Yeni Nesil Mimari
  1. Anasayfa
  2. Kavramlar

Yeni Nesil Mimari

0
Reklam Sponsoru

‘’Ekolojik tasarım devriminin önündeki en büyük engel teknoloji veya bilim değil, insanın kendisidir. Gerçek bir tasarım devrimi, insanoğlunun hedeflerini ve ekolojik çöküşün başlıca nedeni olan yaygın politik, ekonomik ve kurumsal yapıyı değiştirmelidir…”

İnsanoğlu var oluşundan bu yana yaşamını sürdürebilmek için doğadan ve doğanın sahip olduğu kaynaklardan yararlanmıştır. İnsanoğlunun bir parçası olan doğa; teknoloji gelişimi, kontrolsüz kentleşme, artan kara yolu inşaatları, mekanik sistemlerin üretimi gibi nedenlerle zarar görmektedir. Sonucunda kaynakların tükenmesi, kirlilik ve atık üretimi, doğaya yabancılaşma gibi sorunlarla karşı karşıya kaldık. Bu sorunlara çözüm bulmak adına dünyanın dört bir yanından mimarlar, peyzaj mimarları ve pek çok farklı alandaki tasarımcılar çalışmalara başladı. Günümüzde disiplinler arası bütünleyici bir yaklaşım içerisinde çözüm bulunmasına dair yöntem ve arayışlar geliştirilmektedir.

Yaşadığımız zaman diliminde insan gereksinimlerini yüksek düzeyde karşılayan, uyumlu, üretken,  ekolojik, enerji etkin ve son teknolojik gelişmeler doğrultusunda düşünülmüş tasarımlara ihtiyaç duyulmaktadır.  Çelik Eren Gezgin’in tanımladığı gibi ‘’her şeye rağmen’’ değil, ‘’her şeyi dikkate alarak’’ yaşam sürdürme çabası olmalıdır ve bu kavram, insanoğlunun ılıman iklimlerde güneye bakan mağaraları, kuzeye bakan mağaralara tercih ettiğinden bu yana var olmuştur.

Yeni ekolojik tasarımcılar, geçmişe ait iklimle uyumlu tasarım geleneklerinin dahiyane teknolojileri bir arada kullanarak hem pasif hemde aktif sistemleri tasarıma dahil etmenin yeni ve etkin yollarını geliştirmektedirler.

Dünyada sadece kara parçalarına düşen güneş ışınımı bile dünyanın tüm ihtiyacının 3000 katından fazladır. Güneş enerjili, yenilebilir yeni mimarlık ürünleri; ışığı ve havayı en yararlı şekilde kullanan ince kesitli, ekolojik kabuğu olan, hem araziyle hem de çevresiyle uyumlu binalardır. Fosil yakıt kullanımını ortadan kaldırmayı ve karbon salınımını sıfıra çekmeyi hedefleyen binalar aynı zamanda estetiktir. İnsan sağlığını, huzurunu, yerel ve ekolojik sistemlerle arasındaki uyumu olumlu yönde etkiler. Mimar Sim Van Der Ryn Design For Life kitabında yeni nesil mimarlığını şöyle ifade etmiştir: ‘’Güneş ve rüzgarı kullanan yeni nesil mimarlık akımı sadece enerji ve kaynak tüketimine dikkat çekmekle kalmayıp dünyamız ile ekolojik ilişkimizi harekete geçirmekte, anımsatmakta, ortak rüyamızı bir araya getirmekte ve estetiği ifade etmektedir.’’

Dünyanın varoluşundan beri kuşkusuz olan fakat günümüzde daha da artan doyumsuzluk, hep fazlasını isteme sorunu kaynaklarımızın tükenmesinde büyük etkenlerden biridir. Mütevazi yaşamak, iddiasız tasarımlar yapmayı öğrenmek ve sonlu bir gezegenin enerji kaynaklarının el verdiği çalışma imkanlarını korumak toplumsal bir önem kazanmıştır. Bunun için yetinme etiğine dikkat etmek bir yöntem olabilir. Yetinme etiği ‘’Mevcut olanı nasıl daha verimli verimli hale getirebiliriz?’’ gibi bir soruyu ‘’İhtiyacımız var mı?’’, ‘’Etik mi?’’, ‘’Topluma etkisi ne olur?’’, ‘’Onarılabilir mi?’’, ‘’Üretimi ve kullanımı güvenli mi?’’ gibi daha derin sorularla değiştiren bir devrim olarak açıklanabilir.

Evimizdeyken veya dışarıya çıktığımız da güzel, sevilen görüntünün ve insan konforunun psikoloji üzerindeki etkilerini yapılan pek çok araştırmayla biliyoruz. Estetik, güzellik, insan deneyimi, sağlıklı ve refah bir binanın ekolojik izinin, enerji profilinin, sera gazı ve karbon salınımının azaltılması kadar önemlidir.

Lawrence Scarpa: ‘’Enerji harcamamak, enerji açısından verimli fakat kimsenin sevmediği bir bina yapmaktan iyidir.’’

Ralph Knowles: ‘’Güneş enerjisine dayalı bir biçimin estetikle ilgili sorunlarıyla karşılaştığımızda doğaya bakmalıyız.’’

Doğa bizim en önemli öğretmenimizdir ve tasarımlarımızın en önemli ilham kaynaklarından biridir. Doğanın güçleri ve yol göstericiliği bizleri ve geleceğimizi aydınlatacaktır. Tasarımlar da güneşin mekan içindeki hareketlerine, gölgenin oyunlarına hatta kullandığımız malzemelerin aşınmasına bakmak mekan, doğa ve tasarımlar arasındaki ilişkilerimizi güçlendirmemizi sağlar.  Değişik ışık koşullarının hoş bir şekilde düzenlenmesi, mekanların değişen mevsim koşullarına tepkileri, yaşam tarzına ve günlük döngülere uyarlanması, oluşturulan manzaraların vurgulanması, kullanıcıların zaman içinde değişim yapmasına olanak sağlanması insan vücudunun ve duyuların ekolojiyi deneyimlemesine yardımcı olmanın yollarından yalnızca birkaçıdır. Doğanın ritmine uyum sağlamak bizi sadece dünyaya bağlamakla kalmaz,     ekolojik sonuçları da anlamamızı sağlar.

Bu yazı da ilginizi çekebilir:  Eski Yunanda Bahçe Sanatı

Enerji etkinlik ilkesiyle yapılan yapı tasarımlarının, aynı ilke doğrultusundaki peyzaj tasarımları ile bütünleşmesi sonucunda, sürdürülebilir mimarlık üst ölçeğindeki amacına ulaşabilecektir.  Sürdürülebilirlik, insanoğlunun temas ettiği tüm çevresinin ‘’koruma’’ ve ‘’hak’’ olgularının birlikte göz önüne alınması gerekliliğini ön görmektedir. Biyoklimatik konfor ise, insanın en az miktarda enerji harcayarak çevresine uyum sağladığı ve kendisini son derece sağlıklı ve dinamik hissettiği iklim koşullarıdır.

Tasarımlarda öncelikle çevresel etkilere ilişkin parametreler, yapı tasarımına ilişkin parametreler, yenilebilir enerji kaynaklarının alanda kullanımı, diğer enerji etkin peyzaj tasarım araçları üzerinde analizler yapılmalıdır. Alan analizlerinde bulunan atık sular veya yağmur sularının kullanımına yönelik geliştirilen öneriler, mevcut toprak, bitki örtüsü ve kaynakların onarılarak veya korunarak kullanımı da etkin enerji kullanımında büyük yarar sağlayacaktır. Kullanılan elemanların güneş, rüzgar gibi dış faktörler göz önüne alınarak doğru noktalarda kullanılması biyoklimatik konfor koşullarına sahip mekanlar oluşturulması sağlanırsa kullanım alanlarındaki enerji gereksinimi azalacaktır. Tüm bunlar bir araya geldiklerinde istenilen amaca tam anlamıyla ulaşılabilinecektir.

Ayrıca dünya kapasitesini zorlayan günümüz anlayışından uzaklaşmak için ‘’daha azdan daha çok’’ elde etmeyi öğrenerek, kaynakları koruyarak ve daha düşünceli tüketerek farklı bir yaşam tarzı benimsenmesini sağlanılmalıdır.

Ekolojik sorunlarımız büyük ölçüde davranış düzenimizi değiştirerek ve daha sürdürülebilir bir yaşam tarzı benimseyerek çözülebilir. İnsan davranışını ekoloji aracılığıyla kontrol altına almak için ekolojik kısıtlamaları anlayacak bir toplum gereklidir. Bu nedenle evlerimizi, çiftlikleri, enerji teknolojilerini, taşımayı, çevreyi ve insan topluluklarını birer eğitim ortamı olarak görmeye başlamalıyız. Mimari tasarım bizi dünyaya özen göstermek, daha kaygısız yaşamak ve ekolojik ilişkilerimizi olumlu yönde kurarak ekolojik açıdan olumlu sonuçlar getiren eylemlerde bulunmak konusunda teşvik edebilir. Bu ilişkilerin farkındalığı, yeni mimari ritüeller yaratan ve doğanın düzeniyle bağımızı güçlendiren basit tasarım yöntemleriyle başlar. Mimari tasarım, ekolojik açıdan yaygın bir bilinç ve ilgi oluşturmak konusunda pencere ölçeğinden kentsel açık yeşil alan ölçeklerine kadar sonsuz olanak sunmaktadır.

Bu yazı da ilginizi çekebilir:  Kültür, Peyzaj ve Peyzaj Hafızası

Yeni ve yenilebilir geleceğe önderlik eden firmaların bazı uygulanmış ve başarılı çalışmalarını inceleyebilirsiniz:

*İlk Livinghome Prototip Evi, Santa Monica, Kaliforniya, ABD, Ray Kappe Architects/ Planners ve LivingHomes

*Lightouse, Watford, İngiltere, Sheppard Robson

*Solarsiedlung am Schlierberg (Schlierberg’de Güneş Sitesi), Freiburg, Almanya, Rolf Disch Architects

*Aldo Leopold Vakıf Merkezi, Baraboo, Wisconsin, ABD, The Kubala Washatko Architects

*Tim ve Karen Hixon (Hükümet Kanyonu) Ziyaretçi Merkezi, Helotes, Teksas, ABD, Lake I Flato Architects

*SOLTAG Enerji Evi, Horsholm, Danimarka, Nielsen ve Rubow, Cenergia, Kuben Byfornyelse Danmark ve Velux Danmark

*Rozak Evi, Bennett Gölü, Kuzey Toprakları, Avusturalya, Troppo Architects

*2015 Yılı Prototip Evi-Almanya Yapımı, Darmstadt Teknik Üniversitesi, Almanya

*Steinhude Deniz Rekreasyon Tesisi, Steinhude, Almanya, Rendall Stout Architects ve Archimedes GmbH

*Sino-İtalyan Ekolojik ve Enerji Verimli Binası (SIEEB), Tsinghua Üniversitesi, Pekin, Çin, Mario Cucinella Architects

* Wooden Orchids An Eco-Responsible Shopping Mall (Ahşap Orkide Ekosorumlu Alışveriş Merkezi)- Jiangxi/China

* Innovative Bioclimatic European School Second Prize (Yenilikçi Biyoklimatik Avrupa Okulları İkincilik Ödülü)- Crete, Greece

* Innovative Bioclimatic European School Third Prize (Yenilikçi Biyoklimatik Avrupa Okulları Üçüncülük Ödülü)-Heraklion, Crete, Greece

Kaynak:

Mary Guzowski(2017), Sıfır Enerji Mimarlığına Doğru: Yeni Güneş Enerjili Tasarım

Asiye Asil Yurtsev (2015), Sürdürülebilir Mimarlık Kapsamında Enerji Etkin Peyzaj Tasarım Yaklaşımları

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir