Peyzaj Mimarlığının Doğuşu
  1. Anasayfa
  2. Tarih
Trendlerdeki Yazı

Peyzaj Mimarlığının Doğuşu

0
Reklam Sponsoru

This post is also available in: blankEnglish

Peyzaj mimarlığı, çeşitli unsurlar arasında bir ekosistem ve uyum yaratmak için yapı ile rezonansa giren insan yapımı bir özelliktir; estetize etme ve aynı zamanda doğaya insan müdahalesi dengesi yaratma girişimidir. Yıllar boyunca bu alandaki uzmanlar kendi tanımlarını ve teorilerini ortaya koydular, ancak genel fikir her zaman insanların büyüyen yaşam koşullarını sürekli olarak iyileştirmek olmuştur, çünkü bir insan doğayı aramadan asla gelişemez bir biyofilidir.

Peyzaj Mimarlığı doğayla yakın temasımızın simgesel kavramı olarak ne zaman ortaya çıktı?

Peyzaj sözcüğü ve kavramı köken olarak Hollanda’ dan İtalya’ ya geçmiş bir kavramdır. Perspektif yasalarının uzun süren gelişimiyle birlikte zihinlerimize yerleşmiştir. İş en başında perspektifin icadında düğümleniyor. “Meşru” sayılan perspektif, temsili düzeni ve temsili yaratma araçlarını bir amaca bağlayarak peyzaj kavramının tabloda görünmesini sağlıyor. Resimde veya intersiada (ağaç kakma sanatı) öncelikle “İdeal kentlerin” asık suratlı mimarileri ile görülür. Yalnızca resim bağlamında ele alınan manzara aldatmaca dışına çıkarak gerçek şehir silüetinde yer almaya başlamıştır. Peyzaj tarihi çok eskilere dayanmaktadır ama 16. ve 17. yüzyıldan önceki dönemler ile ilgili pek fazla ayrıntılı bilgi bulunmamaktadır. Yüzeysel olarak eskiye dayandığını söyleyebiliriz.

Genellikle tarih yazarları peyzaj mimarlığının doğuşunu yaklaşık 1415 yılına tarihlendirirler. Tarihte 3 kişi peyzaj mimarlığı teriminin üreticisi olarak görünüyor olabilir fakat İlk terimi kullanan insan Jean-Marie Marel’dir. Yazdığı bir kitapta terimden bahsetmiş hatta aslında şekil ve yön vermiştir. Daha sonra İskoçyalı mimar Gibert Laing Maison yazdığı bir kitapta peyzaj mimarlığı terimini ortaya koymuş ve şuan ki konumuna getirmiştir.

blank
Jean-Marie Marel

blank
Gilbert Laing Maison
blank
Büyük Ressamlarının Peyzaj Mimarlığı Üzerine

John Claudius Loudon, “Peyzaj Mimarlığı” terimini Meason’ın yazdığı kitaptan alıntılayarak, Gardener’s Magazine’de bu yeni duyulan terimi övgüler yağdırdı. Loudon’un Amerikalı hayranı Andrew Jackson Downing bu terimi aldı ve Kırsal Mimari’ye eşdeğer bir terim olarak kullandı. Downing’in hayranı Frederick Law Olmsted, terimi aldığında ona farklı bir anlam verdi. Olmsted vurguyu değiştirdi ve binalar arasında kurulan özel bir manzara türünü tanımlamak için peyzaj mimarlığını kullandı. Central Park, Olmsted’in sanatının ilk büyük örneğiydi. Ardından Olmsted, Boston’ da bir dizi harika park planladı. Çalışmaları Avrupa’da büyük beğeni topladı.

thumbnail
Önerilen Yazı
Peyzaj Mimarlığının Doğum Yeri: Central Park

1903’te iki adam bu terimi Dunfermline’daki Pittencrieff Park’ın tasarımı için bir yarışmayla bağlantılı olarak kullandı: Patrick Geddes ve Thomas Mawson. Daha sonra, İngiliz Şehir Planlama Enstitüsü’nün kurucu üyeleri oldular ve 1929’da Mawson, Peyzaj Mimarları Enstitüsü’nün, şimdiki Peyzaj Enstitüsü’nün ilk başkanı oldu. Eski bahçe tasarımcıları gibi, peyzaj mimarları da Bitki Örtüsü, Yer Biçimi, Su, Parke ve Yapıları kullanarak dış mekan tasarımı ile ilgilenmektedir.

Peyzaj mimarı terimini kullanmasa da Andre Le Notre bu işi yapmaktaydı. Kendisi bahçıvan bir aileden gelen bahçe işlerine düşkün bir mimardı. XIV. Kral Louis onu kraliyet bahçıvanı ilan etmesiyle ismi duyulmaya başlayan bir bahçe mimarı olmuştur. İlk projesi Fransa’ da yer alan Vaux Le Vicomte şatosunun bahçesidir. Daha sonra aslında altın projesi olarak görülen ve hala günümüzde bile hayranlık uyandıran Versailles Sarayı bahçesi, bu projesinden sonra ülke çapında ve farklı ülkelerde namı yayılmıştır. 87 adet projesi vardır ve Barok döneminin en önemli tasarımcılarındandır.

blank
ANDRE LE NOTRE
blank
VERSAİLLES GARDEN
blank
VAUX LE VİCOMTE
thumbnail
Önerilen Yazı
Ünlü Peyzaj Mimarları ve Eserleri

Frederick Low Olmsted ise unvanı ilk olarak kullanan peyzaj mimarıdır fakat terimi icat eden insan değildir. Frederick Law Olmsted, 19. yüzyılın ortalarında New York Central Park’taki profesyonel çalışması nedeniyle peyzaj mimarlığının babası olarak kabul edilir. Terim yeni olmasına rağmen, Mısır, Çin ve Hindistan’ın eski uygarlıkları aracılığıyla bir bakış açısına sahip olduğumuz için ilk kez görülmedi.

blank
Frederick Low Olmsted
blank
Central Park

Teorik açıdan Olmsted haklıydı, peyzaj mimarları mekanı tanımlayan unsurları oluşturur, ancak genel amaç mekan tasarlamaktır.

Tarihsel olarak bahçeler, kamusal zevkten çok özel yaşam için tasarlanmıştır. Eski Mısırlılar, Yunanlılar ve Romalılar kendi karakteristik bahçe tasarımlarını geliştirmişlerdir. İtalya, Tivoli yakınlarındaki Hadrian’ ın Villası, sonraki tasarımlar üzerinde büyük etkisi olan geniş bir zevk bahçesine sahiptir.

Bu yazı da ilginizi çekebilir:  İklim ve Çevre ile İlgili Önemli Gün ve Haftalar

blank
Hadrian’ ın Villa bahçesi

Rönesans döneminde, dış mekan peyzajının bir binanın uzantısı olarak kabul edildiği resmi bahçeler geliştirdi. Tivoli’ deki 16. yüzyıldan kalma Villa d’Este dikkate değer bir örnektir.

blank
Villa d’Este

Göçebe insan zamanında bile çeşitli Peyzaj teorileri onların hareket kalıpları, barınak seçimi ve doğa ile denge ilişkileri ile ilişkilendirildi.

Tüm dünyada daha medeni dönemlere doğru ilerledikçe, peyzaj, sivil unsurlardan daha çok bahçelerle ilişkilendirildi ve estetik çekiciliği olan bu büyük güzel bahçeler fikri popüler hale geldi. Ancak aynı zamanda sadece seçkinler ve toplumun soylu üyeleri için daha fazla kullanılmaya başlanıldı. Avrupa’da birçok kral ve soylu, bu ayrıcalıklardan yararlanırken, bunları yalnızca kişisel bir hobi olarak değil, toplumdaki güç ve statü göstermek için de kullandılar, özellikle İngiliz, Fransız, İspanyol ve İtalyan bahçelerinde birbirlerinden ilham alan bahçeler tasarlayıp uygulamışlardır.

Avrupa’nın en ünlü ve en eski Bahçelerinden biri, önde bir katedral ve arkada güzel bir dikdörtgen portakal bahçesi ile İspanya, Cordoba’daki Kurtuba camisidir.

Hem bahçe tasarımı hem de peyzaj mimarlığı, Vitruvius hedeflerine göre dış mekan kompozisyonu ve bahçe peyzaj tasarımının beş kompozisyon unsurunun kullanılması ile ilgilidir:

  1. Bitki örtüsü
  2. Yeryüzü şekli
  3. Yol yüzeyi
  4. Kaldırım
  5. Yapılar

Bahçe tasarımı ile peyzaj mimarlığı arasındaki temel fark, birinin özel alanla, diğerinin ise kamusal alanla ilgili olmasıdır.

Halka açık park, bir örtüşme alanıdır ve tasarım alanı olarak peyzaj mesleğinin kökeni olarak sayılmaktadır. Peyzaj mimarları sınırlı sayıdaki bahçe tasarım çalışmalarının yanı sıra yollar, rezervuarlar, nehir ıslahı, taş ocakları, ormanlar, toplu konut geliştirme, sanayi siteleri, şehirleşme ve daha birçok proje türünde çalışmaktadır.

Peyzaj Mimarı

Yazarın Profili

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir