Hızlı Git
Tarih boyunca ağacın, doğanın kutsal sayıldığı; mitolojide ve her kültürde ayrı bir öneme sahip olduğu yadsınamaz bir gerçek. Hepimiz doğanın ve yeşil alanların insanlara iyi gelen birçok yanı olduğunu biliyoruz aslında. Havaların ısınmaya başlamasıyla kendimizi sahil kenarlarındaki çimenlere atıp, kışa geçerken uçuşan yaprakların arasında yürüyüş yapıp, ilkbaharı karşılarken zor hava şartlarının ardından yeniden doğmanın da mümkün olduğunu gösteren yaprakları ve açan çiçekleri heyecanla bekliyoruz. Eğer imkan bulursak ağaçlarında eşlik ettiği bir parkta spor yapmayı kapalı spor salonlarına tercih ediyoruz. Son zamanlarda doğa içinde planlanan yoga kampları ve doğa aktivitelerinin fazla olduğu gezi turları ile sıklıkla karşılaşıyoruz.
Peki neden doğayı hayatımıza dahil etme isteği duyuyoruz?
İçgüdüsel olarak ruhumuza iyi geldiğini hissettiğimiz için doğa ile bütünleşme ihtiyacı duyduğumuza inanıyorum. Belki de her zaman sağlığımıza iyi geleceğini düşünerek, bilinçli bir şekilde yeşil alanların yoğun olduğu alanları tercih etmiyoruz. Bu yazımda, doğanın insan psikolojisi üzerindeki etkilerinden bahsetmek ve yapılan bilimsel araştırmaları paylaşmak istiyorum. Keyifli okumalar diliyorum.
Doğanın kıymetini daha iyi anladığımız bu zor pandemi süreci, yeşil alanların lüks değil, gereklilik olduğunun en büyük göstergesi oldu. Yeryüzündeki tüm canlıların ve bizlerin doğaya ihtiyacı var. Umarım doğa ile savaşımızda bizim değil, doğanın kazandığı bir süreç başlatabiliriz ve sıkıntılı günlerde ruhumuza iyi gelecek yönlerini daha çok keşfedebiliriz.
Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi;
“Biz doğayı korudukça doğa da bizi korur.”
Doğanın psikolojik etkileri nasıl araştırılmaya başlandı?
Doğa ile birlikte yaşamanın psikolojik açıdan rahatlama sağladığı ve günlük yaşamdaki stresimizi azalttığı gerçeği şehirleşmenin başlamasıyla beraber bilinmeye başlamıştır. Hatta Amerikan’ın ilk peyzaj mimarı ve kent plancısı olan Frederick Law Olmsted, şehir hayatının strese neden olduğunu yıllar önce kabul ederek doğa manzaralarının yaşadığımız bu stresi azaltacağını söylemiştir. 19. yüzyıl İngiltere’sinde de Victoria döneminde inşa edilen şehir parkları da bu alanların insan sağlığına fayda sağlayabileceği düşünerek yapılmıştır.
Ancak doğanın insan psikolojisi üzerindeki etkilerinin bilimsel yöntemlerle açıklanma çalışmaları biraz daha geç başlamıştır. Bu süreçte sosyal ve doğa bilimcileri tarafından insanların doğa ile zaman geçirmesinin yaşam kalitelerini nasıl arttırdığı konusunda değişik teoriler ileri sürülmüştür. Pratik olarak da bahçe ve bitkilerle uğraşmanın tedavi edici yönünü bizlere gösteren; çocuklarda ve yetişkinlerde fiziksel-zihinsel engelli bireylerin tedavisine destek olmak için uygulanan yöntemlerden biri olan hortikültürel terapi de doğanın iyileştirici etkisine güzel bir örnek olmaktadır.
Doğa ve psikoloji üzerine yapılan araştırmaların artmasıyla beraber; kent ve doğal alanların psikolojik etkileri üzerine literatür çalışmaları yapılmış ve bu konudaki araştırma kanıtları kategoriler haline getirilmiştir.
Doğanın İnsan Psikolojisine 5 Katkısı
- Günlük hayattaki stresi azaltarak mutluluğu arttırıp duygusal,
- Zihin yorgunluğunu azaltmaya yardımcı olarak bilişsel,
- Çocuklarda daha fazla zihinsel aktivitelere teşvik ederek gelişimsel,
- Sosyal sınıflar arasındaki sınırları kısmen ortadan kaldırarak sosyal iletişimi ve kaynaşmayı destekleyerek sosyal,
- Bireylerin maceracı davranışlarını destekleyerek kendilerine olan güvenlerine katkıda bulunup gelişimsel olmak üzere 5 açıdan fayda sağladığı belirlenmiştir.
Günümüzde ise, Avrupa Çevre İnsan Sağlığı Merkezi’nden tarihçi Mathew White, şehirlerde kişi başına düşen yeşil alan miktarının fazla olduğu ilçelerde yaşayan bireylerin anksiyete, endişe bozukluğu ve depresyon belirtilerini daha az gösterdiğini açıklıyor. Mathew White, daha fazla yeşil alanın olduğu yerlerde yaşamanın olumlu etkilerinin ne kadar sürdüğünü belirlemek istedi ve İngiltere’de senede 40.000 hane ile bir anket yapıldı. Sosyolojik açıdan da birçok verinin kaydedildiği anketlerde yeşil alanların yoğunlukta olduğu bölgelerde yaşamanın 3 yıl sonra bile olumlu etkilerini sürdürdüğünü ve insanları mutlu ettiğini belirtti. Üstelik yüksek miktarda ikramiye kazanan kişilerin bile mutluluklarının 6 ay sonra azalmaya başladığını belirterek, yeşil alanların insan yaşamı üzerinde çok büyük bir etkiye sahip olduğunu göstermiş oldu.
Doğanın Psikolojik Etkisi Üzerine 7 Deney ve Çalışma
Çevre psikolojisi üzerine çalışan Texas A&M Üniversitesi’nden profesör Roger Ulrich, doğanın insanların psikolojik sağlığına olumlu etkileri olduğunu açıklamak için birçok deney yapmıştır.
1. Bu deneylerden birincisi, üniversitede görsel peyzaj dersinin final sınavından çıkan stresli öğrencilerin duygusal durumları üzerinedir. Birinci araştırma sonucunda doğa manzaralarını seyreden öğrencilerin stres seviyelerinde azalma görülürken; yapılaşmanın yoğun olduğu kent manzaralarını seyreden öğrencilerin ise sınav sonrası durumlarının daha stresli olduğu gözlemlenmiştir.
2. Daha sonra ikinci olarak bu etkiler yine Roger Ulrich tarafından İsveç’te başka bir çalışmayla tekrar araştırılmıştır ve doğanın insan üzerindeki olumlu psikolojik etkilerinin stresli olmayan insanlarda bile fayda sağladığı ortaya çıkmıştır.
3. Ulrich bu konu üzerinde yaptığı üçüncü araştırmasında da doğa manzaralarını seyreden kişilerin fizyolojik ve psiko-fizyolojik tepkilerini ölçmüştür. Kalp atışı hızı, kan basıncı, beyin dalgaları ve adele gerilimleri not edilen bireylerin, doğa manzaralarını seyretmenin ardından gerilimlerinin düştüğü gözlenmiş ve stresli duruma göre iyileşmenin hızlandığı kanıtlanmıştır.
4. Yapılan bir diğer çalışma ise Hartig vd. tarafından gerçekleştirilmiş ve doğada bulunmanın zihin yorgunluğundan kurtulmayı kolay hale getirdiğine dair daha güçlü kanıtlar ortaya çıkarmıştır. Doğa gezisine giden, kent içinde tatil yapan ve tatile gitmeyen üç grup arasında bir çalışma yapılmıştır. Bu üç grubun bir okuma parçasındaki yanlışları düzeltmeleri istenmiştir. Sonuç olarak en iyi puanı alan grup doğa gezisine katılanlar olmuştur.
5. Bu konu ile ilgili 5. çalışma üniversite yurdunda kalan öğrenciler arasında yapılmış ve odalarının pencereleri yeşil alanlara bakan öğrencilerin dikkat konusunda daha güçlü olduğu görülmüştür.
6. Benzer konu üzerindeki bir diğer çalışma ise ormanda kamp yapmanın hem kısa hem de uzun vadede insan psikolojisi üzerinde olumlu etkiler gösterdiğine değinmiştir. Kamptan dönen bireylerin yeşil alana ve bu doğal alanların hissettirdiklerine karşı içlerinde hep istek olduğu görülmüştür. Aynı zamanda stres seviyelerinin azaldığı, motivasyonlarının arttığı belirlenmiştir.
7. Kalp ve damar hastalıkları üzerine Oxford Brookes Üniversitesi’nde yapılan araştırmada ise hastaların yeşil alanın fazla olduğu yerlerde yaptıkları egzersizlerin sakinleştirici bir etkisi olduğunu kanıtlamıştır. Herhangi bir açık alanda yapılan spordan ziyade ağaçlık alanda yapılan sporun kalp ve damar hastalıkları tedavisinde daha önemli olduğu belirtilmiştir.
Son olarak stresli olduğum ve doğa ile kavuşmaya fırsat bulamadığım günlerde çalışmak, kitap okumak, uyumak, zihnimi ve ruhumu dinlendirmek için faydalandığım videoya aşağıdaki bağlantıdan erişebilirsiniz. Sizlere de huzur getirmesini umuyorum.
Faydalanılan Kaynaklar:
- ÖZGÜNER, H., 2004, Doğal Peyzajın İnsanların Psikolojik ve Fiziksel Sağlığı Üzerine Etkileri, Süleyman Demirel Üniversitesi Orman Fakültesi Dergisi, Seri: A, Sayı: 2, Yıl: 2004, ISSN: 1302-7085, Sayfa: 97-107
- https://tr.wikipedia.org/wiki/Frederick_Law_Olmsted
- https://www.uplifers.com/yesil-alanlarin-insan-sagligina-psikolojik-ve-fizyolojik-etkileri/
- http://www.aktuelpsikoloji.com/yesil-alanlar-psikolojik-sagligi-dogrudan-etkiliyor-14744h.htm