Hızlı Git
Kent kavramını geçmişten günümüze kadar, temelinde aidiyetlik duygusuyla gelişen çeşitli amaçlarla sürekli diyalog içinde olduğumuz, etkileşim alanları olarak tanımlayabiliriz. İnsan yaşamının devam etmesi ile birlikte kentler zamanla değişim ve gelişim göstermişlerdir. Bu değişimler bazen kenti tamamlayan bir parça olurken, bazen potansiyel sorunlar haline gelmiştir. Kentlerin planlama ve uygulama aşamalarında ortaya çıkan eksiklikler ve uzman ekiplerin söz sahibi olmaması gibi sorunlar, taktiksel kentleşmenin popülerliğini günümüzde artırmıştır. Kentlerin büyümesi ile birlikte oluşan güvensiz koşullar, insan yaşamını olumsuz olarak etkileyerek, çıkarlar üzerine kurulmuş yapılardan öteye gidememiştir. Kentleri kentsel tasarım ve planlama ilkeleri kapsamında ele alarak, yaşanılabilir hale getirip, adaletli yaşam alanları oluşturabiliriz.
Taktiksel Kentleşme Nedir?
‘Kendin yap’, ‘Taktiksel kentleşme’ ve ‘Taktiksel planlama’ olarak üç farklı isim ile karşımıza çıkar. Uygulamaların temel faktörü kullanıcı grupları ve mekanın belirlenen ihtiyaç yönelimleri doğrultusunda planlanmış olmasıdır. İnşa edilmiş kentlerde geçici ve kalıcı olarak yapılan uygulamalar olarak tanımlayabiliriz. 1968’de Certau tarafından kullanılmış ve günümüzde daha da popüler olan, ekonomik olmasıyla birlikte uygulama sayıları artmıştır. Planlama ve tasarım projelerinin uygulamalarının dışında kolektif bir bilinç ile farklı katılımcıların olduğu; halkın desteği, gönüllüler, sivil toplum kuruluşları, kamu kurumları, Üniversiteler, peyzaj mimarları, şehir plancılar, mimarlar, tasarımcılar gibi farklı meslek disiplinlerinin katılımıyla mekan yeniden tarif edilmesini hedefler.
Taktiksel kentleşme ve kendin yap kavramları konusunda herhangi bir ayrıma gidilmese de, belirli noktalarda ayrımını çok net bir şekilde görebiliriz. Kendin yap (do it yourself) örneklerine mekânsal müdahaleler ve ülkemizde daha çok karşılaştığımız herhangi bir tasarımcının dahil edilmediği, sadece orada yaşayan bir veya birkaç kişinin estetik kaygılarıyla ortaya çıkan görsel çalışmalar olarak ifade edebiliriz. Bu istek aslında içgüdüsel olarak yaşama tutunmak için varlığımız hissedip bir şeyleri daha yaşanılabilir kılmak amacıyla, hayata tutunmanın somut bir kanıtıdır. Taktiksel kentleşme de ise, üst ölçek planlama ve tasarım kararlarından yola çıkılarak ve uzun süreli halkın da sürece dahil edildiği sorunlarla, çözüm odaklı bir yaklaşım ve kalıcı hedefler ile yürütülen süreci tanımlar. Kısaca bu kavramlar bazen ihtiyaçlar, bazen estetik, bazen de sorunlara yönelik çözümler üretmek için ortaya çıkar. Mekan yaratma alanları insanların kendi yaşam alanlarında ki varlığını ortaya koymak ve oluşturulan mekanları deneyimleyerek potansiyel bir varlığı ortaya çıkarmış olur. Yaratıcılık ve düşük maliyet taktiksel şehirciliğin temelini oluşturan iki önemli faktördür.
Taktiksel Kentleşme Uygulama Amaçları
Kentleşmeye dair artan sorunlarla birlikte birey yetkinliği söz konusu olmuştur. Kent halkının kendine bir yer bulma aidiyet hissi yaratma imkanı sağlarken küçük dokunuşlar ile bir farkındalık oluşturulur. Mekâna farklı bir bakış açısı kazandırılarak, kentlere anlamlı parçalar kazandırmayı amaçlar. Yerel kimlik, kentsel estetik, kentsel hareketlilik, sosyal sürdürülebilirlik ve doğal kaynak sürdürülebilirliği gibi temel parametrelerle sorun odaklı lokasyonlarda çözüm öneri çalışmaları yapılır. Yapılan bazı örnek uygulamalar üzerinden değerlendirmeler yapılmış olup kente dair kazanımların, insana ve doğaya katısının yüksek olduğu gözlemlenmiştir. Aynı zamanda düşük maliyetle kent kullanıcılarına fiziksel, sosyal ve kültürel anlamda nitelikli alanlar kazandırılır.
Taktiksel Kentleşme Örnekleri
Birçok ülkede taktiksel kentleşme örneklerini görebiliriz. Taktiksel kentleşme çalışmaları geçici olmaktan ziyade lokasyondaki temel sorun ve ihtiyaçlar doğrultusunda ortaya çıkan eksiklikler üzerinde, kalıcı ve başarılı sonuçlar elde edilmesi üzerine uygulamalar planlanır. Bu yaklaşım tarzı ile birçok ülkede dönüşümler yapılmıştır.
San Francisco’da ve Hindistan’da otopark işgaline karşı olarak, yapay çimle geçici bir süreliğine sokak kapatılmış dinlenme alanı ve etkinlik sokağına dönüştürülmüştür. Aynı sokak etkinliği ‘Sokak Bizim Derneği’ tarafından desteklenen İstanbul’da da örnek uygulamaları görmek mümkündür. Sokaklarda kullanılan masalar, sandalyeler, saksılar ve renkli zemin boyaları her tasarımın birer parçası olmuştur.
Duvar ve merdivenleri boyamak, saksılarla süslemek, ağaçlara motifler örmek kendin yap uygulamaların en çok görülen örneklerinden olmuştur. Çoğunlukla sorun çözüm üzerinden bir takım uygulamalar yapılmıştır. Çengelköy’de sokakta yapılan raflarla taktiksel dokunuşlarla kitapçıya dönüştürülmüştür. Yapılan bütün çalışmalar kente uygulanan küçük ölçekli müdahaleler olup sokağın farklı algılanmasını ve bir fonksiyon olarak kullanımına olanak sağlamıştır.
Maltepe Zümrütevler Meydan Dönüşüm Projesi
Ülke içinde metropol kentlerde yapılan uygulamalar yerel yönetimlerle yapılan iş birlikleri doğrultusunda planlama ve tasarım ekipleri tarafından kararlar alınarak yapılmıştır. Bernard Van Leer Vakfı ve Maltepe belediyesi tarafından yürütülen taktiksel kentleşme örneği Zümrütevler Meydan dönüşüm projesi olarak adlandırılan bu mekanda güvenli bir sokak kavramı ve kavşak oluşturmak amacıyla tasarlanmıştır. Katılım aşamasında çocukların boyalar yaptığı bir park ve dinlenme alanlarının olduğu sokağa dönüştürülmüştür. Araç önceliği olan bölgede yaya güvenliğini sağlayarak, sağlıklı bir kent meydanı oluşturmak hedeflenmiştir. Bu projede gönüllüler, çocuklar, mimarlar, plancılar, öğrenciler, sanatçılar ile birlikte uygulanmıştır. Yapılan çalışmalar kentsel kimlik ve çoklu fonksiyon kullanımlarına ek olarak kaza oranlarını azaltarak insan yaşamını üzerinde etkili olmuştur.
Beyoğlu ilçesindeki Roma Bostanı Projesi
İstanbul Beyoğlu’nda eskiden moloz yığınları ile dolu olan bu alan, kolektif bahçecilik bilinci ile Roma bostanı olarak kendine yetebilen bir bahçe ve aktif bir etkileşim noktası olarak tasarlanmıştır. Dört mevsim kullanımı olan bir bahçedir. Boğaz manzarası ile ayrıca görülmeye değerdir. Kentin arasında kalan ve hayata tutunmuş yeşil bir bahçe, içinde meyve ağaçları, sarmaşık, çalılar, şifalı bitkiler, sebzeler ve bostan etrafını çevreleyen ağaçlardan; Juniperus (ardıç), Ligustrum (kurtbağrı), Laurus nobilis (defne), Cupressus (servi) bitki grupları kullanılarak yeşil bir sınır oluşturulmuştur. Lavandula (lavanta), rosmarinus (biberiye) ve sarı çiçekleriyle spartium junceum (katırtırnağı) manzarayı ve bitkisel kompozisyonun en güzel tamamlayıcıları olmuştur.
Kaynakça
- Taktiksel Şehircilik Uygulamalarının Kentsel Planlama ve Tasarım Süreçlerine Olası Etkileri İstanbul Sezen Türkoğlu İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlaması Bölümü Fatih Terzi İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlaması Bölümü
- https://www.lar.org.tr/wp-content/uploads/2021/05/28-Nisan_Taktiksel-Kentsel-Plan-Cocuk-Haklari-ve-Katilim.pdf
- https://yesilgazete.org/topluluk-olusturmak-ve-umut-ekmek-roma-bostaninin-kisa-hikayesi-basak-durgun/
- http://www.kadikoyakademi.org/taktiksel-kentlesme-sehirleri-nasil-donusturebilir/
- https://www.onaranlarkulubu.com/2021/05/01/taktiksel-kentlesme-ve-mekan-yaratma/
- https://street-plans.com/tactical-urbanism-projects/