Hızlı Git
Doğal olarak Güneydoğu Asya, Çin ve Japonya’da bulunan ormanlık alanlarda yetişen kamelya, yaklaşık 3000 yıl öncesine ait bir geçmişe sahiptir. Öncellikle böylesine köklü bir geçmişe sahip bu bitkinin nasıl adlandırıldığına “kamelya” adını nereden ve nasıl almış ona bir bakalım.

Kamelya bitkisi, İsveçli botanikçi Carl Linnaeus tarafından, Filipinler’de hizmet veren Cizvit rahip ve botanikçi Joseph Kamel’in onuruna adlandırmıştır. Kamel, Filipinler’de birçok bitki çalışmalarına hatrı sayılır katkılar sağlamıştır. Kamel’in bitkimizi birebir gördüğüne dair kayıtlar olmamakla birlikte, Linnaeus’un kamelyayı, Kamel’in katkılarını onurlandırmak amacıyla adlandırdığı düşünülmektedir.
Güzellikleriyle birçok kültüre şahitlik eden bu zarif bitkiler, uzun ömürlü ve 100 yıldan fazla çiçek açıp büyüyebilen dayanıklı bitkiler olarak bilinirler. Çiçekleri ise beyaz, kırmızı, sarı ve bu renklerin kombinasyonlarından olan dik, yuvarlak ve oval yapılı çiçeklerdir. Genel itibariyle çiçeklerinin kokusu yoktur.
Kamelya, günümüzde Dünya’nın birçok bölgesinde yetiştirilen bir bitkidir. Güzel çiçekleri ve hoş yapraklarıyla süs bitkisi olarak peyzajın çeşitli yerlerinde kendisini görmek mümkün. Özellikle soğuk iklimlerde yetiştirilen türler, bahar aylarında renkli çiçekler açar ve bahçeleri süsler.
Köklü bir geçmişe sahip olan bu bitki farklı bölgelerde oldukça önemli bir yere sahiptir. Kökeni Doğu Asya özellikle Japonya ve Çin’e dayanan kamelyalar yüzyıllardır buralarda yetiştirilir ve bu yörenin insanları bu bitkiye oldukça değer verir. Kamelyaların doğal ortamında ilk keşiflerine dair kayıtlar iyi belgelenmemiştir çünkü yerel floranın yüzyıllardır bir parçası olup, var olmuşlardır. İlk kez 17. yy. Japonya’da tanıtılmış ve popüler hale gelmişlerdir. Japonya’da “Tsubaki” olarak adlandırılırlar. İlahi olanı sembolize ettiğine inanılır ve dini ve kutsal törenlerde kullanılırmış. Hatta Shinto dinine göre, tanrıların ruh hali şeklinde, tsubaki çiçeklerini dünyevi ziyaretlerinde evleri yaptıklarına inanılırmış. Bu inanışla birlikte bazı kaynaklarda kamelyaların daha çok tapınak bahçeleri, mezarlıklar ve toplumun dini yapısıyla ilişkili mekanlarda kullanıldığına dair bilgiler bulunmaktadır. Bugün bile Japonya’nın en eski tapınaklarında birçok eski kamelya türüne denk gelebiliriz. Avrupa’ya ilk defa 18. yy. da Hollandalı denizciler tarafından getirilmiş ve daha sonra İngilizler tarafından oldukça ilgiyle odağına alınan kamelyalar İngiliz bahçelerini de süslemiştir. İngiliz bahçecilik geleneğinde oldukça önemli bir yer sahiptirler. Viktorya döneminde büyük bir popülarite kazanmışlardır.
Kamelyaların popüleriterliği, farklı türlerin geliştirilmesi ve hibritizasyon çalışmalarıyla daha da artmıştır. Farklı renklerde, farklı çiçek tiplerine ve büyüklüklerine sahip kamelya türleri üretilmiştir.
Gelin şimdi birlikte önemli birkaç kamelya türüne ve özelliklerine bakalım.
Japon Kamleyası (Camellia japonica)

En önemli süs kamelyası türü olarak kabul edilen C. japonica’nın Japonya’ya özgü olduğuna inanılır. 10 – 12 m yüksekliğinde ağaççık formundadır. Çiçeklerinin boyutu ve rengi değişmekle beraber genellikle 5-6 taç yaprağına sahiptirler ve kırmızı renklidir. Nadiren de olsa pembe ve beyaz olanlarına rastlanılabilir. Kış aylarında çiçek açarlar, parlak yapraklara ve kahverengi bir gövdeye sahiptirler. Soğuk hava şartlarına karşı dayanıklıdırlar, ancak dona karşı hasas olabilirler.
Dağ Kamelyası (Camellia sasanqua)

Sonbaharın zarif çiçekleri. Güney Japonya’ya özgü olduğu bilinen C. sasuanqa, yaklaşık 4 ila 5 m yüksekliğinde küçük bir çalı ya da ağaççık formundadır. Çiçekleri genellikle daha küçük ve ince yapıdadır. Az sayıda taç yaprağa sahiptirler. Hafif kokuludur. Beyaz, pembe ve kırmızı renkli çiçekleri vardır.
Yabani Kamelya (Camellia reticulata)

Reticulata bütün kamelyalar içerisinde en geniş ve en hoş yapıya sahip olanlarıdır. Türün anavatanı Batı Çin’dir ve bu yüzden japonicalara nazaran daha hassas ve ısıya dayanıklıdırlar. Çeşitli kültivarları Çin’in Yunnan bölgesinde yetiştirilmiştir. İlk olarak batıya 1820 yılında gelmiştir. Çiçekleri genellikle kırmızı ve pembe tonlardadır. Yaprakları büyük ve parlak yeşildir. İyi drene edilmiş toprakları sever ve sıcaklara karşı hassastır.
Çay Kamelyası (Camellia sinensis)

Çay bitkisi olarak bilinen bu bitki, Çince Amoy lehçesindeki “t”e kelimesinden gelir. Çay, Çin ve Japonya’daki Kantonez lehçesindeki “ch”a olarak daha iyi bilinir. MÖ. 1700 civarında İmparator Nung döneminde popüler hale gelmiştir. Ticaretin arttığı dönemde Doğu Hindistan çayı Avrupa’ya getirerek burada yaygınlaştırmıştır. Yaklaşık 3000 yıllık bir geçmişe sahip olan bu bitki, geleneksel bahçelerde ve çay seremonilerinde kullanılan bitkiler haline gelmiştir. Genellikle beyaz ve hafif pembe çiçeklere sahiptir. Yaprakları mat görünümlüdür. Çay yapımında kullanılan çeşitli at türleri vardır. İyi drene edilmiş toprakları sever. Ilıman iklim kuşakları tercih eder.
Bugün kamelyanın Dünya’nın farklı bölgelerinde yetiştirilen ve çeşitli türleri olan kamelyalar, güzel çiçekleri ve yapraklarıyla süs bitkisi olarak park ve bahçelerde kullanılmaktadır.