1987 Yılında toplanan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 42. Oturumunda kabul edilen “Ortak Geleceğimiz” raporunda, “İnsanlık; doğanın gelecek nesillerin gereksinimlerine yanıt verme yeteneğini tehlikeye atmadan, günlük ihtiyaçları temin ederek, kalkınmayı sürdürülebilir kılma yeteneğine sahiptir.” tanımlaması yapılmıştır. Bu tanımlama sonrasında, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde, sürdürülebilir kalkınma ve yenilenebilir enerji başlıca tartışma konusu haline gelmiştir.
Yenilenebilir Enerji Nedir?
Yenilenme hızı tükenme hızından daha hızlı olan, üretim aşamasında doğal süreçlerden faydalanılan enerji kaynaklarına yenilenebilir enerji kaynakları denir.
Yaşadığımız dünyada enerji kaynaklarımızı tamamen tüketip gelecek nesilleri enerjisiz bırakamayız. Dolayısıyla enerji ihtiyacımızı karşılayacak sürdürülebilir enerji kaynakları bulmalı ve çevreye verdiğimiz zararı en aza indirmeliyiz. Yoğun enerji kullanımına bağlı olarak, çok vakit geçirdiğimiz, enerji kullanımlarının yüksek olduğu yapısal ve çevresel tasarılarımızda, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı çok önemlidir.
Yenilenebilir Enerji Kaynakları Nelerdir?
- Güneş enerjisi,
- Rüzgâr enerjisi,
- Jeotermal enerji,
- Hidrolik enerji,
- Biyokütle enerjisi ve
- Hidrojen enerjisi olarak sıralanabilir.
Güneş Enerjisi 
Rüzgar Enerjisi 
Jeotermal Enerji 
Hidrolik Enerji 
Hidrojen Enerjisi 
Biyokütle Enerjisi
Yenilenebilir Enerji Avantajları
Yaşadığımız çağ, tam anlamıyla teknoloji çağı haline gelmiştir. Kullanmış olduğumuz teknolojik ürünlerin tamamı, enerji ile çalışmaktadır. Fakat bu ürünlerin büyük çoğunluğu yenilenebilir enerji kaynakları ile değil, yapay enerji kaynakları sayesinde işlevlerini sürdürmektedir. Bu nedenle, insan kullanım oranlarına bağlı olarak, yapay enerjiyi yenilenebilir enerji kaynakları ile kullanımı çok önemlidir.
En önemli enerji kaynağı güneş enerjisini bu alanlarda kullanmak projelerimize yapacağımız ufak yatırımlar sayesinde mümkün olabilmektedir. Güneş enerjisinden faydalanan mobil şarj üniteleri, aydınlatma elemanlarının güneş enerjisi ile çalışması ve tasarımlarda özgünlüğe bağlı olarak bu ve bunun gibi daha birçok örnek verilebilir. Güneş enerjisinin yetersiz kaldığı alanlar için rüzgar tribünleri kurulup, gereken enerjiyi rüzgar sayesinde alarak da, yapay enerji yenilenebilir enerjiye dönüştürülebilir. Örneğin tasarımı yapılacak olan bir kent parkının, kent şebekesinden bağımsız olarak elektriğini üretmesi ve rüzgar veya güneş panellerinin de tasarımdaki estetiğe uygun olarak yerleştirilmesi, projelerimize hem çevreci hem de özgün değerler kazandıracaktır.
Şehrin alt yapısı uygunsa, yapısal çalışmalarımızda tasarlayacak olduğumuz kafe, restaurant, dinlenme salonları, güvenlik evi ve tuvaletler gibi alanlarda ısıtma-soğutma ve plantasyon projemiz ile ilgili sulama amaçlı jeotermal enerji kaynakları kullanımı ile yenilenebilir değerlendirilmiş olacaktır. Alternatif enerji kullanımının en büyük avantajları ise,
- Çevresel değerlere olan etkisi,
- İşletme maliyetlerinin düşük olması,
- Enerjinin tükenmez oluşudur.
Ülkemizde coğrafi konumu açısından, değerlendirilebilecek çok ciddi yenilenebilir enerji kaynakları potansiyeli bulunmaktadır. Bu nedenle yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını önce kent peyzaj projelerinde, sonrasında ise yapısal mimari projelerimizde aktif hale getirip, tükenen enerji kaynaklarından uzaklaşıp, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmeliyiz. Bu büyük değişim bize daha yaşanabilir ve kendini sürekli yenileyen, yaşanabilir bir çevre bırakacaktır.
