Land Art: Doğanın En Sanatsal Hali
  1. Anasayfa
  2. Sanat

Land Art: Doğanın En Sanatsal Hali

0
Reklam Sponsoru

Arazi Sanatı olarak da bilinen Land Art, 1960’ların Amerika’sında ortaya çıkmıştır. 1970’e gelindiğinde tüm Batı ülkelerini etkilemiş avant-garde (yenilikçi) bir sanat türüdür. Önceliği ve ana malzemesi “Doğa” olan bu sanat türünde hiçbir kısıtlama yoktur. İç mekanda; galerilerde, sanat evlerinde, müzelerde sergilenen heykel gibi, resim gibi sanatların aksine Land Art eserlerinin sergilendiği yer dışarısı yani doğanın kendisidir. Anıtsal eserler verilen bu akımda çoğu eseri yerinde ziyaret etmek çok ulaşılmazken çekilen fotoğrafları yine sanat galerileri ve müzelerde yerini almıştır. Kentsel yaşamın reddedilmesinin popülaritesi ve kırsal hayata olan yoğun özlem bu akımın ortaya çıkmasını kolaylaştırmıştır.

İlk Land Art Örnekleri

Land Art’ın dikkat çeken ilk örneği Amerika’nın geniş çöllerinde sağlam bir strüktür kullanılarak sergilenmiştir. 1969 yılında “Double Negative” isimli, üç büyük granit kaya parçasını Sierra Dağları’ndan 100 kilometre uzaklıktaki Nevada Çölüne taşıyan ve bunları zeminde açtığı betonla sıvalı çukurlara yerleştiren Michael Heizer’in çalışmasında rastlanmıştır.

Amerikalı sanatçıların aksine Avrupa’da bu akım, kıyasla daha fazla işlenmiş araziler üzerine daha yoğun ve tarihle bütünleşmiş eserler yapmak üzerine ilerledi.

Avrupa’nın en başarılı sayılabilecek örneği Richard Long’un “A Line Made by Walking” isimli bir çayırı yürüyerek geçtiğimizde arkamızda bıraktığımız izi simgeleyen eseridir. Yürümek eylemini sanat eserine dönüştüren bu yenilikçi akımda insanlar günlük ve basit bir şey yaparken bile üzerinde düşünmeye başladı. Öyle ki bu eserde insanlar dünya üzerinde bıraktığı izleri, yaşamdaki varoluş amacını, dünyadaki adımlarını sorgulayarak yeni aydınlanmalarla Land Art eserini “yaşayarak” ziyaret edebildiler.

Diğer birçok sanat eseri gibi Land Art akımı da eşsiz bir mirastır. 60 ve 70’lerin ilk sanatçılarından devralınan bu mirasın günümüzde genç birçok temsilcisi vardır.

Eserleri biraz daha yakından inceleyelim;

Robert Smithson, 1970’de Utah’taki Büyük Tuz Gölü’nün kuzeydoğu kıyısına en ünlü eseri olan “Spiral Jetty” ‘i yaptı.

Andy Goldsworthy; doğa tutkunu bir fotoğrafçı ve konar-göçer eserlerin en önemli temsilcilerinden.

Christo ve Jeanne-Claude, 1998 yılında dev halatlar ve kumaşlarla Fondation Beyeler ve Berower Park civarındaki ağaçları sardı.

Nancy Holt, hayatı boyunca sanatın pek çok koluyla ilgilendi ve kitaplar yazdı. Kentteki güneşle çöldeki güneşin farkını Güneş Tünelleri isimli eseriyle yansıttı.

Maya Lin, bahçe aletleri ile kara parçalarında okyanus efektleri verebilen bir Land Art sanatçısı.

“Land Art her şeyi kapsar. Rüzgar, kuşlar, koku, dokunma. Ve ben hepsini bulana kadar işim bitmeyecek.” diyen Strijdom van der Merwe ise alanında başarılı Güney Afrikalı bir sanatçıdır.

Ülkemiz ise bu akımın etkisine 2000’ler ile birlikte girmiş ve başarılı örnekler vermiştir.

Üzerine her yeni günde yeni bir komplo teorisi üretilen ve tüm dünyada soru işaretlerine sebep olan “Ekin Çemberleri” için baskın kabul gören görüş; sanat için yapıldığıdır. İlk fark edildiği tarih 70’ler olduğu ve şekillerin kusursuzluğu göz önüne alındığında aslında bir Land Art eseriyle karşı karşıyayız denilebilir.

Doğanın güzellik ve önemini ön plana çıkaran, doğadaki temel form ve elemanlarla, doğa dostu bir yöntem izlenerek gerçekleştirilen bu çalışmalar tabii ki kalıcı olmayan fakat büyük yankılar uyandırabilen çalışmalar olmuştur. Çağdaş dünyada, doğanın kendi işleyişini kontrol etmeye çalışan ve görüldüğü kadarıyla birçok noktada büyük hatalar yapan insanlığın ortak olarak hareket ettiği bir sanat dalı denilebilir.  Aynı anda herkese hitap edebilmek bu sanat akımının en önemli ve belirgin özelliğidir.

Bu yazı da ilginizi çekebilir:  ''Bir Başkadır'' mekanlarını konuşuyoruz!

Ortaya çıktığı günden, günümüze kadar pek çok meslek grubundan pek çok sanatçının üzerinde çalışıp eşsiz eserler ortaya koyduğu Land Art, insanlık var oldukça daha da büyüyecek, kimi zaman biribiriyle kesişip kimi zaman alt sınıflara ayrılacak. Ama kuşkusuz doğa bir yerlerde yaşamaya devam ettikçe insanların geldiği nokta neresi olursa olsun bu sanat, eserler vermeye devam edecek. Üretiminde ya da malzemesinde keskin sınırlar barındırmayan bu akımın, çağdaş ve daha güçlü ilişkilerle ilerlediği nice eserleri görebilmek ve farkındalık kazanabilmek dileğiyle.

Kaynakça:

  1. youtube
  2. https://christojeanneclaude.net/mobile/projects?p=wrapped-trees
  3. https://publicdelivery.org/maya-lin-wave-field/
  4. https://xxi.com.tr/i/land-art-ve-cagdaslari
  5. https://onedio.com/haber/ic-titreten-gorunusuyle-doga-ve-insanin-harmonisini-yansitan-muhtesem-akim-land-art-arazi-sanati-908859

İstanbul Üniversitesi-Peyzaj Mimarlığı Doktora🌍/ İstanbul📍

Yazarın Profili

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir