Bir Grinin Yeşile Dönüşme Hikâyesi: Cheonggyecheon
  1. Anasayfa
  2. EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ

Bir Grinin Yeşile Dönüşme Hikâyesi: Cheonggyecheon

1
Reklam Sponsoru

Asya’nın küllerinden yeniden doğan şehri, Seul, 1953’te sona eren Kore Savaşı’ndan bu yana büyük bir dönüşüm süreci içerisinde. Şehrin bu dönüşüm serüveni ekonomik kalkınmayı odağına alarak başlamış olsa da 1992’deki Rio Dünya Zirvesi’nden sonra ekonomi, dönüşüm serüveninde baş kahramanlık rolünü sürdürülebilirliğe devretti. Bu tarihten beri de şehir sürdürülebilir kalkınmaya ağırlık veriyor ve bu alandaki uygulamaları hayata geçirmek için titizlikle çalışan bir yönetime sahip. Tüm bu çalışmaların amacı ise 2030’a kadar Seul şehrini sürdürülebilir kent haline getirmek.  Bu amaç doğrultusunda yönetim, 21. yüzyılın ilk çeyreğinde, takvimler Eylül 2005′ i gösterdiğinde, sürdürülebilirlik alanında yapılan  girişimlerin etkisini uluslararası boyuta taşıyan son derece iddialı Cheonggyecheon deresinin restorasyon projesini hayata geçirdi. Tarih, hafıza ve doğa fikirlerini kullanan bu dere ıslahı projesinde, devasa bir beton yığını olan Cheonggye otobanı yıkılıp altındaki tarihi dere yeniden canlandırılarak şehrin 30 yıldan fazladır griye boyanmış kalbi tekrar yeşile döndürüldü.

Bir Grinin Yeşile Dönüşme Hikâyesi: Cheonggyecheon
            Cheonggyecheon’dan bir görünüm

Cheonggyecheon’un Geçmişi

Han Nehri’nin bir kolu olan Cheonggyecheon,1394’te Seul Kore’nin başkenti olduğunda tam anlamıyla bir ‘temiz su vadisi’ olarak adlandırılan ve halkın günlük su kullanım ihtiyacını karşılayan önemli bir su kaynağı idi. Yılın çoğu zamanında herhangi bir tehlike oluşturmayan dere, şehrin en alçak noktasında bulunduğu için yağmur yağdığında taşkına neden oluyordu. Joseon Hanedanlığı’nın mühendisleri bu soruna çözüm olarak derenin üzerini kapatmayı önerdiler ancak kral Taejong, bu öneriyi reddetti. Çünkü Pungsu-jiri (Feng Shui) felsefesine göre, Seul’un topografyası ve Cheonggyecheon deresinin de içlerinde bulunduğu akarsuları hem bir yerleşim için ideal noktayı işaret ediyor hem de yeni başkentin ve genç hanedanlığın refahını vaad ediyordu. Kral Taejong’dan sonra gelen bütün krallar da tıpkı onun gibi derenin dibini temizlemek için gayret gösterip planlamalar yaptılar. Ama 1760′ da Kral Yeongjo bir adım daha öteye giderek taşkından korunmak için derenin düzgünleştirilmesini, temizlenmesini ve iki kenarına set kurulmasını sağladı. Seti inşa etmek için ise kraliçelerin mezarlarından alınan taşlar geri dönüştürülüp bu çalışmada kullanıldı. Ama mühendisler çok uğraşmalarına rağmen hiçbir zaman dereyi kontrol altına almayı başaramadı. 

Japon işgali döneminde Cheonggyecheon’un takma adı ‘kentin kanseri’ idi ve set yoluna ‘öldüren yol’ adı verildi. Nüfus artışı, sanayileşme ve yaşam tarzlarındaki değişiklikler su kalitesini ve dere kenarında gerçekleşen gündelik aktiviteleri değiştirdi. İnsanlar Cheonggyecheon’u korumayı talep etti, ancak Japon yetkililer bu talebi göz ardı ederek dereyi kapatmak için yaptıkları çeşitli girişimler finansal zorluklar nedeniyle tamamlanamadı. 

          Kore Savaşı'ndan sonra  Cheonggyecheon etrafındaki yaşam
          Kore Savaşı’ndan sonra  Cheonggyecheon etrafındaki yaşam

 Kore Savaşı’ndan sonra, daha fazla insan geçimini sağlamak için Seul’e göç etti ve dere boyunca derme çatma evlere yerleşti. Nehir etrafındaki gecekondu mahalleleri gidecek hiçbir yeri olmayan mültecilerle doldu. Şehirdeki nüfus patlamasının yaşandığı bu dönemde sanitasyon seviyesi minimum düzeye inmesine artan nüfusun beraberinde getirdiği çöp, kum ve atık gibi sorunlar eklenince, dere bu yükle baş edemedi. Sorunları ortadan kaldırmak için 1958~1961 yılları arasında derenin üzeri yavaşça kaplandı. Ama nehri gömmek sorunu çözmedi sadece onu yer altına gizlemiş oldu.

Bu yazı da ilginizi çekebilir:  Atatürk Orman Çiftliği'nin hikayesi: Bataklıktan Verimli Topraklara...
Cheonggye otobanından bir görünüş

1968 yılında gömülen derenin üzerine Cheonggye otobanı inşa edildi. Kore Savaşı’nın ardından inşa edilen bu otoban Güney Kore’deki ekonomik gelişimin sembollerinden biri haline geldi. Ancak Seul’ deki nüfusun patlama yaşadığı dönemde böyle büyük otobanlara ihtiyaç duyulsada 30 yıl sonrasında öncelikler değişince, ihtiyaç listesinde arabaların yerini temiz hava ve yeşil doğa aldı. 

              Cheonggye otobanında inceleme yapan uzmanlar

Ayrıca 20. yüzyılın sonunda otoban sadece göze batan bir yapı olmakla kalmayıp, aynı zamanda bir tehlike haline geldi. Her an çökme riski taşıdığı için üzerinden araç geçişleri kısıtlandı. Yapılan incelemeler sonucunda çökme riskinin haricinde yerin altındaki daha vahim durum açığa çıktı. Dere üzeri kapatıldıktan sonra etrafına pis koku yayan bir lağıma dönüştü. Oluşan kirlilik ve kimyasallar otobanın yer altındaki bölümlerine zarar verip beton yüzeyinin altındaki paslı çeliklerin ortaya çıkmasına neden oldu. Otobanın durumunu görmeleri için bölgeye davet edilen halk, bu soruna çözüm olarak iki seçenek önerdiler. Ya yapı tamir edilecek ya da yıkılıp bölgeden uzaklaştırılacaktı. Ama Seul yönetimi daha radikal bir seçenek sundu. Myung-bak Lee’ ye göre hem çevresel hem de ekonomik olarak gömülü olan dereyi restore etmek en iyi çözümdü. Bu yüzden şehir halkına, Seul’ün kalbinden geçen tıka basa dolu yüksek otoyolu söküp, gömülü dereyi restore edeceğini söyledi. Bu iddialı planla kentin en göze batan noktası 6 km uzunluğunda bir kent parkına dönüştürülerek insanın doğa ve tarihle olan koparılmış bağlarının iyileştirilmesi hedeflendi. Rakipleri planın trafik kaosuna yol açacağı ve maliyetinin çok yüksek olacağı konusunda ısrar etti, ancak halk Myung-bak Lee’ye destek verdi.

Yıkım Süreci

Restorasyon için 5 aşamada tamamlanan  çalışmaların temmuz 2003′ te başlayan ilk aşamasında otobanın iki yanına iskele kuruldu. Ardından 18 Ağustos 2003′ te yıkım çalışması başladı. Yıkım, insan yoğunluğunun fazla olduğu bir alanda gerçekleştirildiğinden, trafikteki aksamalarını ve olası kazaları en aza indirmenin yanı sıra tozu ve gürültüyü minimumda tutmak hayati önem taşıyordu. Bu yüzden kontrollü bir şekilde sürdürülen çalışma 10 hafta sonunda tamamlandı. Yıkım çalışmasında elde edilen beton ve asfaltın %96’sı (839 000 ton), çoğunlukla yol inşaatı için alt temel malzemesi olarak kullanılmak üzere geri dönüştürülürken, elde edilen tüm çelik ve demir geri dönüşüm için fabrikalara gönderildi.

                    Otobanın yıkılmayan yol iskeleleri

Yıkım çalışmasında otobanın mansap bölümünde üç yükseltilmiş yol iskelesi yıkılmayıp modern Kore tarihinin bir hatırlatıcısı olarak parkın bir parçası oldu. 

                    Restorasyondan sonra Gwangtonggyo köprüsü

Arkeolojik Kazılar

Cheonggyecheon restorasyon projesinde belirlemiş takvime uymak önemliydi çünkü yaşanacak en ufak bir gecikme para kaybı demekti. Bu yüzden yıkım ekibi ve arkeologlar arasında anlaşma sağlanarak hem yıkım hem de arkeolojik kazılar aynı anda yürütüldü. Kazı yapılacak alanların etrafı çevrilerek şantiye sahasında arkeolojik araştırma adaları oluşturuldu. Çalışmaların aralıksız devam ettiği alanda mühendisler kritik aşamaya yaklaştıklarında arkeologlar beklenmedik bir keşif yaptı. Joseon Hanedanlığı zamanında derenin etrafına yapılan tarihi set ortaya çıkarıldı. 

Bu yazı da ilginizi çekebilir:  Eski Medeniyetlerde Bahçe Sanatı: Peyzaj Sanat Tarihi

 Set duvarına ek olarak arkeologlar bu çalışmadaki en büyük hedefleri olan, zamanında dereyle birlikte toprağa gömülmüş Joseon Hanedanlığı’ndan kalma tarihi Gwangtonggyo köprüsünü ortaya çıkardı. Çok uzun uğraşlar ve zaman kısıtlamasıyla mücadeleden sonra ortaya çıkarılan köprünün restorasyonu, orijinal biçiminin ciddi şekilde hasar görmesi ve konumun önemli bir trafik kavşağının merkezinde olması nedeniyle oldukça zordu.  Derenin şu an ki genişliği Joseon döneminde olduğundan daha fazla olduğu için tarihi köprünün üzerine orjinaline sadık kalınarak yeni taşlar eklendi ve yenilenen köprü derenin üstünde başka bir yere yerleştirildi. Tıpkı Gwangtonggyo gibi tarihi bir köprü olan Supyogyo da orjinaline sadık kalınarak restore edildi.

Tarihi köprüyü ortaya çıkarmak için yapılan kazı sırasında saç tokası, madeni para, el aynası gibi Joseon hanedanlığı dönemindeki gündelik yaşam hakkında bilgi veren çok sayıda tarihi eşya ortaya çıkarıldı. Ayrıca kazılarda çıkan Joseon hanedanlığı dönemine ait kesme taşlar restorasyon projesinde kullanılarak yeniden hayat buldu. 

Taşkın Önleme ve Güvenlik Önlemleri

Cheonggyecheon’un restorasyonu derenin köklü tarihi ve çevresel değerlerini restore etmek amacıyla başlatılmış olsa da, olası taşkınları önlemek ve bu doğrultuda alınan güvenlik önlemleri restorasyon sürecindeki önceliklerden biriydi. 

Bu bağlamda 200 yıllık hedef taşkın tekrarlama aralığını belirlendi ve yerel şiddetli yağışlarla başa çıkmak için yeterli akarsu kapasitesini güvence altına alarak vatandaşların güvenliğini daha iyi sağlamaya yönelik set duvarları, tüneller ve taşkın kontrol kapıları olmak üzere üç ayrı bölümden oluşan taşkın önleme sistemi geliştirildi. Bu sistemde set duvarlarının iki amacı vardı. Akarsuyu içeride ve sel suyunu dışarıda tutmak. Set duvarlarının arkasındaki tünellerin amacı ise taşkın sırasında topraktan patojenleri toplayan ilk kısmını güvenli bir şekilde uzaklaştırmaktı. Set duvarlarına yerleştirilmiş olan taşkın kontrol kapılarının amacı ise taşkın suyunun patojensiz kısmı için çıkış sağlamaktı.

Cheonggyecheon’daki adım taşları

Su Akışı

Set duvarının yapım çalışmaları sürerken hidrologlar da derenin kusursuz bir şekilde akışını sağlamak için bir çok  hidrolojik analiz ve küçük ölçekli model testleri yaptı. Hidrologlar, deredeki suyun patojensiz kalması için 25 cm/saniyelik bir akış hızına ihtiyaç duyduğunu hesapladı.  Bu hız oranıyla su yaz aylarında temiz kalacak, kış aylarında ise donmayacaktı.  Suyun akışını  sabit tutmak çok önemliydi. Çünkü akış çok hızlı olursa, su setin üzerinden taşacak. Çok yavaş olursa, sağlık tehlikesi oluşturacaktı. Bu yüzden dere boyunca suyu yayıp akış hızının kontrol altında tutmak için adım taşları 28 ayrı noktaya stratejik olarak yerleştirildi. 

Su Temini

Cheonggyecheon, yağmur sezonu dışında akmayan bir dere olduğu için yıl boyu derede su akışını sağlamak için yeni bir su kaynağı bulmak gerekliydi. Kentleşme nedeniyle yeraltı su seviyesi düştüğü için civardan su çekmek zordu. Sürekli su akışı sağlamak için Han nehri ve yakındaki metro istasyonlarından boşaltılan yeraltı suyu yapay su kaynağı olarak seçildi.

Bu yazı da ilginizi çekebilir:  Kentsel Dönüşüm Projeleri ile Daha Ergonomik ve Temiz Yaşam Alanları

Parkın halkın kullanımına açılmasından bu yana her gün yaklaşık 100.000 ton su nehrin ağzından pompalanıyor ve 12 kilometrelik bir yolculuktan sonra derenin başındaki çıkışa varıp buradan tekrar Han nehrine doğru akmaya başlıyor.

Kanalizasyon Arıtımı

Belediye, proje uygulaması sırasında kanalizasyon sorunlarını çözmek için özel hükümler koydu. Seul şehir merkezinin kanalizasyon suyu geleneksel olarak burada toplandığından, Cheonggyecheon’un yakınına çok sayıda kanalizasyon borusu gömülerek kanalizasyon arıtımınının yapılması sağlandı.

Çevre Düzenlemesi

Cheonggyecheon Restorasyon Projesi halkın oldukça ilgisini çekti ve insanlar bu projede gönüllü olarak çalıştı. Hızlı bir ağaç dikme dersinden sonra gönüllüler işe koyularak hep birlikte ağaç dikimini gerçekleştirdi.

Bu restorasyon projesinde ağaçlar sadece insanların vakit geçirdiği bir yeşil koridor oluşturmadı. Ayrıca Seul şehrinin hava kalitesini düzeltmekte önemli rol oynadı. 

Tematik Zonlar

Proje alanı içinde, tarih zonu, kültür zonu ve ekoloji zonu olmak üzere üç farklı kısım mevcuttur.

Tarih zonu Cheonggye Plaza’dan Baeogae-dari köprüsüne kadar uzanmaktadır. Cheonggye Plaza, Seul’ün (Hanyang) merkezi bölgesiyle eşleşen Cheonggyecheon’un başlangıç ​​noktasındadır. Ayrıca başkanlık binası ve tarihi öneme sahip birçok bina bu bölgededir.

Baeogae-dari’den Dasan-gyo’ya kadar uzanan kültür zonu, Cheonggyecheon deresi boyunca büyük pazarlar ve alışveriş merkezlerini içerir ve ağırlıklı olarak moda merkezidir.

                Cheonggyecheon’dan bir görünüm

Kazanımlar

Bu restorasyon sonucunda toplam 16.3 hektar kamusal alan elde edildi. Şehrin daha yaya dostu olmasına ve çevresel bir ilerleme imajı kazanmasına yardımcı oldu ve şehrin tarihi ve kimliğinin yeniden canlandırılmasına ve yeniden yazılmasına katkıda bulundu.

Çevresel faydalarına bakıldığında bu çalışma sel koruması sağlarken aynı zamanda sağladığı habitat olanağıyla birlikte alandaki bitki türü sayısal olarak 62’den 308′ e, balık türü 4′ ten  25′ e, kuş türü 6′ dan 36′ ya, suda yaşayan omurgasız türleri 5′ ten 53′ e, böcek türleri 15’ten 192′ ye, memeliler 2’den 4’e ve amfibiler ise 4’ten 8’e yükseldi. Değişen bu tür sayılarıyla birlikte biyoçeşitlilik 2003′ ten 2005’e kadar geçen sürede % 639 artış göstermiş oldu.

Biyoçeşitliliğin yanı sıra ayrıca çevresindeki yollara göre 3,3° ila 5,9°C daha soğuk olan dere,  çevresindeki kentsel ısı adasının etkisini azaltmaktadır. Var olan küçük partiküllü hava kirliliğini oranındaki %35′ lik düşüş sayesinde bölgede yaşayan insanların solunum yolu hastalığına yakalanma olasılığını önemli ölçüde azaldı.

Park halkın kullanımına açıldıktan sonra  bölgedeki yaya hareketliliğindeki %76 artışın yanı sıra Seul’de otobüs kullanan yolcu sayısı %15,1 ve metro kullanan yolcu sayısı %3,3 artış gösterirken, bölgedeki araç hacmi %45 oranında düştü. 

Günlük yaklaşık 60.000 kişi ziyaret ettiği kent parkı Seul ekonomisine ciddi anlamda destek sağlamakta.

2005’teki açılışından bu yana Cheonggyecheon, milyonlarca ziyaretçiye ev sahipliği yaptı. Hem yerli yaban hayatı hem de yerli halk için büyük bir kültür merkezi ve uyumayan şehir Seul’de  bir vaha haline geldi. Her yıl Seul Fener Festivali ve Yılbaşı Festivali gibi birçok aktiviteye ev sahipliği yapan Cheonggyecheon, Seul şehrinin ruhunu baştan aşağı yeniden şekillendirecek olan girişimlerin ilk ve en önemli adımı oldu. 

Yazı Kaynakları
https://www.icevirtuallibrary.com/doi/10.1680/cien.2006.159.4.162#/doi/10.1680/cien.2006.159.4.162
https://www.seoulsolution.kr/en/content/seoul-urban-regeneration-cheonggyecheon-restoration-and-downtown-revitalization
https://www.kdevelopedia.org/Development-Topics/themes/--13
https://ko.m.wikipedia.org/wiki/%EC%B2%AD%EA%B3%84%EC%B2%9C
https://www.landscapeperformance.org/case-study-briefs/cheonggyecheon-stream-restoration
https://museum.seoul.go.kr/eng/about/annex/cheongGyeMuse.jsp

İstanbul Teknik Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı bölümü mezunuyum. Instagram uygulamasında 'Terra-in Sight' adında dünyamız, mimarlık, peyzaj mimarlığı vb. hakkında kısa yazılar ve kendi projelerimi paylaştığım kişisel bir bloğum var.

Yazarın Profili

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir