Peyzaj Mimarları kirli ve atıl mekanları dönüştürmeye devam ediyor. Büyük projelerin birçoğunun hikayesinde rastlarsınız: Eskiden gecekonduların olduğu, kirli bir suyun aktığı yerde inşa edildi diye. Örneğin daha önce yazılarımızda incelediğimiz Central Park veya ülkemizdeki Dikmen Vadisinin de böyle bir hikayesi vardır.
Bu parkın mimarı Anna Dietzsch de, Victor Civita Plaza adı verilen bu park alanını bir zamanlar São Paulo-Brezilya’da kirli, kahverengi bir alan üzerine ekolojik park olarak tasarladı. 130.000 metrekarelik alan daha önce bir çöp yakma fırınına ev sahipliği yapıyordu, bu nedenle alan temizlenmiş olmasına rağmen tasarım ekibi ortalama olarak yerden üç fit (1 m) yukarıda ahşap deck planlayarak kazı-dolgu işlerini en aza indirmeye çalıştı. Victor Civita Plaza ayrıca güneş panelleri, geri kazanılmış ahşap kullanımları ve retro donanımlı bir müzeyi de içeren birçok sürdürülebilir özellik içermektedir.
Park, geçmiş kullanımlarından dolayı arazide atılmış moloz kalıntılarını kullanarak alanın tarihini de korumaktadır. Ahşap Deck‘in yerden yüksekliği, üzerinde dolaşan insanlara alanın tarihini hatırlatıyor. Deck, çöp ve diğer atıklarla kirlenmiş toprağın üzerinde çelik bir konstrüksiyon malzemesi ile desteklenmektedir. Tasarım ekibi, parkın kullanım alanı içerisindeki kirlenmemiş arazi üzerinde farklı yapılar kullanmak yerine homojenliği sağlaması açısından aynı deck malzemesini her yerde kullanmıştır.
Ekolojik Park
Sitenin tasarımı, ziyaretçileri sitenin geçmişi ve bugünkü ekolojisi hakkında düşünmeye teşvik eder. Park içerisinde bir çok yerde yer alan panolar sayesinde ziyaretçiler, mekanı daha temiz, daha sağlıklı ve sonuçta daha sürdürülebilir hale getirmek için yapılan çeşitli işlemleri kavrayabilirler. Bu işlemler ahşap deck‘i inşa etmek için geri dönüştürülen ahşap, saha için enerji üreten güneş panelleri ve park alanındaki suyu temizlemek için kullanılan biyo arıtma havuz sistemleridir. Ayrıca, bir zamanlar çöp yakma fırınını barındıran bina, bir sürdürülebilirlik müzesine dönüştürüldü. Park alanındaki rekreasyonel tesisler, Sao Paolo gibi yoğun nüfusun yaşadığı bir merkezde, yakın yerleşim alanları için paha biçilmez bir ortam sunmaktadır. Parkta kapalı bir amfitiyatro müzik etkinlikleri için imkan sağlarken, bir toplum merkezi de eko-merkezli atölyeler için yer sağlar.
Bu park, sürdürülebilirlik ve ekoloji konusunda düşündüren ve eğiten konsept tasarımı sayesinde çevresindeki yerleşkelerin çevresel farkındalığını önemli oranda artırmış.
