This post is also available in: English
Kıyafet nedir? Bizim ne tür ihtiyacımızı görür? İlk önce bunu izah etmek gerekir. Kıyafet en kısa tabiriyle bizi dış etkenlerden koruyan zamana ve mekana göre değişebilen, yeri geldiğinde söküğü dikilen bir örtüdür. Bizim için önemli olan, bazen estetik değeri, bazen de ihtiyacımızı gören ya da ikisinin olması da makul olan bir parça.. Bu da âlâdır ki bazen üstümüze oturan kıyafet demode olabilir. Çağa uygun olmadığını düşündüğümüz zaman eskisini atabilir, yenisiyle değişim yapabiliriz veya boldur terziye daraltmaya gidebiliriz. Peki; kıyafet bu anlamı taşırken ‘bunun şehir planlamayla ne ilgisi var?’
Şehrin Kıyafeti
Şehir Planlamada, şehir plancısının rolü burada şehre bir kıyafet dikmesidir. Her şehrin kendi bedenine özgü, birtakım ihtiyaçları olabilir, estetik gereksinimler, şehrin problemli alanları ya da şehrin içinde bulunduğu durum çağa ayak uyduramayabilir. Peki şehir plancısı bu durumda ne yapar? Bu problemleri veya problemler dahilinde olmazsa bile bu durumları (şehrin estetiği, ihtiyaç duyduğu donatı alanları…) ilk önce yaptığı analiz sonucu tespit etmesi gerekir. Şehir Plancısı yaptığı analizlerle tespit etmeye çalışırken tıpkı doktorun hastasına doğru teşhis koyması, tedavi süreci için ne kadar önemliyse, şehirlerin de böyle teşhislere tabii olması gerekir. Şehre doğru kıyafeti seçerken, yani planlama kararları getirilirken uzun vadeli, orta vadeli ve kısa vadeli plan kararlarının olması olasıdır. Bunu yine başta belirtiğim kıyafet seçimi yaparken şu parametrelerle değerlendirebiliriz:
- Palto zaruri ihtiyaçtır, bunu uzun vadede de gereksinim duyarız
- Veyahut pantolon herkesin gardolabında olması gereken bir parçadır. Bunlar olması gereken elzem ihtiyaçlardır.
- Diğer taraftan kıyafeti tamamlayan fular ve broş gibi parçalar her ne kadar elzem olmasa da estetik anlam taşımaktadır.
Şehir plancısı için de bu tür kavramlar söz konusudur. Bunu daha somut bir kavram üzerinden ifade etmek gerekirsek: Bugün şehirlerimizin en çok ihtiyaç duyduğu gereksinimlerden birisi, doğaya uyumlu olmaktır. İnsanoğlunun sürdürülebilir yaşam döngüsünün sağlanabilmesi için yaşadığı çevreye minimum zarar vermesi gerekir. Bunun yanında şehrin kamusal alanlarında (meydan, park, rekreasyon…), insanların birbiriyle temas ve iletişim halinde olması gerekir. Bu alanlar aynı zamanda şehre estetik işlev taşımalıdır.
Bir gardırobun seçkin olması oradaki bulunan parçalarla özdeştir. Buna örnek verecek olursak: gardıropta kot pantolon varken kumaş pantolonun olması, kumaş pantolon varken eteğin de olması, kışlık kıyafetin yanında yazlık kıyafetin olması daha seçkin bir izlenim verir. Şehirlerimiz için bunu düşündüğümüzde; şehirde ne kadar farklı kamusal alanlar varsa, koruyabiliyor veyahut inşa edebiliyorsak, o şehrin o kadar seçkin bir gardırobu olduğunu gösterir. Bunu şununla somutlayabiliriz: Tarihi mekanların korunması, ulaşımda çeşitliliğin olması, köhneyen bir mekan tespit edilip, yenilenmesi tıpkı kıyafetin söküğünün dikilmesi gibi…
- Nasıl gardırobumuz içindekilerin seçkin ve özgün olmasını istiyorsak şehirlerimizin de seçkin bir gardıroba sahip olması için böyle mekanlara ihtiyacı vardır. Bu mekanlar artırılabilir:
- Meydanlar
- Yeşil Alanlar
- Donatı Alanları(ibadet alanı, eğitim alanı, ticaret…)
- İdari Kuruluşlar
Bazı teoriler bunun üzerinde olmasa da: insan sadece teknoloji dünyasından ibarettir denmesi, mekanı dört duvar dört oda ve bir salon gereksinimi biraz gerçeküstü kaldığını ifade edebilirim. Çünkü bugün sosyal medyadaki herhangi bir paylaşımımız bile bulunduğumuz mekanın önemini ortaya koyuyor. Bunu basit bir örnekle izah edecek olursak, paylaşılan bir video veya fotoğraf bulunan mekanın kalitesini ve estetiğini yansıtıyor. Peki şehir plancısının rolü bu iken şehirde yaşayanlar olarak ne tür gereksinimlerimiz var? Çocuğun oyun oynadığı bir park var mı? Aile sağlık merkezi veya hastaneye erişimde sıkıntı yaşıyor muyuz? Tarihi mekanların şehirle bütünleştiğini hissedebiliyor muyuz? Ulaşım fırsatları yeterli mi veyahut trafiğin içinde sıkışıp kalıyor muyuz?
Neden ihtiyaçlarımız sadece bir odadan ibaret olsun? Sokağında koşabileceğimiz dans edebileceğimiz mekanlara ihtiyacımız yok mu? Dış mekan dediğimiz bu kamusal alanlar neden sadece bir an önce eve varmamızı gerektiren mekanlar haline gelsin? Şehri böyle düşündüğümüzde şehre uygun dikilen kıyafet o şehri anlamlı kılar. Şehir plancısının rolü şehre doğru kıyafeti dikmesidir. Acaba şehirlerimizi hangi kıyafetle görmek istiyoruz? Bu kıyafette aradığımız uyum nedir? Bu sorulara verilecek cevaplar şehrin kıyafeti nasıl olmalıdır sorusuna cevaplarıyla paralellik göstermektedir.
Hocam kaleminize sağlık 👏
Çok güzel konu edilmiş bir yazı şehir ve kıyafet ilişkisi gayet net ifade edilmiş tebrik ederim başarılarınızın devamını dilerim. Kaleminize sağlık…
Gerçekten müthiş bi bakış açısı okurken soluksuk ve ayni zamanda sorguladığım bi yazi oldu başarilarin devamini dilerim🤗
Eline emeğine sağlık, terzi Hatçem :)
Bakış açısı diye buna derim bu bir farkındalık bir sahiplik duygusu uyandırdı içimde her okuyan evet böylede olabilir şehirler hakkında değişik fikirler uyandıran etkili bir anlatım 🙏🤗
Yine her zaman ki gibi kusursuz aklında ki ni geçirebilmişsin seni tebrik ediyorum 👏
Ne mutlu bize…