Hızlı Git
Dünya, varlığından bu yana çok değişik süreçler geçirmişti kabul. Ama arkamızda bıraktığımız 2020 yılı, ülkelerin hem kendi içlerinde hem de küresel ölçeğe yayılan birçok krizine şahit oldu. Bunların başında da hiç şüphesiz ciddiyetini ve gücünü hala koruyan Covid-19 pandemisi yer alıyor. Pandeminin yıldönümü gelirken bu kriz peyzaj mimarisine ne gibi trendler kazandırmış birlikte inceleyelim.
İklim Değişikliği
En büyük sorunlarımızdan olan iklim değişikliği, ciddiyetini 2021’de de koruyacak gibi. Sağlığımızı koruyabilmek için normalden daha fazla çaba harcadığımız bugünlerde sağlıklı tarım ürünleri, hayvansal gıdalar, temiz hava en çok özlemini çektiğimiz şeylerin başında. Mevsimsiz açan çiçekler, kar yağmayan kış ayları ya da normallerin 6-7 derece fazlası hava sıcaklığı, seller… Bu problemler 1 günde hayatımıza dahil olmadığı için birkaç basit önlemle de kurtulamayacağız gibi gözüküyor. Tüm bu çevresel değişiklikler peyzaj mimarlığı dışında birçok mesleği de yakından ilgilendiriyor. Yani artık yaklaşımlarımızın her zamankinden daha doğal ve sürdürülebilir olması gerekecek.
Dış Mekanın Önemi
Çok uzun süredir hem kendimizin hem de insanların güvenliği için, olabildiğince evlerimizde kalmaktayız. Bu kadar uzun süre, zorunluluktan iç mekanlarda özellikle evlerde kalmanın ise dış mekanı daha cazip bir hale getirdiği aşikar. Markete gitmenin ya da çöp atmanın angarya işten eğlenceli bir aktiviteye dönüşmesi… Herhalde 2020 yılı başında herhangi birine bunu söylesek kendimize güldürürdük. Ama bugün sokakların, yolların yani aslında tüm şehrin en küçük noktası bile cazibe merkezi. Evlerimizin beton duvarları içinde “Evde kal, güvende kal” uyarılarıyla vakit geçirirken ise birçoğumuzun en fazla özlemi herhalde mavi gökyüzüne ve onun yeşil süsü doğaya karşı.
Kamusal yeşil alanlar işte bu noktada yükselen bir yıldız haline geliyor ve bizi tedirgin eden kalabalık alışveriş merkezlerinden daha fazla güvende ve huzurlu hissettiriyor. Her zamankinden daha fazla bakıma ve düzene ihtiyaç duyan yeşil alanlarımız; 2021’in en gözde mekanlarından olacak gibi.
Bahçelere ve Yeşile Yönelim
Bir kısmımız ise çeşitli sebeplerden kamusal bir alana karışmaya cesaret edemiyor. İnsanlar balkonlarındaki veya teraslarındaki saksılarına veya varsa bahçelerine koşuyor. Bu hareket bilinçle yapılmamış bile olsa toprağa ve yeşile dokunma arzusu birçok kişide özellikle Covid-19 döneminde baskınlaştı. Bu sebeple fidanlıklarda, bahçe mobilyası ve donanımları satan mağazalarda bir talep artışı 2021’de de görülmeye devam ediyor.
Ulaşım
Gerek şehir içi gerek şehirlerarası ulaşımımız bu süreçte önemli değişiklikler yaşadı kuşkusuz. Kalabalık bir otobüs veya metro önceden yalnızca oturamayacağımız için bir kaygı oluştururken bugün temizliğinden emin olamayıp sosyal mesafeyi düşünerek kaygılanıyoruz. Fakat bir yandan da kullanmak zorunda olduğumuz bu ulaşım sistemlerini olabildiğince yayalaştırmak ise bugün plancıların ve yönetimlerin elinde. Şehirlerimizin Covid-19 pandemisi sonrasında da daha çevre dostu olabilmesi için yapılan ulaşım planlama ve girişimleri, 2021’de daha çok desteklenmesi beklenmekte. Sıfır emisyon bölgeleri, park alanları, duraklar, trafiğin sıkışık olduğu bölgelere dair birçok meslek grubunun ve yerel yönetimlerin beraber hareket etmesi ve çözmesi gereken önemli alanlardan biri.
Çevrimiçi Ortamlar
İnsanların birçoğu, pandemi boyunca işlerini ve okullarını eve taşıdı ve bizler için yeni bir kavram ortaya çıktı: “home-office” ve “online dersler”. Çeşitli çevrimiçi programlar, önceden masa başında ya da sınıflarda oluşturulan buluşma, ders ve toplantı ortamlarını sağladı. İnsanlar yalnızca dakikalar içinde kendisinden kilometrelerce uzaktaki insanlarla buluşup sunumlar yaptı veya sınavlarına girdi. Bu şekilde yapılan mezuniyetler ve düğünler olduğuna, bayramlar kutlandığına bile şahit olduk.
2021’de de bu şekilde devam ederken pandemi ve tüm bu sanal gerçeklik son bulduğunda en büyük sorumluluk kaliteli, temiz ve sürdürülebilir açık ve yeşil alanlar tasarlayıp üreten peyzaj mimarlarında olacak. Çünkü bir süre insanlar etraflarında duvar veya başlarında bir çatı olmadan vakit geçirmek isteyecek gibi gözüküyor.
Yeni bir merkez
Hayatımızda hemen her şey çevrimiçi ortamlarda gerçekleşirken özellikle yükselen bir talep ise alışveriş sitelerinde. Önceden belki saatlerce mağazalarda gezerken bugün 3-4 sekme arasında gezip 1-2 dakikada tamamladığımız alışverişler hepimizin gözdesi oldu herhalde.
Aslında pandemiden yıllar önce, alışveriş merkezlerinin cadde tipi açıkhavada planlanıp yapılmasının ülkemizde de çok sayıda ve güzel örnekleri var. Pandemiden sonra ise kapalı alanlarda duyulan kaygı; insanları en azından yarı açık alanlara yönlendireceğinden peyzaj mimarlarına çok önemli bir sorumluluk düşüyor. Tamamen camekanlar ve betonlar içine sıkışmış mağazaların açık havaya taşınmasında yeşil ve sürdürülebilir tasarımlarla imza atmak.
Bilinmeyeni Kabullenmek
Bu gibi bir küresel kriz, dünyanın başına çok sık gelmiyor neyse ki. Covid-19 gibi bir pandeminin bir yakını ise en son bir asır kadar gerimizde kalmış bir pandemi. Dolayısıyla aslında bugün yaşayan tüm insanlar, meslekler bu gibi bir krizi büyük bir şok ve bilinmezlikle karşıladı. Atılan her bir adım veya alınan her bir önlem; ne kadar bilinçle olsa da sonuçları bilinmeyenin efsunuyla dolu. Başta peyzaj mimarlarına olmak üzere bugünden sonra çok iş düşüyor herkese: dünyamızı daha iyi koruyabilmek.