19. YY sonlarına doğru birkaç İngiliz mimar ve tasarımcının yerel malzeme kullanarak zanaata dayalı mimarlık anlayışını yeniden canlandırmak istemeleri sonucu endüstriyel tasarım ve sanayi üretimine sırt çevirmeleri ile Arts and crafts sanat akımı ortaya çıkmıştır. Arts and crafts hareketi 19. YY İngiltere’sinde oldukça ses getirmesine rağmen en büyük etkisini Avrupa ve Amerika’da göstermiştir.
Victoria dönemi mimarları yeni icatlar ve yeni keşifler üzerine çalışan, teknoloji devrini yakalayıp ilerisine geçmeyi amaçlayan çalışmalar yapmıştır. Endüstriyel üretimin gelişmesi, binaların demir yoğunlukla yapılması, inşaatın daha hızlı ilerlemesi gibi sonuçlar ortaya çıkarmıştır.
19.yy sonlarına doğru ise tüm gelişen dünyaya, sanayiye ve endüstriyel üretime bir başkaldırı olarak arts and crafts hareketi ortaya çıktı. Bu hareketin destekçileri endüstriyel üretimin kimliksiz, çirkin ve gayri insani olduğunu savunmuşlardır. İnsanların artık evlerinde güzellikten ziyade yersiz gösterişe düştüklerini düşünen bu grup için güzel; yerel malzemelerle nesiller boyu bu işi yapmış olan zanaatkarların elinden çıkan eserlerdi.
Bu hareketin destekçilerinin ise başlıca sloganı Malzemeye sadakattır. Tüm üretimlerde ahşaptan taşa, metalden tuğlaya kadar akla gelebilecek tüm materyaller itinayla seçilir ve genelde yerel üreticilerden tedarik edilirdi.
“Evlerinizde yararlı olduğunu bilmediğiniz veya güzel olduğuna inanmadığınız hiçbir şey bulundurmayın.”
William Morris
Arts and Crafts Öncüleri-Eserleri
Kelmscott Basımevi
Rudolf Koch
William Morris
Mimarlıkta Art and Crafts
Red House-Londra
Frank Lloyd Wright Home and Studio-Şikago