Topraktan Tene “Pamuk”
  1. Anasayfa
  2. Ziraat Mühendisliği

Topraktan Tene “Pamuk”

0
Reklam Sponsoru

Bir bitki düşünün ki tohumundan yağ, çiçeğinden iplik, tohum kabuğundan küspe, hatta çırçır evresinden sonra çekirdek üzerinde kalan artıkları para üretiminde, geriye kalan kazık köklerinden ise sanayide kullanılmak üzere enerji kaynağı olarak kullanılsın. Bu yazımda her zerresinden bir şekilde faydalanabildiğimiz, ülkemizin tarımsal üretimde çok önemli değerlerinden bir tanesi olan “Beyaz Altın” pamuktan bahsetmek istiyorum.

Bir şekilde hayatımızın hemen hemen her anında pamuk bizimledir. Toprakta başlayan serüveninin en son tenimizde son bulmasına kadar giden uzun bir süreç. Lifi işlenebilen ilk bitkilerden olan pamuğun tarımsal süreçte bilinen tarihi 5000 yıl kadar öncesine kadar dayandığı bilinmektedir. 

Beyaz Altın olarak anılan ismine layık olacak şekilde her zerresinden faydalanabildiğimiz pamuk ülkemizin önemli değerlerinden bir tanesidir.  Bitki kurak, yarı kurak ve subtropik iklimlerde gelişim gösterebilmektedir. Özellikle Çukurova Bölgesine özgü olarak bildiğimiz, bir dönme Çukurova Bölgesinde insanların geçim kaynağı olarak bilinen ancak son dönemlerde piyasada oluşan dengesizlikler başta olmak üzere ve beyaz sinek zararlısıyla mücadele edilememesinden kaynaklı olarak bu bölgede üretimi azalmış durumdadır. Ülkemizde  GAP Bölgesi başta olmak üzere, Ege ve Akdeniz Bölgelerinde yoğun olarak üretimi yapılmaktadır.

PAMUK ÜRETİM SÜRECİ

Pamuk kazık köklü, çok yıllık bir çalı bitkisidir. Ancak tarımsal üretimi yapılan bitkide bir sene içerisinde hasat dönemine kadar gelinebilmektedir. Bu işlemin yapılabilmesi için pek tabi ki birçok kimyasal ürün kullanılmakta. Aşağı yukarı 150 ila 160 gün içerisinde hasada yetiştirilen pamuğun ilk adım olarak  tohumlama işlemi yapılır.

 Filizlenmesini tamamlayan bitkinin  iklim şartlarının değişebileceği göz ardı edilmemek suretiyle ekiminden yaklaşık 45 gün sonra ilk sulaması yapılır. Hasada kadar olan sürecinde bitki yaklaşık olarak toprak yapısına göre değişmesiyle beraber 5 ila 6 sefer sulanmaya ihtiyaç duymaktadır. Ancak sulama yöntemine göre bu sayı farklılık göstermektedir. Vahşi sulama denilen sulama yönteminde periyot boyunca 4 ila 5 sefer sulama yeterli olabilmektedir. Boy almaya başlayan bitki zamanla alttan meyve tutmaya başlar. Alttan yetişen meyvenin yüzde altmış oranında yetiştiği sırada bitkinin uç kısımlarında yer alan meyveler henüz açmamış durumda olmaktadır. Bu evrede üstte yer alan meyvelerin erkenden yetişebilmesi için kimyasal ilaç takviyesi yapılırken eş zamanlı olarak yaprak dökücü ilaçlarda kullanılarak bitkiye bir yandan yaşlandırıcı verildiği için bütün canlıların doğasında olduğu üzere sonunun geldiğini düşünen bitki döl vermeye başlıyor. Ve böylece kültürel olarak maksimum verimin elde edilebilmesi için bitkinin yaşam döngüsü hızlandırılmış oluyor

 İlaçlama yapılmadan önce dikkat edilmesi gereken önemli konulardan bir tanesi bitkinin hasat döneminde iş makinesi ile toplanacağı göz önünde bulundurularak bu işlem için yeterli oranda boy almasına müsaade etmektir. Aksi takdirde, pamuk bitkisinin verimlilik oranı en yüksek olan meyveleri bitkinin köküne yakın konumlanmış olanlardır. Yeteri derecede boylanmasına izin verilmediği zaman ürün hasadında büyük kayıplara sebep olacaktır.

Yani neticede bu kimyasal ilaçlar sayesinde kültürel olarak maksimum verim elde etmek için aslında çok yıllık olan, gelişimini çok uzun bir süreçte tamamlayan bitkinin yetişme süreci hızlandırılarak yaklaşık olarak 5 ila 6 ay içerisinde hasat dönemi tamamlanmış oluyor.

Hasadı yapılmaya başlanan pamuk, bir zamanlar insan gücü ile filmlerden görmeye alışık olduğumuz, insanların beline cep bağlayarak pamukları tek tek başlar halinde topladığı dönemin çok geride kaldığı artık teknolojinin tarıma büyük oranda entegre edildiği günümüzde iş makineleri ile insan gücüne minimum seviyede ihtiyaç duyularak yapılır. Toplanmasından sonra pamuk için artık çırçır evresine geçilmektedir.

Çırçır evresi olarak adlandırılan bu dönemde toplanan pamuklar çırçır işletmelerine götürülür. Bu aşamada en önemli konulardan bir tanesi pamuğun nemlilik oranıdır. Çünkü aslında kaliteli bir pamuk elde edilmesinde gerekli şartlardan bir tanesi pamuğun kuru olmasıdır, nemli kalan pamuk üzerinde kahverengi lekeler oluşur ve bu pamuğun kalitesini düşürür. Bunun yanında pamuğun hasadı yapılırken temiz bir hasat yapılması gerekmektedir. yani toplanan pamuklar yapraksız, çepelsiz olmalıdır. Çırçır işletmelerinde pamuklar renk oranlarına göre ayrılır ve bunun üzerinden fiyatları belirlenerek üreticiden alınır. Bu renkler ise pamuğun kuruluk oranından kaynaklı olarak 31 renk, 41 renk, ve 51 renk olmak üzere renk kodlarına ayrılır. Bu kodlarda sayı büyüdükçe pamuğun renk kalitesi ve satış miktarı düşmektedir. 31 renk kodlu pamuk en beyaz ve en kaliteli olana pamuk olarak piyasaya sürülür, 51 renk pamuk ise en az beyaz olan kalite olarak son sınıfta yer alan pamuk olarak piyasada yerini alır.

Bu yazı da ilginizi çekebilir:  Modern Dünyada Tarımsal İnovasyon Üzerine

Çırçıra verilen pamuk ilk aşama olarak kozaları etrafında yer alan pamuk olarak bildiğimiz elyaflar tohumdan ayrılır. Tohumdan ayrılan pamuk bildiğimiz üzere tekstil ve kozmetik ürünlerinde kullanılmak üzere tekstil endüstrisinde sonrasında birçok farklı işleme tabii tutulur.

Elyafından ayrılan tohumlar üzerinde bir miktar elyaf kalır ve bu asıl elyafa oranla daha kısa ve dolayısıyla daha kalitesiz olduğundan tekstilden çok farklı bir alanda para yapımında kullanılmak üzere tohumdan tekrar ayrılır. Elyafın tohumdan ikinci defa ayrıştırılması işlemine ise linterleme adı verilmektedir. Linterleme işleminin ardından pamuğun tohumları aynı makinada basılarak yağı çıkarılır ve böylece pamuk yağı elde edilmiş olur. Çekirdeğin ezilmesi sonucunda dışında yer alan kabuk iç çekirdekten ayrıştırılır ve hayvanlar için küspe olmak üzere bambaşka bir amaca hizmet ederek hayvanlara besin kaynağı olarak geri dönmektedir. Bu besin her ne kadar yağlı kısmının çok büyük bir oranı ayrıştırılmış olsa bile besin değeri oldukça yüksektir. Bütün bunların yanında son dönmelerde pamuğun hasadından sonra geriye kalan kazık kökleri bambaşka bir sektöre daha kapı açmıştır. Hasattan sonra geriye kalan pamuk çalıları çalı kırma makineleri ile toplanarak balyalar halinde  sanayide yakıt olarak kullanılabilmektedir.

Beyaz Altın olarak anılan bu bitki aslında görüldüğü üzere birçok alanda kullanılan, farklı birçok sektöre entegre olabilen değerlerimizden. Yetiştirildiği ülkelerde birçok istihdam sağlayan bitki ham madde olarak, çırçır döneminde çırçır işletmeleri, elyafı ile tekstil sektörü, tohumundan elde edilen yağ ile yağ ve yem endüstrisi, linterleme işlemi yapılmasıyla kağıt endüstrisi gibi birçok alanda kullanılmaktadır.  Tarımsal üretimde ülkemiz pamuk verim oranı olarak dünyada ilk sıralarda yer almaktadır. Ülkemiz için bu kadar önemli olan bu değerin korunmasını diliyorum….

KAYNAKÇA

Ziraat Mühendisi Halil İbrahim SAYAR

Bu yazı da ilginizi çekebilir:  Doğanın Cömert Hediyesi: Zeytin Ağacı ve Özellikleri

Fotoğraflar: Ziraat Mühendisi Halil İbrahim SAYAR

Peyzaj Mimarı

Yazarın Profili

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir