Biyolojik Çeşitliliğin Önemi ve İklim Değişikliğindeki Yeri
  1. Anasayfa
  2. Çevre

Biyolojik Çeşitliliğin Önemi ve İklim Değişikliğindeki Yeri

0
Reklam Sponsoru

Biyolojik çeşitlilik, bir bölgedeki türlerin, genlerin, ekosistemlerin ve ekolojik olayların oluşturduğu bir bütündür. Belirgin bir şekilde çevresel ve sosyal bozulmalara yol açan, sürdürülebilir olmayan gelişmeler sonucunda biyolojik çeşitliliğin karşılaştığı bazı tehditler vardır. Bu tehditlerin başlıca nedenleri arasında kirlenme, yanlış arazi kullanımı, ormanların yok edilmesi, doğal kaynakların aşırı kullanımı, hızlı nüfus artışı gibi antropojen faaliyetlere bağlı olarak gerçekleşen küresel iklim değişikliği önemli bir yer tutmaktadır.

İklim değişikliği, doğal değişkenlik ve/veya insan faaliyetlerinin bir sonucu olarak meydana gelir. Ekosistemleri, biyolojik çeşitliliği önemli ölçüde etkileyen zaman içerisinde meydana gelen değişimlerden biridir. İklim değişikliğinin ekosistem ve biyolojik çeşitlilik üzerindeki olumsuz etkileri, özellikle su ve kara ekosistemlerinde farklı şekillerde ortaya çıkarak yapı ve işleyişini de farklı biçimlerde etkileyebilir. Bazı türlerin yok olmasına, bazı türlerin göç etmesine, bazı türlerde de değişen koşullara adapte olmasına neden olmaktadır.

Sıcaklık, yağış koşulları gibi her iklim bölgesine uyum göstermiş canlı türleri vardır. Sıcaklığa göre sıcak, ılıman ve soğuk bölge canlıları ortaya çıkmıştır. Aynı şekilde yağıştan dolayı suya çok, orta derecede ve az ihtiyaç duyan canlılar vardır. Bu kapsamda iklim değişikliği biyolojik çeşitlilik üzerindeki önemli bir unsur olarak değerlendirilmektedir.

Biyolojik Çeşitliliğin Dünyamızın Ve Yaşamlarımızın Sürdürülebilirliğinde Oynadığı Büyük Rol

Biyolojik çeşitlilik, bir bölgedeki genlerin, türlerin, ekosistemlerin ve ekolojik olayların oluşturduğu bir bütündür. Ekosistemlerdeki biyolojik çeşitlilik dört ana bölümden oluşur. Bunlar; ekosistem çeşitliliği, genetik çeşitlilik, tür çeşitliliği, ekolojik olaylar ve işlevleridir. Kendileri ve birbirleri arasındaki ekolojik olaylar dizisi biyolojik çeşitliliğin önemli işlevsel boyutu olduğunu meydana getirir.

Canlı kaynakların sürdürülebilirlik ilkesi açısından biyolojik çeşitliliğin önemi oldukça fazladır. Ekosistem ve içindeki türler önemli biyolojik işlevlere sahiptir. Örneğin yeşil bitkiler havadaki karbon dioksiti içerisine emip atmosfere oksijen salar ve böylelikle çevreyi temizler ve insanlara yaşanabilir sağlıklı bir ortam oluşturur. Ekosistemlerin içerisindeki sahip olduğu işlevler oldukça karmaşıktır. Bir ekosistemdeki herhangi bir değişiklik bazı önemli işlevlerin yerine getirilmemesine yol açar.

ekosistem ve biyolojik çeşitlilik

Ekosistemlerin biyolojik çeşitlilik bakımından gerçekleştirmiş olduğu işlevlere bakacak olursak: Bitki örtüsü zemini toprak erozyonu, sel ve diğer olumsuz iklim koşullarına karşı korur. Ekosistemler atmosfer içerisindeki zararlı gazların arasındaki sağlıklı dengenin korunmasına yardımcı olur. Ağaçlar ve diğer bitkiler havadaki karbonu tutup, atmosferde karbon dioksit birikimini engeller, böylelikle yerel ve küresel iklim değişikliği riskinin azaltılmasına yardımcı olur. Bakteriler ve mantarlarında önemli görevlerinden biri ekosistemler içinde besin geri dönüşümünü sağlamasıdır. Bu ekosistemlerin biyolojik işlevlerinin yanında ekonomik değerlere de sahiptir. Besin, ilaç, ticari kullanım alanları, kültürel ve estetik değerler ve temel değerler ekosistemlerin önemli ekonomik değerlerini oluşturur.

Biyolojik Çeşitliliğin Karşılaştığı Bazı Tehditler Ve Nedenleri

Biyolojik çeşitliliği etkileyen başlıca üç etmen vardır. Bunlar fiziki, biyolojik etmenler ve paleocoğrafyadır. İklim, kara ve denizlerin dağılışı, yer şekilleri ve toprak biyolojik çeşitliliği etkileyen fiziki etmenlerdir. İnsanlar ve diğer canlılar ise biyolojik çeşitliliği etkileyen biyolojik etmenlerdir. Paleocoğrafya içerisinde ise kıtaların kayması ve iklim değişikliği biyolojik çeşitliliği etkileyen etmenler arasındadır.

Biyolojik Çeşitliliğin Önemi

Doğal yaşam alanların kaybı, parçalanması, yıkımı biyolojik çeşitliliğin Dünyada karşılaştığı en önemli tehditlerden biridir. Örneğin büyük ölçekli inşaatlar genelde bataklıkların kurutulup doldurulması sonucuyla gerçekleşen kırılgan bölgelerde inşa edilmektedir. Oysa bataklık alanlar bazı canlıların doğal yaşam alanlarıdır. İnşaat sonucunda doğal yaşam alanlarının yıkımı gerçekleşir ve bitkilerin, hayvanların yaşam için gerek duydukları koşullar ortadan kaldırılır. Kirlilik ve çöplerde ekosistemlerde dengeyi bozan büyük etkiler yaratabilir. Ayrıca her yıl dünyada milyonlarca hayvan ve bitkinin ölüm sebebidir.

Antropojen Faaliyetlere Bağlı İklim Değişikliği

Biyolojik Çeşitliliğin Önemi

İnsanlığın yerleşik düzene geçişinden sonra dünyada iklim sistemleri geçmişten günümüze kadar değişim göstermektedir. Hatta dünyanın coğrafik özellikleri birkaç defa değişmiştir. Tarih boyunca belirli dönemlerde dünyada çeşitli nedenlerle dengenin bozulmasına bağlı olarak, iklimde de bozulmalar ve büyük değişimler olmuştur. 19.yy. ortalarından itibaren de antropojen faaliyetlerinde bu değişimlere katkısı olmuştur. Sanayi devrimi ile ortaya çıkan ve 20.yy. itibarı ile insan etkinliği ile doğal iklim değişimi yerini küresel ısınmaya bağlı iklim değişimine bırakmıştır. Bu değişimler yalnız dünya coğrafyasını değiştirmekle kalmamış, ekolojik sistemleri de kalıcı değişikliklere uğratmıştır.

İklim Değişikliğinin Ekosistemler Ve Biyolojik Çeşitliliğin Üzerinde Yarattığı Ve Yaratacağı Olumsuz Koşullar

Biyolojik çeşitlilik dinamik bir sistemdir. Geçen yüzyıllarda biyolojik çeşitlilik ve ekosistemler çevresel ve sosyal bozulmalar sonucunda çok fazla zarar görmüştür. Yavaş gerçekleşen ama gerçekleştiğinde geri dönüşümü olmayan bu tahribatın başlıca nedenleri arasında kirlenme, yanlış arazi kullanımı, ormanların yok edilmesi gibi antropojen faaliyetlere bağlı olarak gerçekleşen küresel iklim değişikliği önemli bir yer almaktadır. Bu gibi faaliyetler hem yapısını hem de ekosistemlerin fonksiyonlarını tahribata uğratarak, doğal biyolojik dengenin bozulmasına yol açmıştır.

Bu yazı da ilginizi çekebilir:  Peyzaj Mimarlığı Mesleğinin İklim Değişikliğini Önleme Açısından Önemi

Ekosistemlerin ve biyolojik çeşitliliğin olumsuz etkilenmesi sonucunda bazı türlerin yok olmasına bazı türlerin habitat değiştirmesine veya bazı türlerin göç etmesine neden olurken bazı türlerde de popülasyon artışını meydana getirmiştir. İklim değişikliğinin biyolojik çeşitlilik üzerindeki olumsuz etkilerinin yanında   su ve kara ekosistemlerinde de farklı şekillerde ortaya çıkarak biyolojik çeşitliliği etkilediği gibi ekosistemlerin yapı ve işleyişini de farklı biçimlerde etkilemektedir.

Türkiye’nin Biyolojik Çeşitlilik Bakımından Durumu

Biyolojik Çeşitliliğin Önemi

Türkiye çeşitli ekosistemleri içinde barındırır. Bu arazi mozaiğinde yaşayan ve çoğu endemik olan birçok bitki ve hayvan türünün yanında türlerin farklı ırklar, farklı evrimsel birimleri, farklı gen havuzları vardır. Böylece ülkemizde değişik türlerin nitelik ve nicelik bakımından farklı karışımlarıyla oluşan çok çeşitli komünite tipleri ve habitat mozaikleri yer alır. Komünitede yer alan türlerin birbiriyle ve cansız çevreleriyle arasında çeşitli biyolojik olaylar ve etkileşimler, ekolojik işlevler birçok yıldan beri birbirini takip eder. Bütün bunlar bir araya gelince, Türkiye’de, zengin bir biyolojik çeşitlilik ortaya çıkar.

İklim Değişikliğinin Türkiye Ekosistemleri Ve Biyolojik Çeşitliliği Üzerine Etkileri

Birçok iklim modellerine göre, 2030’lu yıllarda karmaşık iklim yapısı içinde olan Türkiye’nin, özellikle küresel ısınmaya bağlı olarak gerçekleşecek bir iklim değişikliğinden çok fazla zarar göreceği ve büyük oranda etkileneceği öngörülmüştür. Büyük bir kısmının kuru ve sıcak iklimin etkisine gireceği, ekolojik ve ekonomik süreçler, su kaynakları, tarım, ekosistem ve biyolojik çeşitlilik gibi birçok alanda önemli derecede etkileneceği ön görülmüştür.

İklim değişikliği özellikle endemik türler için büyük tehdit oluşturmaktadır. Bu tehdit dünyada olduğu gibi Türkiye’de de su ekosistemlerinde kara ekosistemlerine göre daha hızlı görülecektir. Bu durumda sulak alanlar, deniz ve göl ekosistemleri büyük tehlike altındadır. Ekolojik dengenin temel unsurlarından biri olan ormanlar ile çayır ve meraların zarar görmesi, milli parkların korunamaması, gelecekteki Türkiye açısından büyük sorunların ortaya çıkmasına sebep olabilir.

İklim değişikliği, Türkiye’de çölleşme tehditti altındaki yarı kurak ve yarı nemli bölgelerinde (İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Ege ve Akdeniz) su kaynakları ve ormancılık açısından olumsuz etkilere yol açabilir. İklime bağlı olarak ormansızlaşma, dağ buzullarının erimesi, kuraklık, gibi birçok olumsuz etkiler canlı türlerinin adaptasyon sürelerini değiştirir. Buna duruma bağlı olarak Türkiye biyolojik çeşitliliğini, ekosistem ve sulak alanlarını, deniz göl çeşitliliğini, dağ ve bozkır çeşitliğini diğer ülkelere oranla daha fazla etkileneceği düşünülmektedir.

Bu yazı da ilginizi çekebilir:  Mermer Nedir? Mermerin Peyzaj Tasarımında Kullanımı
Türkiye'de Küresel Ölçekte Tehlike Altındaki Türler (National Geographic)
Türkiye’de Küresel Ölçekte Tehlike Altındaki Türler (National Geographic)

Sonuç

Biyolojik çeşitlilik, yaşamın devamını sağlayan ekolojik dengenin ve ekosistem fonksiyonlarının temel ögesidir. Bir ülkenin biyolojik çeşitliliği yaşamsal düzeyde önemlidir. Bu nedenle canlı türler habitatlarıyla birlikte korunmalıdır. Ancak her canlı türünün uyum gösterdiği iklim koşulu vardır. Bu iklim koşullarının değişmesiyle biyolojik çeşitliliğin kompozisyonlarında değişimler meydana gelmektedir.

İnsanlık tarihinin başlaması ile insanların bazı etkinlikleri iklimi etkilemektedir. İklim değişikliğinin yarattığı ve yaratacağı bu olumsuz koşullar tüm canlı sistemlerini etkilemektedir. Canlıların bu hızlı değişen iklim koşullarına adaptasyon sürelerinin farklı olması doğrudan ekolojik sistemleri etkileyecektir. Hızlı adapte olan türlerde yerel popülasyonlarda artış görülürken, yavaş adapte olan türlerde azalma, göç ya da türün yok olma tehlikesi vardır.

Türkiye iklim değişikliğinden en fazla etkilenen ülkeler arasındadır ve zengin biyolojik kaynaklarıyla birçok değişiklikten büyük sorunlar yaşayabilecek bir ülke konumundadır. Ormanlar, sulak alanlar, göl ve deniz çeşitliliği gibi su ve kara ekosistemlerinde iklim değişikliğinden kaynaklanan olumsuz koşullara karşı önlemler alınmalıdır. Alınacak önlemler adil çözümlerin bulunması, biyolojik kaynakların korunması ve sürdürülebilirliğin sağlanması amacıyla oldukça öneme sahiptir.

Kaynakça

  1. Demir, A, 2019 . “Küresel İklim Değişikliğinin Biyolojik Çeşitlilik ve Ekosistem Kaynakları Üzerine Etkisi”. Ankara Üniversitesi Çevrebilimleri Dergisi 1 / 2: s.37-54.
  2. Çepel, N, 1997. “Biyoçeşitlilik Önemi Ve Korunması”, TEMA-ANG Yayınları 15.
  3. Işık, Kani, 2014. ‘’Biyolojik Çeşitlilik’’, TEMA-ANG Yayınları, 2 / 3, s.65.
  4. Özçelik, R, 2006. ‘’Biyolojik Çeşitliliği Korumaya Yönelik Yapılan (Planlama Ve Koruma) Çalışmalar Ve Türkiye Ormancılığına Yansımaları’’, Süleyman Demirel Üniversitesi Orman Fakültesi Dergisi Cilt A, Sayı 2, 23-36,
  5. Türkeş, M. 2006. ‘’Küresel İklimin Geleceği ve Kyoto Protokolü’’.
  6. Öztürk, K.,2001. ‘’Küresel İklim Değişikliği ve Türkiye’ye Olası Etkileri”, G.Ü. Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi Cilt 22, Sayı 1,29.
  7. Pimm, L.S.,2007. Biodiversity: Climate Change or Habitat Loss-Which Will Kill More Species?, Current Biology Vol 18 , 3, pp.117-119.
  8. WWF, 2014. Accounting for Natural Capital in EU Policy Decision-Making. A WWF Background Paper on Policy Developments.
  9. UNDP, 2018. Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları.
  10. Gür, E. 2016. ‘’Bilim ve Ütopya: Küresel iklim değişikliği ve biyolojik çeşitlilik’’. Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi.
  11. Sözen, M. “İklim Değişiklikleri ve Habitatlar Üzerine Etkileri”, Türk Mikrobiyoloji Kongresi, Bülent Ecevit Üniversitesi, Zonguldak.

PEYZAJ MİMARI

Yazarın Profili

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir