Caminin Yeşili; Köprüköy Camii

0
Reklam Sponsoru

Akdeniz bölgesinde ve Çukurova’nın merkezinde bulunan Adana, müzelerden tarihi alanlara ve doğal güzelliklere kadar birçok turistik noktaya sahiptir.

Şimdi farklılığıyla ve güzelliğiyle gönlümüzü çelen bir yere, Yüreğir ilçesinde Seyhan Nehri’nin kıyısında bulunan Köprüköy Camii’ne gidiyoruz.

Adana Köprüköy Camii Tarihçesi:

Cumhuriyet’in ilk yıllarında (1923-1927) Selanik ve Bosna Hersek’ten Türkiye’ye gelen muhacirlerin bir kısmı o dönem köy olan Adana, Köprüköy bölgesine yerleşmeleri sonucu bir camiye ihtiyaç duyulmuştur. İş insanı Bosnalı Salih Efendi, cami yapılmasına öncülük ederek 1927’de inşaata başlanmıştır. Bosnalı Salih Efendi, caminin ahşap ve kerestesini karşılarken, inşaattan haberi olan Mustafa Kemal Atatürk de çinko ve diğer malzemelerin teminini sağlamıştır.  1930 yılında Köprüköy Camisi, ibadete açılmıştır.

1930 yılında ibadete açılan Köprüköy Cami’nin bazı bölümleri 1960 yılında betonarme ile güçlendirilmiş ve sürekli bakımı yapılmıştır. Köprüköy Cami; ağaçları, çiçekleri, sarmaşıkları ve Köprüköy mahalle sakinlerinin desteğiyle 1965 yılında  şimdiki halini almıştır.

Köprüköy Yeşil Cami

Köprüköy Camisi’nin hikayesi, 1960’lı yıllarda antik adıyla Toros Dağları üzerindeki geçit olan Gülek Boğazı’ndan getirilen bir kök sarmaşığın minarenin yanına dikilmesiyle başladı. Yıllar içinde o sarmaşık yeni kökler salarak caminin duvarları, kubbesi ve minaresini sardı. Köprüköy  Cami, yeni görünümüyle de  ‘Yeşil Cami’ olarak anılmaya başlamıştır. Halk arasında yeşil cami denildiğinde Adana’da burası akla gelmektedir. Bu fantastik  görünümdeki camii epey dikkat çekmekle birlikte bölgeye yerli ve yabancı turist çekmektedir.

“İyi insanlar cennete gider, değil!

İyi insanlar nereye giderse cennet orası olur.”

Osho

Caminin tarihi önemi nedeniyle yıllar önce harekete geçen bir grup mahalle sakini, caminin giderlerini üstlenerek, bahçenin  bakımı, sulaması, gübrelemesi, temizliğiyle birebir ilgilenmektedir. Dedelerinden kendilerine kalan bu tarihi mirasla bağ kuran mahalle sakinleri caminin korunması için gönüllü çalışmaktadırlar. Caminin arka bahçesine küçük bir bitki üretim alanı yapılarak çiçek ve bitkiler üretildi. Caminin güzelleşmesine iyilik hareketiyle katkı sağladılar. Caminin dış görünüşünden memnun kullanıcılar; duvarlarındaki sarmaşıkların izolasyon sağlamasıyla, kavurucu sıcakların yaşandığı Adana’da yazın sıcaktan kışın da soğuktan korunmaktadır.

Bu yazı da ilginizi çekebilir:  Bourtange Kasabası: Tarihin Dokusunda Saklı Bir Cennet

Bitki Varlığı:

Caminin avlusunda dut ağacı, servi, asma, begonya ve gül türlerinin yanı sıra lavanta, papatya, karanfil, nar, nergis, defne ve gelin duvağı gibi yaklaşık 260 farklı bitki türüyle  adeta mini bir botanik bahçesini andırmaktadır. Zengin bitki örtüsü ile huzur veren bir mekâna sahip caminin, Türkiye’de başka bir örneği ise bulunmamaktadır.

Adeta bir serviyi adıran minaresiyle hoş kokular ve rengarenk çiçekler içerisinde huzurlu ibadet etmek dışında bahçesinde bir kütüphane bulunmaktadır. Yaz aylarında Adana’nın sıcağından bahçedeki dut ağacının gölgesinde mahalle sakinlerinin kitap okuyup vakit geçirebileceği mistik bir mekan halini almıştır.

Caminin Diğer Özellikleri:

2012’de Adana’da düzenlenen en güzel cami yarışmasında da 2’ci seçilmiştir.

Camide sakalı şerif bulunmaktadır. Ramazan ayının Kadir gecesinde ziyaretçilere sergilenmektedir.

Yararlanılan Kaynaklar:

Peyzaj Mimarı

Yazarın Profili

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir