Hızlı Git
İnsanlar çok eski çağlardan beri gördüklerini, duyduklarını ve hissettiklerini sanatla gösterme eğilimindedirler. Sanat, geçmişten geleceğe doğru sanatçıların bakış açılarıyla anlattıkları mesajları taşıyan önemli bir araçtır. Bazen bu araç, keyfin ve hazzın ön planda yer aldığı, insanları sanatsal doyuma ulaştırmak için kullanılır. Bazen de yaratıldığı zamanın izlerini taşımak ve bu izleri insanlığa göstermekle görevlendirilir.
Hayat ağacı da ikinci kısımda bahsedilen izlerin dışa vurumculuğu ve değişmesi gereken bir olgunun sembolü olarak yaratılmıştır. İsmi her ne kadar mitolojik olsa da hayat ağacının hikayesi tarihin acılarını barındırmaktadır. Yaşadıkları kötü anıları unutmamak ve bunu da sanatıyla gözler önüne sermek isteyen Mozambikli 4 heykeltıraş: Kester, Hilario Nhatugueja, Fiel dos Santos and Adelino Serafim Maté bir araya gelerek bu heykeli yarattılar. Bu heykeltıraşları bir araya getiren ortak amaç ise sanatlarıyla barışı teşvik etmek istemeleriydi.
Heykeltıraşlar İçin Ağacın Sembolik Anlamı ve Ağaç Figürünü Seçme Nedenleri
Bir ağacın kökleri, gövdesi, dalları, yaprakları, çiçekleri ve meyveleri vardır. Afrika kültüründe ağaç bir ana semboldür. Ağaç insanları korur. Hava sıcak olduğu zaman insanlar ağaç gölgesi bulabilir. Hasat zamanı geldiğinde meyveler toplanır ve yenir. Ağaç gölgesinde insanlar sorunlarını çözmek, ruhlardan kendilerine güç vermesini ve kalıcı bir barış istemek için birlikte otururlar. İşte bu yüzden ağaç, sanatın bir parçası olmuştur.
Silahları Ekipmanlara Dönüştürme
Tamamen AK-47’ler, tabancalar ve roketatar gibi silahların parçalanmasıyla yapılan bu 3 metre yüksekliğindeki heykel için heykeltıraşlar 3 aylarını harcadılar. Heykeli oluşturan bu silahları ise “Silahları Ekipmanlara Dönüştürme” projesi kapsamında temin ettiler. Bu proje silahların dikiş makineleri, bisikletler ve inşaat malzemeleri gibi ekipmanların takasıyla elde ediliyor. Hatta bu proje kapsamında bir köye 500 silah toplanıldığı için traktör verildi. Silah takası, birçok Mozambiklinin yeni araçları sayesinde geçinebilmelerini de sağladı.
Bu silahların bu kadar çok bulunmasının sebebi ise 1992’de sona eren 16 yıllık iç savaşın bir mirasıdır. Mozambik’te savaşın anısı olarak hala milyonlarca silah saklanıyor. Bilinene göre, son dokuz yılda 600.000’den fazla silah toplandı ve söküldü.
Cristian Aid tarafından desteklenen Piskopos Dom Dinis Sengulane, Silahları Ekipmanlara Dönüştürme projesinin kurucusudur. Ve o sözlerini şöyle dile getiriyor: ” İnsanlara yatak odanızda silahla uyumanın bir yılanla-bir gün dönüp sizi ısırabilir- uyumaya benzediğini söylüyorum.”
Cristian Aid’in direktörü Dr. Daleep Mukarji de bunları söylüyor:” Mozambik sanatçılarının, sökülmüş ölüm makinelerinden büyüleyici heykeller yaratarak nasıl bir barış kültürü inşa ettiklerini görmek çok şaşırtıcı. Bu proje; insanları, ölüm araçlarını yaşam araçlarıyla değiş tokuş etmeye teşvik ediyor.
Silahları Ekipmanlara Dönüştürme projesi eski askerlerden silah toplamakta o kadar başarılı oldu ki diğer Afrika hükümetleri de benzer projeler üretmeyi planlıyorlar.
British Museum’un direktörü Neil MacGregor, Hayat Ağacının Afrika’yı dünyanın geri kalanına bağlayan karmaşıkların güçlü bir amblemi olan olağanüstü, düşündürücü bir heykel olarak tanımlıyor. Ve ayrıca Müze’nin bu projede Cristian Aid ile birlikte çalışmış olmaktan mutluluk duyduklarını dile getiriyor.
Mozambik, nüfusunun dörtte üçünden fazlasının günde 2 dolardan daha az bir gelirle yaşayan ve dünyanın en fakir ülkelerinden biridir. Bu yoksulluk durumu suçu körükleyebilir. Silahların hala kullanılabilme ihtimali olduğu sürece, yanlış ellere düşme ve acıya neden olma tehlikesi bulundurmaktadır.
Silahlardan Yapılmış Bu Eserlerin Mozambikli Heykeltıraş Gonçalo Mabunda İçin Anlamı
Bu projenin heykeltıraşlarının yanı sıra bireysel olarak çalışan heykeltıraşlar da bulunmaktadır. Heykeltıraş Gonçalo Mabunda heykellerine her baktığında, Mozambik’in 16 yıllık iç savaşı sırasında ölümcül bir şekilde vurulan bir hükümet askeri olan amcasının heykellerinden malzemelerinden herhangi birinin amcasını öldürüp öldürmediğini merak ediyor. Mabunda’nın eserleri çatışmayı körükleyen mermi ve tüfeklerden yapılmıştır.
37 yaşındaki Mabunda paslı bir AK-47 ve duvarında asılı bir miğferden yapılmış bir heykele bakarak şunları söyledi: “Ailemin bir kısmı, komşularım, hepsi bir savaşta öldü. Bu silahlarla kaç kişi öldürüldü? Bazı akrabalarımı öldüren bu olabilir.”
Çalışmaları post modern, hatta Picasso’yu hatırlatacak tarzda kübist. Savaşın dehşetini tasvir eden korkunç, yüzü olmayan maskelerin yanı sıra bazı Afrikalı liderlerin siyaseti nasıl manipüle ettiğini ve iktidara tutunmak için şiddeti nasıl kullandıklarını sembolize etmek için silahlardan yapılmış tahtlar yarattı.
Matt Cunningham’ın Fiel dos Santos İle Yaptığı Röportajdan Bir Kesit
Cunningham: “Kendi ülkenizde kanlı bir iç savaş zemininde büyüdünüz. Bu deneyim çalışmalarınızı nasıl yönlendirdi?”
Santos: “Yaşadığım yer Maputo’nun 14 km dışında, savaşın merkezinde değildi. Ama ben 15 yaşımdayken erkek kardeşim evimizin yakınında Renemo (hükümet karşıtı direniş hareketi) tarafından yakalandı ve 6 yıl boyunca tutuldu. Tabii ki savaş beni ve çalışmalarımı etkiledi.”
Amacım barış için bir medeniyet yaratmanın mümkün olduğunu ve savaşsız bir dünyada yaşamanın mümkün olduğunu anlatmak.
Fiel dos Santos
***
Santos: “Burada çalıştığım malzemeler kendi adına konuşuyor, onlara farklı bir şeyler söyletmeye çalışıyorum. Bu yüzden onları kuşlara, çiçeklere ve hayvanlara dönüştürdüm. Adım adım, insanları savaş hakkında değil barış hakkında düşündüren temalar sunmaya çalışıyorum.
İnsanlardan çok olumlu tepkiler alıyorum, ancak hiçbir zaman %100 tatmin olmuyorum çünkü söylediklerimle bazılarının duydukları arasında her zaman büyük bir boşluk olduğu zaman dilimi var…”
Cunningham: “…Sanatınızın, izleyicilerinize karşı konuşmak veya dikte etmek yerine insanları “bir düzeyde” meşgul etmesi sizin için önemli mi?”
Santos: “Yaptığım işi toplumdan alıyorum. Her zaman insanlarla, başkalarının yaratıcılığıyla, sanatçılarla, ve sanatçı olmayanlarla çalışmaya çalışıyorum. İnsanları anlamaya ve insanların görmeyi sevdiklerini anlamaya çalışıyorum. Ama aynı zamanda sanatımı onlarla konuşmak için kullanmaya da çalışıyorum. Bu bir sohbet gibi.
Gerçekten güçlü olabilir. Hatta insanlara farklı koordinatlar gösterdiğim ve her şeyi farklı bir şekilde düşünmelerine yardımcı olduğum için bana teşekkür eden insanlar oldu…”
Silahların Oluşturduğu Heykellere İnsanların Tepkileri
Hayat Ağacının yaratıcıları, Güney Afrika başkentinde silahları heykele dönüştüren, kıtanın en hızlı büyüyen ekonomilerinden birinde şiddet ve istikrarsızlığın yeniden dirilmesini önlemede rol oynayan sanatçılardan bir kaçıdır. Heykeller; Osaka, Londra, diğer şehirler ve New York’ta galerilerde sergilenen diğer eserlerle birlikte uluslararası ilgi gördüler. Hatta Clinton Vakfı ve Vatikan, Mabuda’nın heykellerinden bazıları satın aldı.
Afrika 2005 sezonu, Şubat’tan Ekim 2005’e kadar Afrika sanatını ve kıtanın kültürel çeşitliliğini kutlamak amacıyla güçlerini birleştirin büyük Londra galerilerini, Sanat Konseyi’ni, British Museum’u, Soutbank Centre, Cristian Aid ve diğer Birleşik Krallık kurumlarını kapsar. Bu hareket, Batı sanatı ile Afrika sanatını bir araya getirmek, Afrika sanatını Batılılara tanıtmak için yapılmıştır. Bu sayede de çarpıcı sanat eseri olan Hayat Ağacı ortaya çıkmıştır.
Kaynakça
- https://browngirlbigdreams.tumblr.com/post/11955098595/tree-of-life-made-by-kester-hilario-nhatugueja/amp
- http://photos1.blogger.com/img/125/1473/640/British%20Museum%20Feb%2005-7.jpg
- https://www.contemporaryartsociety.org/news/friday-dispatch-news/goncalo-mabunda-orator-time-jack-bell-gallery-london/
- https://www.chrisspring.co.uk/global-africa/cs-tree-of-life-artists-mozambique/
- https://www.reddit.com/r/AfricanArt/comments/2sdh51/tree_of_life_made_by_kester_hilario_nhatugueja/
- http://www.africafocus.org/docs05/moz0504.php
- https://britishmuseum.withgoogle.com/object/tree-of-life
- https://vimeo.com/34371643
- https://www.washingtonpost.com/world/africa/in-mozambique-transforming-guns-into-art/2012/11/07/a1231d44-2508-11e2-92f8-7f9c4daf276a_story.html