Kentsel Çevre Sorunlarımıza Bakış
  1. Anasayfa
  2. Çevre

Kentsel Çevre Sorunlarımıza Bakış

0
Reklam Sponsoru

İnsanlar yaşadıkları çevreyi yaşamları boyu etkiledikleri gibi yaşadıkları çevreden de yaşamları boyunca etkilenmektedirler. Bu etkileme ve etkilenmenin tüm canlılar için geçerli olduğu bilinmektedir. İnsan dışındaki doğayı ele alırsak, ekolojik sistem içinde canlıların doğanın kendi dengesi ve sürdürülebilirlik çabalarının doğa için bir sorun yaratmadığı görülmektedir. Çevre sorunlarının temelinde insan ve insan faaliyetlerinin olduğu maalesef bir gerçektir.

Kentsel çevre sorunlarımızdan bahsederken ülkemizdekine benzer sorunların diğer dünya kentlerinde de farklı düzeylerde etkili olduğunu görmekteyiz. Hatta sorunsuz bir kent bile olsa kendi çevresinden veya komşu ülkedeki bir çevre sorunundan etkilenebilmektedir. Bu nedenle çevre sorunlarında bugün için yerküreyi, hatta tüm evreni birlikte düşünmek zorundayız.

Bu duruma en iyi örnek hava kirliliği; Dünya Sağlık Örgütü (W.H.O.) ‘ nün verilerine göre her yıl 4.2 milyon insan hava kirliliğinden dolayı yaşamını kaybediyor. Hava kirliliği dendiğinde de Çin ve Amerika Birleşik Devletleri önde gelen ülkeler. Bu ülkelerde yaşamayan insanlar bile yüksek oranda CO₂ salınımı yüzünden hayatlarını kaybedebiliyorlar. Bu konuda kaybedecek zamanın kalmadığını uluslararası çevre toplantıları ve bu toplantılarda alınan kararlardaki süreli yaptırımlar göstermektedir.

Kentsel çevre sorunlarımızı, yerkürenin ve genel ulusal çevremizin çevre sorunlarından, çevre politikalarından, ekonomik ve sosyal politikalarından ayrı düşünmemeliyiz. Bugün içinde yaşamakta olduğumuz kentsel çevre sorunları kentlerde yaşayanları doğrudan etkilemektedir. Kişisel ya da bölgesel olarak yaşam standartlarının ve ekonomik koşulların yüksek yada düşük olması bireyleri kentsel çevre sorunlarından belirli ölçüde uzaklaştırmakta, ancak kentsel hava kirliliği, trafik sorunu herkesi etkileyebilmektedir. Çevre sorunlarının temelinde insan ve insan faaliyetleri olduğuna göre kentsel çevre sorunları da insan ve onun faaliyetlerinden kaynaklanmaktadır.

Kentlerimiz; sağlıklı yada sağlıksız konutlarıyla, iç içe düzenli ya da düzensiz iş yerleriyle, çalışma hayatını ve ticareti, üretim ve pazarlamayı, sağlık, eğitim, kültür, rekreasyon, dinlence ve eğlence gibi kentli ihtiyaçlarını karşılamaya çalışırken; öte yandan bütün birimler arasında zamanında ulaşım ve haberleşme, enerji, su, atık, gürültü gibi sorunlarla uğraşmaktadır. Bitki örtüsüyle diğer canlılarıyla iklim ve coğrafyasıyla, sosyolojisi ve psikolojisiyle insanlar kentlerimizde bir arada bulunmak yada bulunmamak arasında gidip gelmektedir.

Sorunlar; artan insan nüfusu, değişen nüfus yapısı ve yaşam şekli, gelişen teknoloji ve artan insan faaliyeti ile birlikte ortaya çıkmaktadır. Bazen yavaş yavaş bazen de hızla ortaya çıkan sorunlar kentsel ortamlarda ciddi boyutlarda kendini göstermektedir.

Bu noktaya nasıl gelindi, neler hatalı ya da yanlış yapıldı, neler çok hızlı yapıldı, hangi konularda ise çok yavaş kalındı, hangi dengeleri bozduk ya da hangi dengeleri hiç kuramadık, doğal kaynaklarımıza nasıl yaklaştık ya da hangi doğru davranışlarımızdan nasıl uzaklaştık?..

Bütün bu sebep ve sonuçlara ülkemizde sayısız örnekler verebiliriz. Ancak, genel olarak gelinen bu noktada yeni olumsuzluklarla devam etmeden ve sorunları henüz ciddi boyutlarda olmayan kentlerimizde almamız gerekli tedbirler ile sorunları ciddi boyutlarda olan kentlerimiz için yapılması gerekli iyileştime çalışmalarına başlamak zorundayız.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir