Plantasyon projeleri, hem estetik hem de fonksiyonel bitkilendirme için gerekli olan bitkilerin seçimi ve kompozisyon oluşturma işlemidir. Günümüzde, insan nüfusunun artması sonucunda yapılar yoğunluğunu artırmış ve koca kütleler halinde beton yığınları ortaya çıkmıştır. İnsanoğlunun görmek istediği yeşil doku zaman içinde kaybolmuş ve hatta zaman geçtikçe de tükenme noktasına gelmektedir. Bu nedenle tasarımcıların yapısal projeleri düşünürken ayı zamanda yeşil dokuyu da ön plana çıkartıp bitkisel tasarıma önem vermeleri kaçınılmaz bir gerçek olmuştur. Bu nedenle yapısal tasarımlar, yaşam alanları oluşturmak için ihtiyaç duyulurken, buna bağlı olarak geniş bahçelere, dikey bahçelere, kış bahçelerine ve çatı bahçelerine duyulan ihtiyaç gün geçtikçe önemini artırmıştır.
Projelerde, bitkisel tasarım yapabilmek ayrı bir uzmanlık gerektirmektedir. Bu konuda fidanlıklarda bulunan alanında uzman peyzaj mimarları tarafından veya uzmanlığına güvendiğimiz insanlardan mutlaka destek almamız gerekmektedir. Çünkü toprak ihtiyacı, yaşayacağı koşulardaki nem dengesi, güneş ihtiyacı, gece gündüz arası sıcaklık farklılıklarından etkilenme şekli ve su ihtiyaçları gibi özellikler, her bitkiye göre değişiklik göstermektedir. Her tasarımcı, yaptığı iş konusunda mutlaka bilgi sahibidir fakat her tasarımcı uzman değildir. Bu nedenle destek almak her zaman mutlaka tasarımlarımızda bizi daha da ön plana çıkaracaktır. Tabi yapısal ve mimari projelendirmede olduğu gibi plantasyonda da her şey yine eskizle başlar ve sorasında bitki tür, çeşit ve çapına göre projelendirme kısmına geçilmelidir.
Bitkisel Proje Hazırlanırken Nelere Dikkat Etmeliyiz?
Öncelikle çalışılacak olan alanın fizibilitesi hazırlanmalıdır. Bir villa bahçesi mi, site bahçesi mi yoksa büyük bir kent meydanı mı gibi unsurlar bu fizibilitede düşünülmelidir. Çünkü her alanın ihtiyacı kullanım yoğunluğuna göre değişmektedir bu durum orada kullanılacak olan bitki çeşitliliğini sınırlar dahilinde incelememizi sağlamaktadır. Aslında bu fizibilite hem bitkisel projede, hem de alana planlayacağımız yapısal projeler için değişiklikler göstermektedir.
Konut bazına ve yoğun kullanım maruz kalmayan alanlarda alanı genel olarak yatay olarak çalışmak daha doğru olacaktır. Bu nedenle özellikle konut ve villa bahçelerinde çim alan detayları daha yoğun olacaktır. Dikey bitkilendirme alanları alanın sınırların belirleyecek şekilde genellikle duvar diplerine doğru yapılmalıdır. Bu sayede bahçemize, bir boyut ve kademe kazandırmış oluruz. Bu sistemde duvar diplerine boylu ağaçlar, önünde ağaççık ve çalı grubu, mevsimlikler ve çim alan şeklinde çalışma prensipleri oluşturabiliriz.
Sınırlarımız oluştuktan sonra, alanda ne istediğimiz çok önemlidir. Alanda geniş çim alanlar istersek alanı daha fazla doldurmadan, mevsimlikler ve çim alanlarla formal ve informal hatlarda çizgiler çalışılıp, bu çizgilerin bitkilerle boyutlandırması sağlanabilir. Yada alanda geniş çim alanlar içine, bitki parterleri oluşturulup bu parterler üzerine yer örtücü çalı ve gösterişli güzel bir ağaçla vurgu yapılabilir. Bahçemize oluşturduğumuz bitkisel kademeler ve yapmış olduğumuz vurgular ile çok iyi bir manzara bitkilendirmesi ile mahremiyet sağlamış oluruz. Ayrıca bu bitkilendirme tipi, arkasında gizlemek istediğimiz bir obje yapı yol vs. varsa çok iyi bir çözüm ortağı olabilir.
Bu unsur dikkate alınarak yapılan bitkilendirmeler genellikle ibreli bitkiler ile yapılmaktadır. Özellikle leylandii bu konuda çok iyi bir bitkidir. Arkadaki görüntü, ses ve rüzgarı kesmek amacıyla kullanıldığı zaman, istediğimiz sonucu bize her zaman sunar. Bu noktada bitkilerin bakım ve budama etkileri de ok önemlidir. Bitkinin tepeden budanması ile istenilen formda ve çapta büyümesi sağlanabilir. Bu sayede zaten sık dokulu olan bitkilerle daha iyi bir sınırlandırma ve perde etkisi oluşturmuş oluruz. Belli bir alanda gölge etkisi oluşturmak isteniyorsa, o bölgede alternatif gölge yapıcı bir bitki kullanarak doğal çardak etkisi de oluşturulabilir. Tabi seçilecek olan ağaç taç ve yapı itibari ile alanın büyüklüğü ile doğru orantılı olmalıdır.
Bitkilendirme yaparken düşünülmesi gereken diğer önemli husus renklenme, çiçeklenme ve mevsimsel etkilerdir. Her mevsim her bitkinin en güzel olduğu zamanlar vardır. Sonbahar yaprak etkisini görmek istediğimiz zaman bize o hissi sağlayabilecek ağaç ve bitki türleri seçilirken, ilkbahar çiçeklenmesi ve kışın etkisini gün yüzüne çıkaran bitkiler de bu mevsimlere uygun olarak seçilmelidir. Hatta bazı bahçelerde farklı özelliklere sahip ağaç ve bitkiler kullanılarak her mevsimin tadı arı ayrı yaşanmaktadır. Her mevsimde aldığı farklı renk ve dokular düşünülerek tasarımları yapılan bahçelerde, dört mevsimi farklı renk tonlarıyla yaşamak da mümkün olacaktır. Tasarımcıların tasarımlarda o dengeyi çok iyi kurgulaması ve mutlaka bu konuyla alakalı uzman görüşlerine önem vermesi gerekmektedir.
Konut bahçelerinde de villa bahçelerindeki mantığın kullanılabileceği gibi, daha yüksek yapıların olduğu düşünülen yüksek site bahçelerinde daha çok iç bahçeye doğru bir yönelme ve gölgelendirme söz konusu olmaktadır. Yine geniş açık yeşil alanlara projelerde yer verirken belli bölgelerde gölge alalarına konut bahçelerinde ihtiyaç duyulmaktadır. Yine mahremiyet duygusu ve kademeli bitkilendirme şekli mutlaka site ve konut bahçelerinde uygulanabileceği gibi buna ek olarak geniş gölge alanları ve sosyal alanlarda düşük formlu bitkiler tercih edilmelidir. Yoğun kullanıma sahip bu alanlarda, insanların açık yeşil alan ihtiyacı da yoğun olacağından sosyal aktivite alanları gölgeli ve açık yeşil alanlara yönelik pojelendirilmelidir.