Hızlı Git
Önceki yazılarımızda da sıkça değindiğimiz gibi aşırı derecede kirlenmeye uğramış ve şartların değişmesi ile kullanım dışı kalmış endüstriyel alanların kent hayatına tekrar kazandırılması için birçok çalışma gerçekleştirilmektedir. Peyzaj mimarlarının da kendi yetkinlikleri ile dahil olduğu bu projelerin uluslararası platformda en bilinen örneklerinden biri de Almanya’da bulunan Duisburg Nord Park’tır. Orijinal adıyla Landschaftspark Duisburg Nord, yaklaşık 200 hektarlık bir alanda yer almaktadır ve günümüzde en çok ziyaret edilen endüstriyel miras alanlarından biridir(1). Bugünkü yazımızda Duisburg Nord Park’ın tarihi geçmişi ve tasarım felsefesini çevresel faktörleri göz önünde bulundurarak sizler için inceleyeceğiz.
Duisburg Nord Park
Duisburg Nord Park; Almanya’nın kuzeybatısında, Ren ve Ruhr nehirlerinin birleşimindeki ve Batı Avrupa’nın en önemli demir ve çelik merkezlerinden biri olan Duisburg kentinde bulunmaktadır. 1850’lere kadar tarım arazisi olarak işlev gören bölgenin ilerleyen dönemde kömür ve çelik üretim tesisine dönüşmesi ile yazgısı da değişmiştir. 1985 yılına kadar endüstriyel kullanımı devam eden ve aşırı kirlenmenin görüldüğü bölge bu yıllarda terk edilmiştir(2). Latz+Partner kurucusu Peter ve Anneliese Latz tarafından 1991 yılında bir yarışma için tasarlanan Duisburg Nord Park, arka planında bu yoğun endüstriyel aktivitelerin gerçekleştiği bölgenin iyileştirilmesi ve topluma kazandırılması gibi hedefler barındırmaktadır.
Tasarım Ekibi
1968 yılında Alman Peyzaj Mimarları Peter Latz ve Anneliese Latz tarafından kurulan Latz+Partner, kentlerde karşılaştığımız kritik problemlere karşı çözümler üretmekte ve peyzaj mimarlığı ile kentsel planlamanın merkezde bulunduğu çalışmalar yapmaktadır. Bünyesinde başarılı peyzaj mimarları bulunduran ofis, tasarımlarında proje alanının geçmişi ve mevcut özelliklerini gelişen teknoloji ile birleştirmektedir. Uluslararası birçok başarılı projeye imza atmış olan Latz+Partner kentlerde hassas, doğa dostu ve sürdürülebilir yaşam alanları tasarlamakta ve uygulamaktadır.
Tasarım Felsefesi
Ruhr bölgesinin sosyal, ekonomik ve çevresel dönüşümü için başlatılan yarışmada 100 proje içerisinde birinci olan Duisburg Nord Park’ın arka planında önemli bir tasarım felsefesi bulundurmaktadır. Tasarım, bölgede endüstriyel kullanımdan kalma birimlerin birbirleri ile kaynaştırılması, şekillendirilmesi, geliştirilmesi ve birbirlerine bağlanmasından oluşmaktadır. Bunu yaparken tasarım ekibinin varmak istediği en önemli sonuç yeni bir sözdizimi oluşturarak mekânı yeni bir bakışla yorumlamaktır(3). Duisburg Nord Park genelinde, tasarım ekibi için bu endüstriyel parkın fikir ve detaylarının oluşturulması sürecinde yerel koşullar da göz önünde bulundurulmuş, en az müdahale ile ekolojik ve sosyal bir tasarım hedeflenmiştir.
Tasarım Bileşenleri
Duisburg Nord Park, endüstriden kalma birimlerin peyzaj bileşenlerine dönüştürme işleminin uygulanabilir olduğunu göstermektedir ve bu sebeple Latz+Partner ekibinin bir şaheseri olarak yorumlanabilir. Parkın bütününde bireysel sistemler birbirlerinden bağımsız olarak görev almaktadır. Geçmişteki kullanımlarına referans olacak şekilde atanan yeni fonksiyonlar çeşitli yürüyüş yolları, köprüler, gezinti yerlerine ek olarak bahçeler, bitki kümeleri, su öğesi gibi doğal unsurlar ile desteklenmiştir.
Duisburg Nord Park içerisinde tasarlanan mekânları beraber inceleyelim.
1- Yüksek Fırın Parkı
Metallica Meydanı (The Piazza Metallica) olarak adlandırılan bu bölüm, mevcut endüstriyel yapının bir kent parkına dönüşümünü en iyi temsil ettiği düşünüldüğü için parkın en önemli bölümü olarak karşımıza çıkmaktadır. Parkın merkezindeki bu meydanda yer alan ve önceki döneminde döküm kalıplarını kaplamak için kullanılan demir plakalar, geçmişteki ilk işlevlerinden itibaren, doğal süreçlerin bir sonucu olarak aşınmıştır. Bu paslanma ve aşınma işlemi günümüzde de devam etmektedir. Bölgenin sanayi geçmişini insanlara hatırlatan bir mekânın kamusal olarak kullanılması bir anlaşmazlık yaratsa da ziyaretçilere yüksek fırınlar ve rüzgâr ısıtıcıları gibi endüstriyel yapıları gözlemlemeleri ve mekânın geçmişi ile ilişki kurmaları için fırsat sunmaktadır(3).
Foto 3-4: Michael Latz
2- Su Parkı
Tasarım ekibi parkın doğusundan batısına ilerleyen Emscher Nehri’nden esinlenerek tasarım içerisinde su öğesinden faydalanmıştır. Emscher Nehri’nin atık su kanalı, sadece yağmur suyuyla beslenen ve çeşitli yürüyüş yolları ve patikalarla desteklenen temiz bir su kanalına dönüştürülmüştür. Tasarımda yer alan tüm su sistemi ile bölgenin zaman içerisinde maruz kaldığı yıkım ve bozulmaların onarılması ve doğal sistemlerin geri kazandırılması amaçlanmıştır. Su parkı, ekolojik kurallar tarafından yönetildiği için doğal, insan ve teknoloji faktörü etkili olduğu için de yapay çalışma prensipleriyle donatılmıştır. Yani doğanın kurallarının yönlendirdiği bu sistemde insan faktörü başından sonuna kadar bu süreçten sorumludur ve süreçte görev almaktadır(3).
Foto 4: Cordula Gielen
3- Sinter Parkı
Demir ve çelik fabrikasının aktif olduğu dönemde sinterleme tesisi (toz malzemeyi katılaştırma işlemi) olarak kullanılan bu bölümü, endüstri parkına dönüşümü sonrasında geniş bir çayırlık, gölge sağlayan bir koru, büyük bir festival alanı olarak karşımıza çıkmaktadır. Sinterleme tesisi geçmişindeki işlevleri sebebiyle bu bölgenin ağır düzeyde kirlenmesine yol açmıştır. Bu sebeple bölgede kullanılan su ve bitki öğesi içeren doğal çözümler ile toprağın temizlenmesi hedeflenmektedir(3). Parkın içinden geçen ve diğer yapılara erişim sunan 300 metrelik yükseltilmiş yürüyüş yolu, bir süreci temsil edecek şekilde, ziyaretçilere endüstri kalıntılarına sarılarak büyümüş olan sarmaşıklarla dolu bir manzara sunar. Ayrıca, bir zamanlar kömür mahzeni olarak kullanılan büyük duvarlar ardındaki mekânlar da tasarlanmış yapay bahçeler ile ziyaretçilerin dikkatini çekmektedir.
4- Demiryolu Parkı
Parkın içerisinde özellikle sağladığı süreklilik ile ön planda olan demiryolları, yaşam ve çalışma alanlarına erişecek şekilde mühendisler tarafından başarılı bir şekilde tasarlanmıştır, böylece yüzlerce yıl sonra bile bölgenin geçmişi ile ilişki kurmamızı kolaylaştırmaktadır. Demiryolu Parkı olarak adlandırılan bölüm, geçmişteki ulaşım yollarının izinden gitmekte ve birçok köprü, yürüyüş yolları ve manzaralar ile yaklaşık 230 hektarlık alanda birbirinden bağımsız ve ilgisiz parçalar yerine tutarlı bir şekilde tasarlanmış birimler sağlamaktadır. Geçmişten kalma demiryolunun direkleri üzerinde geri dönüştürülmüş malzeme kullanılarak tasarlanan yükseltilmiş yürüyüş yolu, ziyaretçiler için mekânı farklı bir şekilde deneyimleme imkânı sunmaktadır(3).
5- Çocuk Oyun Alanı
Her yaştan insana hitap etmesi amacıyla kentin önemli parklarından olan Duisburg Nord Park içerisinde geniş ve güvenli olacak şekilde çocuk oyun alanları da tasarlanmıştır. Park içerisindeki endüstriyel yapıların yüksekliğinden faydalanılarak çocuklar ve gençler için tırmanma duvarları ya da büyük kaydırak imkanları sunulmaktadır. Manganez demir cevherini depolamak için kullanılan çelik yapılara çeşitli sporlar ve aktif oyunlar için mekânlar inşa edilmiştir(3). Böylece Duisburg Nord Park; çocuklara, gençlere ya da yetişkinlere güzel ve macera dolu bir eğlence sunmaktadır.
6- Maden Deposu Galerisi
Duisburg’daki Lehmbruck Müzesi ve sanatçılar ile birlikte yürütülen Maden Deposu Galerisi olarak adlandıracağımız bu kısımda bir çeşit labirent oluşturulmuş ve duvarlar arasında kalan açıklıklardan faydalanılmıştır. Yollar ve yaya köprüleri ile birbirine bağlanan bu kompleks yapıda ses efektleri, çeşitli sanatsal uygulamalar ve yapay bahçeler ile bir galeri oluşturulmuş ve ziyaretçilere farklı bakış açıları sunulmuştur.
Ödüller
Endüstriyel kullanım sebebiyle aşırı kirlenmiş bir bölgenin başarılı bir şekilde kamusal parka dönüştürülmesinin hikayesi olan Duisburg Nord Park, ziyaretçilerine yürüyüş, bisiklet sürme, tırmanma, oyun oynama, festivaller gibi çeşitli olanaklar sunmaktadır. Ayrıca, dalış aktivitesi, park içerisinde en başarılı yeniden kullanım olarak düşünülen 20.000 m3 su ile doldurulmuş gazometre içerisinde gerçekleşmektedir(3). Tasarım fikirleri ve uygulamaları ile son derece başarılı olan Duisburg Nord Park, birçok ödüle de layık görülmüştür. Bu ödüller aşağıdaki gibi sıralanabilir:
- 2000 yılında Rosa Barba Barselona Avrupa Peyzaj Mimarisi Ödülü
- 2001 yılında Paris Mimarlık Akademisi’nden Büyük Şehircilik Madalyası
- 2004 yılında Oyun&Eğlence Ödülü,
- 2005 yılında Çevre Tasarımı Araştırma Derneği (EDRA) Mekânlar Ödülü,
- 2009 yılında Yeşil Tasarım Ödülü- Green Good Design Award
Duisburg Nord Park ve içerisinde yer alan endüstriyel kalıntılar ve peyzaj tasarımı ile kurduğu ilişkiyi daha iyi gözlemlemek için aşağıdaki videoyu izleyebilirsiniz.
Kaynaklar:
- Eghn.org. “LANDSCHAFTSPARK DUISBURG NORD”. https://wp.eghn.org/en/landschaftspark-duisburg-nord-2/#1446907548030-48d1713e-b0ac. (Erişim Tarihi: 28.08.2020)
- Wikipedia.org. 2019. “Landschaftspark Duisburg-Nord”. https://en.wikipedia.org/wiki/Landschaftspark_Duisburg-Nord. (Erişim Tarihi: 28.08.2020)
- Latzundpartner.de. “NODU Duisburg Nord Landscape Park, De”. https://www.latzundpartner.de/en/projekte/postindustrielle-landschaften/landschaftspark-duisburg-nord-de/. (Erişim Tarihi: 28.08.2020)