Hızlı Git
On sekizinci yüzyılda başlayıp önce İngiltere’yi, sonrasında ise tüm Avrupa ve Amerika’yı etkisi altına alan Sanayi Devrimi hem küresel ekonomiyi hem de toplumun yaşayış şeklini derinden etkilemiştir. Kentlerdeki iş imkânlarının artmasıyla kırsal kesimlerde yaşayan insanlar kentlere göç etmeye başlamıştır. Başlangıçta birçok insana iş kolu sağlayan sanayi bölgeleri, zamanla önemini kaybetmiş ve kentler içerisinde bazı alanların kullanım dışı kalmasına sebep olmuştur.
Sizler için araştırdığımız Rosa Luxemburg Bahçeleri, post-endüstriyel bir bölgenin mimari duyarlılık ve sürdürülebilirlik ile birleşerek kent içerisinde yeşil bir koridora dönüşmesinin hikâyesidir.
Tasarım İlişkileri
Terk edilmiş alanlarda proje tasarlamak, mekânların ve yapıların geçmişten gelen bir karaktere sahip olması sebebiyle düşündüğümüzden daha zordur. Bu sebeple, tasarımcılar hem mekânın geçmişteki hikâyesi ile ilişki kurmalı, hem de teknolojik gelişimlere ayak uydurmalıdır. Bu açıdan, Paris’in kuzeyinde Montmartre’daki eski bir Fransız Demiryolları Şirketi deposu olan Halle Pajol ve Rosa Luxemburg Bahçeleri’nin mimari ve peyzaj tasarımını birlikte değerlendirelim.
2014 yılında tamamlanan Rosa Luxemburg Bahçeleri’nin mimari ekibinde ödüllü mimar Françoise-Hélène Jourda (Jourda Architectes) ve In Situ Paysages bulunmaktadır. Endüstriyel geçmişe sahip bu bölgenin tasarım ekibinin öncelikli hedefi Halle Pajol’u ve bahçelerini Paris’in çevresel ve sürdürülebilir gelişimi için ilham verici bir örnek haline getirmektir.
Yapısal Birimler
1926 yılında art-deco tarzında tasarlanan ve demir yolları arasında kuzeyden güneye uzanan Halle Pajol isimli yapı şu an bir gençlik yurdu olarak kullanılmaktadır. Geçmişte demir yolunun bir parçası olan yapı, günümüzde Fransa’nın en büyük ikinci fotovoltaik enerji santraline ev sahipliği yapmaktadır. Bölgenin enerji ihtiyacı, 1.988 adet güneş paneli ile yılda 410.000 kwh enerji üreten bu tasarım ile sağlanmaktadır. 3.500 m2’lik bir alana yerleşen güneş panelleri ile bu yapı, teknolojinin gelişimine ayak uydurabilmiştir.
Halle Pajol’un iyileştirilmesinde, yenilebilir malzemeler kullanılarak sürdürülebilir bir tasarım oluşturulmuştur. Bütün mekânlar yaklaşık 9.000 m2’lik yarı açık bir bahçe etrafına yerleştirilmiştir. Ayrıca, bu mekanlar birbirlerine yürüyüş yolları ile bağlanmış ve kent mobilyaları ile de desteklenmiştir.
Peyzaj Tasarımı
Filozof ve ekonomist Rosa Luxemburg’un adını taşıyan Rosa Luxemburg Bahçeleri, post-endüstriyel yapının mimari mirasını korurken, kentsel peyzajı iyileştirerek kamusal yeşil alanlar yaratma fikri ortaya çıkmıştır. Çevredeki manzara ile harmanlanan demir yolu raylarının yanına uzanan kapalı ve açık bahçelerden oluşmaktadır. Halle Pajol ve Rosa Luxemburg Bahçeleri içerisinde 300 yataklı gençlik yurdu, kütüphane, konferans salonu, ofisler, mağazalar ve kafeler bulunmaktadır. İki parçada düşünebileceğimiz bu tasarımın birinci kolu kentsel aktiviteler ve servisleri içerirken, diğer kolu konut ve yurt olanağı sunar.
Demir yolu raylarının etrafında yerleştirilen bahçeler, site boyunca insanların rahatlayabilecekleri, günlük işlerin sıkıntılarından uzaklaşabilecekleri dinleme alanları olacak şekilde karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca küçük yeşil alanlar, yürüme yolları, çocuk oyun alanları ve su havuzları bu atıl alanda sakinleştirici ortamı yaratmaya yardımcı olmuştur.
Halle Pajol’un altında yer alan 2.500 m²’lik kapalı bahçe insanlar için sessiz bir mekân oluşturur. Bahçenin sulama sistemi çatıda toplanan yağmur suyu ile sağlanmaktadır. Aynı zamanda huş ağacı, sedir ağacı, kır çiçekleri ve su bitkileri de dahil olmak üzere çeşitli bitki türlerini barındırmaktadır. Sükûnet içerisinde gezmek ve doğayı keşfetmek isteyenler için harika bir yerdir.
Çocuk Oyun Alanları
Dışarıya doğru uzanan bu bahçe çocuklar için oyun alanlarına dönüşmektedir. Bu oyun alanları, zararlı kimyasallardan arındırılmış toprak ile kaplıdır. Çam, alıç, üvez ve çiçekli kiraz ağaçları gibi yerel bitki türleri ile desteklenmiştir. Çocukların kendi bahçelerini oluşturabilecekleri alanlar da mevcuttur.
2015 yılında Rosa Luxemburg Bahçeleri’ne 1,010 m²’lik bir uzatma yapılmıştır. Böylece, iki adet çim alan ve 3-8 yaş grubu arası çocuklar için ahşap çocuk oyun alanları eklenmiştir. Bu oyun grupları dev bir ahşap fil, zürafa ve timsah gibi figürler içermektedir.
Sebze Bahçeleri
Ayrıca, bölgeye 100 m2’lik iki parselden oluşan ve yerli halkın kullanabileceği hobi bahçeleri yerleştirilmiştir. İnsanlar buraya gelip kendi sebze ve çiçeklerini yetiştirebilirler. Böylece, birlikte vakit geçirerek sosyalleşmeleri ve üretime katkı sağlamaları hedeflenmiştir.
Ödüller
Halle Pajol ve Rosa Luxemburg Bahçeleri projeleri ile Jourda Architectes; 2011 yılında Kadınlar için Mimarlık Ödülü‘nü, 2014 yılında Özel Tanınma Ödülü ve Binaya Entegre Güneş Teknolojisi Ödülleri‘ni kazanmıştır. Ayrıca, 2015 yılında ADC Ödülleri’nde Karma Program Ödülü Sahibi ve 2016 yılında Fransa’da gerçekleştirilen Les Victoires du Paysage (Peyzajın Zaferi) adlı yarışmayı kazanmıştır.
Rosa Luxemburg Bahçeleri’nin hem geçmişini hem de geleceğini birbirine entegre eden tasarımını birlikte inceledik. Yerel halkı ve ziyaretçileri post-endüstriyel bir alan içerisine dahil etmeye çalışan bu tasarım ile ilgili aşağıdaki görselleri de inceleyebilirsiniz.