Tarihi Kentsel Peyzaj: Dünyadan ve Ülkemizden Örnekleri
  1. Anasayfa
  2. Peyzaj Mimarlığı

Tarihi Kentsel Peyzaj: Dünyadan ve Ülkemizden Örnekleri

0
Reklam Sponsoru

Dünyada yüzyıllardır ve hatta binyıllardır devam eden yaşam; bu yaşamın bıraktığı izler… Evet herhalde en belirgin bırakılmış izler; yaşamın somut kanıtı “Kültürel Miras Değerlerimiz”. Bu değerlerimiz,

  • Maddi olan kültürel miras değerleri (Mimari, her türlü araç-gereç, giysiler gibi)
  • Maddi olmayan kültürel miras değerleri (Ahlak, inanç, dil, sanat gibi) olarak 2 başlıkta incelenmektedir.

Maddi olan kültürel değerlerimizin mimari boyutunda “Tarihi Kentsel Peyzaj” değeri taşıyan 5 farklı sınıftan söz edebiliriz.

Tarihi Kentsel Peyzaj Alanları

1. Antik Kentler

Günümüze kadar ulaşan atmosferlerinin nostaljik etkilerini yansıtan ve dönemlerinin özelliklerini hatırlatan önemli alanlardır. Ülkemizde de, dünyada da çok sayıda antik kent bulunmakta ve birçoğu ziyarete açıktır. Her yeni gün, bizi biraz daha geçmişe götürecek imkanları sunduğu için, yeni antik kentler de gün geçtikçe listeye eklenmektedir.

  • Petra Antik Kenti, Ürdün
  • Roma Forum, İtalya
  • Machu Picchu, Peru
  • Palmira, Suriye
  • Anemurium Antik Kenti, Mersin, Türkiye
  • Aspendos Antik Kenti, Antalya, Türkiye
  • Göbeklitepe, Şanlıurfa, Türkiye
  • Laodikeia Antik Kenti, Denizli, Türkiye

2. Doğal Yapılarıyla Oluşan Tarihi Kentler

Bulundukları bölgenin coğrafi ve jeolojik özelliklerine bağlı şekilde oluşmuş ve bu özellikleri kullanılarak gelişmiş, yine bu özelliklerine dayalı, dünya çapında turistik bir kimlik kazanan, farklı doğal ve fiziksel görünüme sahip, günümüze kadar devam eden kentsel dokulardır.

  • Venedik, İtalya
  • Amsterdam, Hollanda
  • Kapadokya, Nevşehir, Türkiye
  • Pamukkale, Denizli, Türkiye

3. Tarihi Kale Kentler

İstilacılara karşı surlar ile çevrili, surların dışına taşmayan, konum ve stratejik olarak yeşil alanları az kentler olup kendi döneminde korunmuş, yaşam güvenliği duygusu veren yerleşimlerdir.

  • İstanbul Surları
  • Kilitbahir, Çanakkale
  • Alanya, Antalya
  • Wartburg, Almanya
  • San Gimignano, Siena, İtalya
  • Chillon, İsviçre

4. Tarihi Ada Kentler

Tarihi geçmişe sahip ada yerleşimleri; turistik ziyaretlere açık, hem kısıtlı arazi yapıları hem de geçmişlerine ait savunma amaçlı kuruluşlarından dolayı sıkışık ve toplu yapılaşmaya sahiptirler.

  • Santorini, Yunanistan
  • Sakız Adası, Yunanistan
  • Gotland, İsveç
  • Sicilya, İtalya

5. Tarihi Kent – Yeni Kent İkilisi

Geçmişten günümüze kadar gelişerek yaşamakta olan kentler, gelişmelerinin bir sonucu olarak eski ve yeni kent peyzajlarının farklılığını birbirlerine saygılı şekilde ortaya koymaktadır. Aynı anda hem geçmiş yaşam hem şimdinin izleri bulunmaktadır.

  • Mardin, Türkiye
  • Safranbolu, Karabük, Türkiye
  • Darüsselam, Kudüs, Filistin
  • Floransa, İtalya

Ama ne yazık ki tehdit altındalar!

Dünyanın çılgın bir tüketim çağında olduğunu söylememiz hiç de yanlış olmaz. Globalleşme akımları, post-modernizm, teknoloji gibi birçok etken yavaş yavaş veya bir anda; fark etmeksizin bu değerlerimizi yok etmekle tehdit etmekte. Bu tehditler de yine çok tanıdıklar;

• İklim Değişikliği: 21. Yüzyılın başında kendini “Küresel Isınma” adıyla hayatımıza dahil eden ve her geçen yıl durumun ciddileştiği bu tehdit, doğal varlıklarımız kadar kültürel varlıklarımızı da büyük riske atmaktadır. Zamansız yaşanan memvsimler, sel baskınları, aşırı sıcaklar gibi faktörler her geçen gün değerlerimizi zedelemektedir.
• Kentleşme: Özellikle plansız ve çarpık gelişen kentleşme, arazi değerleri göz önüne alınmadan uygulanan imarlar gibi birçok yanlış kentleşme süreci kültürel alanları yok etmekte ya da değerlerini düşürecek şekilde olumsuz etkilemektedir.
• Yanlış Politikalar: Ülke içi veya uluslararası siyasi kararlar, savaşlar ya da hatalı restorasyon çalışmaları da kuşkusuz kültürel alanlarımızın en büyük tehditlerindendir.
• Kitle Turizmi: Bir alanın kültürel veya doğal bir farklılığı ve önemi varsa kuşkusuz bir cazibe merkezi olmaktadır. İşte bu noktada kontrol altına alınamayan turist sayısı, alanlara büyük baskılar yapabileceği gibi kirlilik ya da maddi hasar anlamında da tehdit oluşturmaktadır.

Bu yazı da ilginizi çekebilir:  IFLA 2023 Dünya Kongresi Türkiye Organizasyonu 2024'e Ertelendi

Neler Yapabiliriz?

Peyzaj mimarlarının da içinde bulunması gereken ve geniş ölçekte kentlerin kimlik ve değerlerini göz önünde bulundurarak yapılan çalışmalar çok önemlidir. Tarihi kentsel peyzaj yaklaşımı kenti zamanda ve mekânda bir süreklilik olarak görür ve yorumlar. Tarihi kentsel peyzaj yaklaşımı, kültürel çeşitliliği; toplumsal ve ekonomik kalkınmanın temel değerlerinden biri olarak kabul eder. UNESCO çevresel, toplumsal, kültürel kaygıların planlama ve tasarım süreçleriyle bütünleşmesini ve kentsel kalkınmanın hayata geçmesini desteklemek için kent yönetimleriyle çalışır.
Birçok kentte bu yaklaşımla çok olumlu ve cesaretlendirici sonuçlar alınmıştır. Her yerel durum için kentsel mirasın korunması ile, ekonomik kalkınma, kentin işlevselliği ve yaşanabilirliği arasında bir denge kurulmuştur. Böylelikle kentin doğal ve kültürel kaynakları gelecek nesiller için sürdürülebilir şekilde geliştirilirken bugünkü sakinlerin ihtiyaçlarına da cevap verilebilmiştir. (UNESCO, 2011)

Geçmişten günümüze ışık tutan ve koruyabildiğimiz sürece de ışığını geleceğe taşıyacak bu değerlerimiz; bizim için vardı ve varlığının devamı da yine bizim için olacak.

Kaynakça;

  1. PERİHAN, M., AŞUR, F. (2020). Tarihi Kentsel Peyzaj ve Kent Kimliği İlişkisi, Kent Akademisi, Volume, 13 (41), 163-175.
  2. UNESCO, Tarihi Kentsel Peyzaja İlişkin Tavsiye Kararı, 2011.
  3. URL 1: www.yandex.com/gorseller

İstanbul Üniversitesi-Peyzaj Mimarlığı Doktora?/ İstanbul?

Yazarın Profili