Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED), ekonomik ve sosyal gelişmeyi önlemeden, planlanan projenin çevreye etkilerini önceden tespit ederek önlem alınmasını amaçlar. Tasarım aşamasında ortaya çıkabilecek olumsuz durumlar önceden görülerek etkisiz hale getirilmesi için gerekli tedbirler ortaya konur ve bu etkilerin minimize edilmesi sağlanır.
Gün geçtikçe değişen sosyal, ekonomik, kültürel şartlar ve buna bağlı olarak etkileşen yaşam dinamikleri, insan-çevre arasındaki bağın güçlenmesine yol açmıştır. Bu bağ, insanın çevreye olumlu veya olumsuz faaliyetlerle yönelmesine de öncülük etmiştir. Planlamaların ve bunların uygulanma, işletilme koşullarının çevre ve insan sağlığına olan etkilerinin belirlenmesi gereklidir. Bu gereklilik herhangi bir uygulamada çevresel etkilerin önceden tespit edilmesini sağlamış ve buna bağlı olarak ÇED raporlarına gerek duyulmuştur. 1970’li yıllarda dünyada artan çevre sorunları insanları önlem almaya yönlendirmiş ve bu sayede ÇED raporu ortaya çıkmıştır.
Peki, çevresel etkilerin önceden tespit edilebildiği Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) nedir ve ne işe yarar?
Belirli bir projenin çevrede oluşturabileceği olumlu veya olumsuz etkilerin belirlenerek, bu olumsuz etkileri en aza indirecek alternatif çözümleri üretip, proje uygulamalarının izlenmesinde ve kontrolünde sürdürülecek çalışmaları içeren bir süreçtir. ÇED, ekonomik ve sosyal gelişmeyi önlemeden, planlanan projenin çevreye etkilerini önceden tespit ederek önlem alınmasını amaçlar. Tasarım aşamasında ortaya çıkabilecek olumsuz durumlar önceden görülerek etkisiz hale getirilmesi için gerekli tedbirler ortaya konur ve bu etkilerin minimize edilmesi sağlanır. Böylece proje sahibi içinde maliyetli zaman kaybı önlenmiş olur.
ÇED, projelerle ilgili bütün ilgili tarafların bir araya geldiği görüş, kaygı ve önerilerini ortaya koyabildikleri demokratik ve şeffaf bir süreçtir. Bu süreçte halkın da katılarak görüşlerinin bildirilmesi sağlanır. Projeler, en uygun çözüme ulaşılacak şekilde tüm tarafların geri bildirisiyle gerçekleşir. Karar vericilerin daha sağlıklı karar vermelerini sağlamak için onlara projelerin çevresel etkileri gösterilir.
ÇED raporlarını Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan ÇED Yeterlik Belgesi almış firmalar hazırlar. ÇED Yeterlik Belgesi alabilmek için firmaların bünyesinde başta Çevre Mühendisleri olmak üzere, Mühendis, Mimar, Kimyager, Biyolog, Arkeolog vb meslek disiplinlerinden eleman bulundurmaları zorunludur. Belirtilen meslek grupları ve rapor koordinatöründen oluşacak çekirdek kadro ile bakanlıktan izin alan firmalar, ÇED raporu hazırlama yeterlilik ve sorumluluğu alırlar. ÇED raporu hazırlayanlar bu raporun uygulanıp uygulanmaması hakkında karar verme yetkisine sahip değildirler.
ÇED süreci pek çok aşamadan oluşmaktadır. Öncelikle, Yeterlilik Belgesi almış firmalar; ÇED Başvuru Dosyası hazırlama aşamasında, proje alanında inceleme yapar. Sonrasında sırası ile Başvuru Dosyası, ÇED Raporu ve Nihai ÇED Raporu hazırlanarak Bakanlığa sunulur. Bakanlık bu dosyaları formata uygunluk yönünden inceler. İnceleme sonucunda Bakanlıkça “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumludur” veya ”Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumsuzdur” kararı verilir. Sonuç olumlu ise projeye başlanabilir. Olumsuz ise, bu kararın verilmesine neden olan şartların değiştirilmesiyle ilgili tekrar başvuruda yapılabilir. Bu aşamalar halkın katılımı ile birlikte, belirli süreler içerisinde gerçekleştirilir.
ÇED yönetmeliğine göre ÇED raporuna tabi kurum, kuruluş ve işletmeler özelliklerine göre 2 gruba ayrılmıştır. Birinci grupta EK-1 (Çevresel Etki Değerlendirmesi uygulanacak projeler), ikinci grupta ise EK-2 (Seçme Eleme Kriterleri uygulanacak projeler)’dir. EK -2 projeleri sonucunda “ÇED Gereklidir” veya “ÇED Gerekli Değildir” kararı verilir. EK-1 projeleri sonunda ise “ÇED Olumludur” veya “ÇED Olumsuzdur” kararı verilir. EK-1 ve EK-2 projelerinde uygulanacak alanlar listesi vardır. EK-1 de; rafineriler, termik güç santralleri, radyasyonlu nükleer yakıtlar vb alanlar, EK-2 de ise; ilaç ve atıklar, sanayi tesisleri, tarım ve orman alanları yer alır.
Ülkemizde 7 Şubat 1993 tarihinde ilk Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği hazırlanmış ve 1997, 2002, 2003 tarihlerinde bu yönetmelik yenilenmiştir. Şuan yürürlükte olan 2003 yönetmeliğidir.
ÇED faaliyetleri anlaşıldığı gibi var olan doğal kaynakların korunması ve yaşama ortamlarının sürdürülebilirliği açısından önemli bir yer tutar. Ne yazık ki ülkemizde, ÇED yeterli titizlikte hazırlanmamakta ve gerekilen önem verilmemektedir. Rant sağlamak için, planlanan projelere olumlu ÇED raporu hazırlamak, doğal yaşam alanlarımızın bozulmasına sebebiyet verir ve ülkemizin Sosyal-Kültürel düzeyde gelişimine engel olur. Bu konuda bize düşen, yeşil mimarimize uzanan bu olumsuz eylemleri engellemek ve çevre bilincini daha çok artırmaktır. Unutulmamalıdır ki çevre ile ilgili her şey canlıları etkiler, çevre etkilerinin olumlu veya olumsuz oluşu bizlere bağlıdır.