Yükseklerde Bir Ortaçağ Köyüne Yolculuk: Casertavecchia
  1. Anasayfa
  2. Gezi Rehberi

Yükseklerde Bir Ortaçağ Köyüne Yolculuk: Casertavecchia

0
Reklam Sponsoru

Casertavecchia, Caserta, İtalya’nın bir frazionesidir. Caserta şehrinin 10 km kuzeydoğusunda bulunan, yaklaşık 401 metre yükseklikte bulunan Tifatini Dağları’nın eteklerinde yer alan eski bir ortaçağ köyünün bulunduğu yerdir. İtalyancadan çevrildiğinde “Eski Caserta” anlamına geliyor.

1.Tarihi ve Günümüzdeki Durumu

1.1. Tarihi

Casertavecchia’nın tarihi hakkında kaynaklar kesin değildir, ancak Benediktin keşişi Erchempert’e göre Ystoriola Langobardorum Beneventi degentium kitabında köy MS 861’de kurulmuştur. Önceki Roma İmparatorluğu kasabasının adı “Casam Irtam”dı (Latince “yukarıda bulunan köy” anlamına gelir). Köy başlangıçta Lombardlar tarafından fethedildi ve yönetildi. Daha sonra Sarazen yağmalarına müstahkem dağ köyünün eyaletin Piskoposluğu haline gelmesine yol açtı. Norman egemenliği altında köy, Başmelek Aziz Mikail’e itafen katedralinin inşasına başladı. Bu dönemde kasabanın siyasi gücünü artıran Svabyalı Riccardo di Lauro (1232–1266) tarafından kontrol ediliyordu. Aragon Krallığı 1442’de köyü fethettiğinde önemi uzun vadede ve kademeli olarak azalmaya başladı. Sonunda Casertavecchia yalnızca yerel ilahiyat okuluna ve Piskoposluk koltuğuna ev sahipliği yapacaktı. Bourbonların yönetimi altında Caserta şehrinde büyük inşaatlar yapılmaya başlandı. 1842’ye gelindiğinde Caserta piskoposluğunun Casertavecchia’dan Caserta’ya taşınmasıyla siyasi yönetim tamamen büyük şehirdeki büyük saraya taşındı. 1 Ekim 1860’ta Volturno savaşında Napolililer, Casertavecchia’nın girişinde savaşın son direnişlerinden birini yaptılar; 400-500 Napoliten askeri, İkinci İtalyan birleşme savaşının belirleyici savaşlarından birinde Giuseppe Garibaldi’ye teslim olmuştur.

Casertavecchia kulesi

1.2. Günümüzdeki durumu

1960 yılında Casertavecchia, İtalyan Ulusal Anıtı ilan edildi. Günümüzde köy öncelikli olarak bir turizm merkezidir. Ziyarete değer yerler arasında katedral, kilise ve mevcut kale kalıntıları yer almaktadır. Ziyaretçiler çevredeki kırsalın panoramik manzarasına sahip yerel restoranlarda yemek yiyebilir.

Bu yazı da ilginizi çekebilir:  Bir Sanat Akımı Olarak "Arts and Crafts"

2. Köyün yapısı ve Özeti

Sokakları ve meydanlarıyla, 1600’lerden kalma fresk parçaları ve nostaljik izleriyle
zenginleştirilmiş Addolorata Şapeli,12.yüzyıldan kalma portalıyla meşhur Casa Ferraiuolo ve antik avlusu ve sundurmasıyla meşhur Casa Uzzi gibi unutulmaz görüntüler sunuyor;ötede, sundurma portalı ve tirizli pencereyle Casa Pisano’nun cephesinde bulunmaktadır. Köy, antik tarihi görünümünü korumanın yanı sıra, Caserta ovasının tamamı ve ufukta Vezüv Yanardağı ile Kraliyet Sarayı üzerinde olağanüstü panoramik noktalar sunmaktadır.

  • 1.Görsel:Hediyelik eşya dükkanı
  • 2.,3.,4. ve 5.Görsel:Katedral Meydanına doğru ilerleyen sokaklar
  • 6.Görsel:Sokakta dolaşan bir keşiş
  • 7.Görsel:Katedral Meydanı

3.Köyün Dikkat Çekici Noktaları

3.1. Katedral

Vescovado Meydanına hakim olan, köyün ana binası ve kalbi olan Aziz Michele’ye
adanmış katedralin cephesidir. Katedral, piskopos Rainulf tarafından on ikinci yüzyılın
başlarında kuruldu ve ana kapının arşitravında belirtildiği gibi, halefi Nicholas’ın yaptırdığı
ilave çalışmaların ardından 1153’te tamamlandı. Apulian Romanesk’in (en iyi örnekleri
arasında Bitonto ve Trani katedralleri vardır) ve Cassinese kökenli Benedictine tarzının
kirlettiği Sicilya-Norman tarzı, Amalfi, Gaeta ve Monreale katedralleriyle birlikte bu mimarinin en güzel
örneklerinden birini oluşturur. Katedral, günümüzde görkemli düğünlere ve turizme ev sahipliği yapmaktadır.

Kilisenin iç kısmından bir görüntü

3.2. Beşaret(Hristiyan bayramı) Kilisesi

Ön cephesi gül pencereli, tek sivri pencereli ve sivri kubbeli çan kulesiyle zenginleştirilmiş, 13. yüzyılın sonlarından kalma gotik kilise. Eski köyde, pitoresk Annunziata sokağı boyunca, sağda, asil bir arma taşıyan mermer bir portalla süslenmiş, on sekizinci yüzyıldan kalma bir revak açılıyor. Revak, üç pencereli sade bir cephesi ve tepesinde bir gül bulunan Gotik akımıyla yapılan Annunziata kilisesinin (13. yüzyılın sonları) önünde yer alır. Büyük pencereli tek nefli iç mekan basit ama çağrıştırıcıdır. Tek lanset pencereli üç sıralı çan kulesinin üzerinde bir sivri kubbe bulunur.
Biraz ileride, katedralin çan kulesinin altından güzel kubbeli tonozlu büyük bir oval taş kemer geçmektedir. Bunu geçince Papa Benedict 13.yüzyılın dört ziyaretini hatırlatan yazıyı görmek mümkündür (ikincisi 1725’te ve diğeri 1729’da). Daha sonra, estetik tüf portalları olan eski evlerin, Katedral’in ve eski ruhban okulunun gözlerden uzak kalan dikdörtgen şeklindeki keyifli ve samimi Vescovado meydanına doğru çıkılır.

Sokağın sonunda yer alan kilise

3.3. Kale

9.yüzyıldan kalma bu yapı, köyün kuruluşundan hemen sonra inşa edilmiştir. O dönemki kulelerden 30 m daha yüksek silindirik bir hal almıştır. İçeride sıklıkla sergiler, gösteriler ve tarihi canlandırmalar düzenlenmektedir. Kalenin tepesinin üzerinden Kilisenin ve Katedralin çan kuleleri ve Kilise’nin görkemli kubbesinin öne çıktığı şehrin genel bir manzara görmek mümkündür. Mevcut durumu hakkında konuşulduğunda kuleyle beraber en harap durumdaki yapıdır, restorasyon yapılmadığı takdirde bu yapının tarihe karışması kaçınılmaz olur.

Bu yazı da ilginizi çekebilir:  ''Bir Başkadır'' mekanlarını konuşuyoruz!

4. Yazarın Gezi sırasında Çektiği Fotoğraflardan Derleme

Köye geldiğinizde bu noktadan Vezüv dağı ve Kent gözünüzün ucunda olacaktır.

Köyün içine girdiğinizde sizleri duvara asılı sardunya, küpe çiçeği, çuha çiçeği gibi yerörtücüler karşılayacaktır hatta acem borusu da görmek mümkündür. Kısacası köyün antikliği çekiciliği kadar sokakların renkliliği de ön plana çıkmaktadır.

Bir günbatımı manzarası videosu ile anlatımı sonlandırıyorum

Yazı Kaynakları

Namık Kemal Üniversitesi mezunu Peyzaj mimarı ve Gezi tutkunu

Yazarın Profili

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir