Hızlı Git
Mekânların sahip olduğu hikayeler ya da şahit olduğu olaylar tasarımlar için her zaman bir ilham kaynağı olmuştur. Gerek fonksiyon gerekse form açısından projelerin kimliklerinin oluşmasında da etkili olmaktadır. Çin’in Yangtze Nehri Deltasında bulunan Hangzhou kenti de bugün inceleyeceğimiz parka esin kaynağı olacak birçok doğal ve göz alıcı değerlere sahiptir. Benzer şekilde Göl Kıyısı Parkı, 421 yılında Tao Yuanming tarafından yazılmış ve Şeftali Çiçeği Baharı (The Peach Blossom Spring) olarak adlandırılan bir hikâyeden ilham alınarak tasarlanmıştır. Yüzlerce yıldır insanların dışarıdaki dünyadan habersiz bir şekilde, doğa ile uyum içinde sürdürdükleri ütopik yaşamlarının keşfini anlatan hikâyenin izlerini park içerisinde yer yer görmekteyiz. Böylelikle geçmiş, doğa ve insan arasında uyumlu bir ilişki kuran Göl Kıyısı Parkı projesi, yaklaşık 1 hektarlık eğimli arazinin etkileyici ve verimli bir şekilde belirlenmiş mekânlara dönüşmesi ile ortaya çıkmıştır.
2018 yılında tamamlanan Göl Kıyısı Parkı ismini “Bin Ada Gölü” olarak da bilinen Qiandao Gölü’nden almıştır. 1959 yılında inşa edilen ve etrafındaki köyler ile tarihi alanların sular altında kalmasına sebep olan Xin’an Nehri Hidroelektrik barajı sonrası oluşan Qiandao Gölü; tertemiz suyu, sürekli renk değiştiren göğü ve yemyeşil doğası ile projeyi tamamlamaktadır.
Tasarım Ekibi
Göl Kıyısı Parkı’nın peyzaj tasarımı 2003 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde kurulan TOPOS Landscape Architects firmasına aittir. Kullanıcı hareketlerini yakından inceleyen, insanlar ve mekân arasında ilişki kurmayı hedefleyen ve modern çizgilere sahip olan TOPOS Landscape Architects, yaratıcı ve başarılı projeleriyle karşımıza çıkmaktadır.
Tasarım Stratejisi
Göl kıyısında uzanan bir araç yolu ile planlanması hedeflenen 10 katlı konut kulesi arasındaki bir alanda yer alan Göl Kıyısı Parkı, 9 metrelik yükseklik farkının meydana geldiği bir yamaç üzerinde konumlanmıştır. Öncelikle alanın genel planlaması ile başlayan peyzaj tasarımı, arazinin şekillendirilmesi, bölgedeki ağaçlı tepeler arasında kıvrımlı yürüyüş yolları ve mekânların tasarlanması ve son olarak su karşısında manzara noktası oluşturması aşamalarından geçmiştir.
Tasarım Bileşenleri
Eğimli Meydan
Park içerisinde eğimli bir alanda başlayan ve ziyaretçilere bahçeyi deneyimleme imkânı sunan yürüyüş yolu, kıvrımlı formda tasarlanan bir toplanma alanı ile devam eder. Sonrasında, aydınlatma sistemi ile vurgulanan ve parlayan bir gölü andıran bir meydan ile ilerleyen tasarım gençler için de çeşitli etkinliklerde aktif olarak kullanabilecekleri bir mekân oluşturur. Böylece görsel olarak etki altına alınan ziyaretçilere aynı zamanda sosyalleşme imkânı sunulmaktadır.
Esinti Bahçesi
Teraslandırılmış bir alan üzerine konumlanan Esinti Bahçesi; çiçekli ağaçlar, mevsimlik renklere sahip yerli bitkiler ve çeşitli süs çimleri ile oluşturulmuştur. Ayrıca bu bahçe, ziyaretçilerin farklı duyularına hitap edecek şekilde su öğesi ve zeminde tercih edilen dokulu malzemeler gibi detaylarla da donatılmıştır. Diğer bir deyişle, tasarım içerisinde kullanılan farklı renk ve boyutlardaki bitkiler, bej agrega beton, koyu gri kayrak taşı, basamaklar üzerinden akan su ve kaya çeşmeleri ile doğal ve yapay unsurlar arasında ilişki kurulmuştur.
Sessizlik ve Işık
Minimalist sarmal bir merdivenin dikkat çektiği “Sessizlik ve Işık” bölgesi, Qiandao Gölü’nün “Sualtı Antik Köyleri” ile ilgili hazırlanan sergiler bulundururken, ziyaretçilere de sessiz bir mekân deneyimi sunmaktadır. Merdiven boyunca ilerledikçe yavaş yavaş gökyüzü ile buluşan kişiler için dağlar ve açık göl manzarası eşliğinde sınırlı bir alanda sonsuzluk hissi yaratılmıştır.
Yansıma Havuzu
Havuzun iç kısmında yer alan aydınlatma elemanları ile adeta yıldızlı bir gökyüzünün yansıtıldığı, ziyaretçileri geniş bir göl ve dağ manzarası ile buluşturan Yansıma Havuzu, göl üzerinde dağılmış noktaları andıran adaları vurgulamak istercesine ışıklarla donatılmış ve böylece bin adalı Qiandao Gölü’nün ve sular altına gömülen sualtı antik şehirlerinin görüntüsünü çağrıştırmayı hedeflemiştir.
Ayrıca Qiandao Gölü’nün proje üzerindeki bir diğer etkisi yansıma havuzunun su seviyesinin, gölün mevsimsel dalgalanmasının bir sembolü olarak, 5 cm dalgalanacak şekilde tasarlanması aşamasında görülmektedir. Su üzerinde yüzer şekilde bulunan bir ada ise su seviyesinin 3 cm altında kalacak şekilde yerleştirilmiştir. Böylece, su seviyesi düştüğünde adanın ortaya çıkması ve havuzun dibinde yer alan ve gökteki yıldızları anımsatan ışıkların parlaması ile Qiandao Gölü’nün hikayesi yansıtılmak istenmiştir.
Cam Köprü
Park içerisindeki galeri ve minimal merdiven arasında camdan bir köprü ile bağlantı kurulmuştur. Cam Köprü, bambu ağaçlarından oluşan bir koru arasından ilerleyerek ziyaretçilere bambu yapraklarının hışırtıları arasında bir rota sunmaktadır. Kıvrımlı bir forma sahip olan bu yaya köprüsü aynı zamanda göl kenarındaki galeriye gelmeden önce kullanıcılar için sakin bir ortam yaratmaktadır. Köprünün bitişi ile başlayan adım taşları da su üzerinde yüzecek şekilde dikkatlice projeye yerleştirilmiştir.
Gök Kıyısı Parkı’nın ziyaretçiler tarafından en beğenilen özelliği insanlara sunduğu olağanüstü ve nefes kesen doğa manzarası olarak düşünülebilir. Özellikle Cam Köprü’nün karşısında, Galeri’nin lobisinden görülen panoramik manzara; parlak Qiandao Gölü’nün, yemyeşil dağların ve eşsiz gökyüzünün yansımasını insanlara sunmaktadır.
Malzeme Zenginliği
Bin Ada Gölü’nün yanına tasarlanan Göl Kıyısı Parkı projesinde, tıpkı şehrin sahip olduğu farklı doğal güzellikler gibi malzeme açısından da çeşitlilik sağlanmıştır. Proje kapsamında özellikle meydanlarda göldeki parlaklığı yansıtacak şekilde siyah, gri ve beyaz renklerde granit taşlar kullanılarak bir desen oluşturulmuştur. Buna ek olarak, sarımsı tonlarda granit taşlar aracılığıyla meydanlar için bağlantı yolları sağlanmıştır. Yine yürüyüş yolları ve kaldırımlarda bej agrega beton ve beyaz kuvars taşlar da tercih edilmiştir. Sadece yürüyüş yollarında bile bu kadar renk ve malzeme çeşitliliğinin görüldüğü Göl Kıyısı Parkı projesindeki çeşme elemanı zeminine siyah kayrak taşlar yerleştirilmiş, ek olarak mikro gözenekli volkanik kaya parçaları da kullanılmıştır. Yaya köprüsünün zemininde ziyaretçilerin topoğrafyayı gözlemleyebilmesi için cam malzeme, bir dağa benzetilen oturma elemanının şekillendirilmesinde paslanmaz çelik ve son olarak interaktif bir deneyim sağlayan rüzgârlı kinetik ekranda alüminyumdan yapılan parçalar kullanılmıştır.
Sadece tasarlanan fikirler ile değil, aynı zamanda mekanla kurduğu ilişkisi, malzeme çeşitliliği, insanlara sunduğu farklı deneyim olanakları ile son derece ince düşünülmüş bir park projesi inceledik. Su ile etkileşimini hiçbir zaman kaybetmemiş olan Göl Kıyısı Parkı, arka planında barındırdığı hikayesi ile görülmeye ve anlaşılmaya değer bir çalışma olarak karşımıza çıkmaktadır.