Hızlı Git
This post is also available in: English
BİLİMSEL BİTKİ RESSAMLIĞI NEDİR?
Bilimsel bitki ressamlığı, çizilmek istenilen bitkinin tüm detaylarıyla incelenip tamamen gerçeğe ve bilime uygun bir şekilde resmedilmesidir. Bir sanat dalı olduğu kadar aynı zamanda bir bilim dalıdır. Bitkiler resmedilmeden önce bütün yönleriyle incelenir, tanınır ve gözlemlenir. Gözlemlenen bütün detaylar resme gerçekteki gibi ölçülü ve orantılı bir şekilde aktarılır.
Bitkilerin ayırt edici veya önemli kısımları birbirinden farklı olabilir. Bazı bitkilerde yaprak şekli veya dokusu karakteristik iken bazılarında kök yapısı önemli olabilir. Bu sebeple iyi tanınan bitkinin önemli kısımları büyüteçle daha yakından incelenerek ana resimden ayrıca daha yakından bir çizimi yapılabilir. Ayrıca yine bitkilerin kendini hangi mevsimde daha iyi gösterdiği değişecektir, bu yüzden bitki çizimlerinde çoğu zaman uzun süreli gözlem ve derin bilimsel bilgi gereklidir.
Bilimsel bitki ressamlığı bitkilerin özellikle tıbbi ve bilimsel açıdan detaylı incelenebilmesi ve arşivlenebilmesi amacıyla ortaya çıkmıştır. Her ne kadar zamanla fotoğraf makineleri ortaya çıksa da fotoğraftan bitkinin bütün detayları aynı anda net bir şekilde yakalanamadığı için ressamlık önemini korumaktadır. Yine de çizimlerde fotoğraflardan da yararlanılabilir. Yeniden popülerleşen bu sanat ve bilim dalını biraz daha yakından tanıyalım.
BİLİMSEL BİTKİ RESSAMLIĞININ TARİHİ
İnsanlar bitkilerin dünyasını öğrenmeye ve bunu resmetmeye çok eski zamanlarda başlamıştır. Antik Mısır, Yunan, Mezopotamya, Roma ve Uzak Doğu’da, zehirli bitkileri tanımak ve bitkileri tedavi amacıyla kullanmak için resmetmişler. Tabi ki ilk ve orta çağlarda bu çizimler taş kabartmalar ve el yazmaları şeklinde görülüyor. Zaman ilerledikçe, özellikle Rönesans döneminden sonra doğa ile ilgili kitaplar artıyor. 16. Ve 17. Yüzyılda keşiflerin hızlanması ile yeni bitki türleri tanınmaya ve sistematik olarak kaydedilmeye başlanıyor. Yeni bitkiler keşfedilip bu konuda bilgi birikimi sağlandıkça botanik bilimi gelişiyor ve bilimsel sınıflandırma sistemi de ortaya çıkıyor. Böylece bitkilerin resmedilmesi bilimsel önem kazanıyor ve doğa bilimleri ile ilgili botanikçiler tarafından kitaplar çıkartılıyor.
Hatta İsveçli doğa bilimci Carl Linnaeus 1737’de “Genera Plantarum” isimli kitabını çıkarıyor. Bu kitap Algler, mantarlar ve bitkiler için Uluslararası İsimlendirme Kodlarını barındırır ve çoğu bitki grubunun isimlendirilmesi için başlangıç noktasını ifade eder. 1
Botanik sanatçıları bu dönem bitkileri, çiçekleri resmederken; bitkilerin üreme organlarını temel alan Linneaus sınıflandırma sistemine göre, bitkinin botanik karakteristiğine vurgu yaparak çizmeye başlamıştır.2
O dönemlerde (1700ler) Linneaus’un sistemine (bilimsel gözleme dayalı ve bitkinin botanik karakterine vurgu yapan çizim sistemi) göre çizen en önemli ve üretken isimlerden biri Georg Dionysius Ehret’tir. Gezgin bir bahçıvan olan Ehret, boş zamanlarını Karlsburg Şatosu’nun bahçesindeki çiçekleri; özellikle İstanbul’dan gelen lale ve sümbülleri çizerek geçiriyordu. Sonrasında Carl Linnaeus ile tanışarak uzun süre onunla beraber çalışır. Beraber bitkileri bilimsel olarak anlattıkları ve resmettikleri kitap üzerinde çalışırlar.
Kaynak: Johann Jakob Haid – University of Straasbourg
EHRET’İN ÇİZİMLERİ
Georg Dionysius Ehret dışında Sidney Parkinson, Francis Bauer, Ferdinand Bauer, Walter Hood Fitch gibi isimler de tarihe adını yazdırmış çok önemli bitki ressamlarındandır.
19. yüzyılda ise fotoğraf makinesinin keşfiyle botanik ressamlığında da bu makineler kullanılmaya başlanır. Bitkinin taşınmasının mümkün olmadığı durumlarda önemli bitki türlerinin fotoğrafları çekilerek incelenmeye çalışılır. Ancak bu hiçbir zaman bitki ressamlığının yerini tutmaz çünkü fotoğraflar bitkinin yalnızca o anını yakalayabilir, mevsimsel veya yaşamsal döngüsünü ortaya koyamaz. Ayrıca fotoğraf karelerinde bitkinin bütün detayları aynı derece netlikte yakalanamaz. Bu sebeple bilimsel bitki ressamlığı hiçbir zaman tamamen arka plana atılamamıştır.
GÜNÜMÜZDE BİLİMSEL BİTKİ RESSAMLIĞI
Bitki ressamlığı her ne kadar Osmanlı zamanında saray bitkileri ağırlıklı olmak üzere nesnelerin üzerine süsleme olarak kullanılmış olsa da, bilimsel anlamda ilk kez Cumhuriyet Dönemi’nde Prof. Dr. Nebahat Yakar tarafından 3 ciltlik “Renkli Türkiye Bitkileri Atlası” eseriyle karşımıza çıkmaktadır. Sonrasında ise 2000’li yılların sonuna doğru yeniden ivme kazanmış ve birçok başarılı isim yetişmiştir.
Bu isimlerden bazıları Gülnur Ekşi, Işık Güner ve Hülya Korkmaz gibi isimlerdir. Bu bilimsel bitki ressamları o kadar başarılı olmuşlardır ki, eserleriyle uluslararası ödüllere layık görülmüşlerdir. Örneğin Gülnur Ekşi, İngiltere’de her yıl Royal Horticultural Society (RHS) ve Botanical Images of Scotland (BISCOT) tarafından düzenlenen 2009-2015 arası farklı yıllarda her iki yarışmada toplam 5 altın, 1 gümüş madalya kazanmıştır.4 Bu konuda eğitimli bu yetenekli isimler Türkiye’nin bilimsel bitki ressamlığı alanında dünyayı yakalamasını sağlamakta ve bu alanda ülkemize madalyalar getirmektedir. Aynı zamanda bu isimler bu alanda eğitim vererek yeni bitki ressamlarının yetişmesine de katkı sağlamaktadırlar.
Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin bilimsel bitki ressamlığının önemi ve popülaritesi hiç azalmayacak gibi görünmektedir. Hatta her geçen gün kıymeti anlaşılıp benimsenecek ve yeni yeni ressamlar yetişecek gibi… Bu alanda eğitim veren yerlerden bir tanesi de Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi. İlgilenenler bu kıymetli botanik bahçesinden eğitim alarak Türkiye’nin yeni nesil bilimsel bitki ressamlarından biri olup bu konudaki çalışmalara katılabilirler. Tabi bu kıymetli alanın sadece bir hobi olamayacak kadar bilimsel ve çokça emek gerektiren bir alan olduğunu da gözden kaçırmamak gerekir.
KAYNAKÇA:
- https://tr.wikipedia.org/wiki/Genera_Plantarum
- https://acikradyo.com.tr/botanitopya/bitki-ressamliginin-tarihi-uzerine-ii
- https://www.dunyabizim.com/alinti/bilimsel-bitki-ressamligi-tarihi-ve-onemi-h43775.html
- http://www.turktarim.gov.tr/Haber/365/doganin-resimdeki-en-gercek-hali-bilimsel-bitki-ressamligi
Tebrik ederim.Cok aydınlatıcı ve faydalı bir yazı.Kutluyorum.