Bozkırın Ortasında Bir Vaha: Kaman Japon Bahçesi
  1. Anasayfa
  2. Gezi Rehberi

Bozkırın Ortasında Bir Vaha: Kaman Japon Bahçesi

0
Reklam Sponsoru

Bu yazımda, Türkiye’nin tam orta konumunda yer alan Kırşehir iline, oradan da Kaman ilçesinde yer alan 280m çapında 16m yüksekliğindeki tipik bir Anadolu höyüğü olan “Kalehöyük”e doğru yola çıkacağız. Önce Kalehöyük’ü sonra Kaman Japon Bahçesi’ni tanıyacağız.

Kaman Kalehöyük kazılarını, Japonya Ortadoğu Kültür Merkezi Başkanı ve Kaman Kalehöyük Kazı Heyeti Şeref Başkanı Prens Takahito Mikasa 31 Mayıs 1986 günü başlatmıştır. Dr. Sachihiro Omura başkanlığındaki kazılar halen devam etmektedir. Kazılar sonucu bölge yerleşiminin Erken Bronz Çağı’na kadar gittiği (M.Ö. 3000 yy.) öğrenilmiştir.

Dünyanın bir ucundaki Japonların Anadolu’da ne işi varmış? diyorsan bu yazıyı okuyabilirsin.

Yazımızın asıl konusu, bu kazılar esnasında 1993 yılında, Altes Prensi Takahito Mikasa’nın Kalehöyük kazılarını başlatması anısına ve bölge halkına rekreasyon alanı sağlamak amacıyla yapılan “Prens Mikasa Anı Bahçesi/Japon Bahçesi”dir. Avrupa Center Mimarlık ve Kentsel Tasarım Sanat Çalışmaları ile Chicago Kütüphanesi tarafından ‘En İyi Yeşil Tasarım’ ödülü alan Japon Bahçesi, Japonya sınırları dışında bulunan en büyük botanik bahçelerinden biri olma özelliğini taşıyor(2). Keyifli ve huzurlu bir gün için çok güzel bir seçenek olan bahçeyi gezmeye başlayalım;

Alana girince önce höyüğün doğasından esinlenilerek yapılmış Arkeoloji Müzesi bizi karşılıyor. Pandemi dolayısıyla girişler daha kontrollü, MüzeKart ile ziyaret edilebilen müzede, Höyük kazılarından bulunmuş eserler bulunmakta ve kısa kısa filmlerle tanıtımlar mevcut. Ben en son 2016 yılında müzeyi gezebilmiştim.

Arkeoloji Müzesi’ni solumuzda bırakıp merdivenlerden ilerleyince artık bahçenin içine giriyoruz. Girişte bizi küçük bir tanıtım levhası ve kroki karşılıyor. Bu plandan da anlaşıldığı üzere Japon bahçe felsefesinin dayandığı “doğadan esinlenilen informal ve yumuşak hatlar” görüşünü rahatlıkla hissedebiliyoruz. Su bahçelerinin yoğun olduğunu ve genel olarak su bahçeleri felsefesine uygun dizayn edildiğini ilerledikçe göreceğiz. Alan sınırı Pinus sylvestris ile yumuşak bir şekilde hissettirilmiştir.

Bu yazı da ilginizi çekebilir:  Topiary Sanatı: Budanıp Şekil Vermeye En Uygun Bitkiler

Yolumuza zik-zak köprü “Yatsuhasi” ile devam ediyoruz. “Köprüyü karışık ve zor yap ki kötü ruhlar karşıya geçemeden suya düşüp yok olsun.” inanışı ile yapılan zik-zak köprü bizi karşılıyor. İnformal hatlar taşıyan gölet uzakdoğu bahçeleri ile özdeşleşen “Koi” balıklarıyla bir bütünlük içerisindedir.

Zik-zak köprüyü gerimizde bırakınca yine su bahçelerinin vazgeçilmezi, söğüt ağaçları ve uzakta bir taş fener dikkat çekmekte. Japon su bahçelerinin köprü-ada-balık üçlemesinin üçüncü ögesi yarımadayı da çam ağaçlarıyla bezeli bir şekilde sol tarafta daha net ayırt edebiliyoruz.

Yürüdüğümüz birçok yol beyaz çakır, mıcır ve kum ile döşenmiş ve bunu daimi kontrolde tutan bir görevlisi mevcut. Yumuşak hatlarla devamı sağlanan yol tüm sirkülasyonu sağlıyor. Fujidana yani arkatlı yol da ise Wisteria sinensis – Çin Morsalkımı ile renklenmiş ve fotoğraf severler için harika bir nokta.

Bu yol devamında Azumaya’ya yani bahçenin tamamına yukarıdan bakan pergolaya çıkıyor. Zemini yine çakıl ve kayalardan oluşan bu noktada soluklanmak ve manzarayı seyretmek iyi geliyor.

Tercih edildiği yer olarak felsefeye uygun olan bir başka öge ise bahçe pagodası Sekito. Dikkat çekmeyecek şekilde yeşilliğin arasında bir detay niteliğinde olan pagoda, bahçedeki güzel noktalardan biri. Farklı bir kültürün alışık olunmayan bu detayı, birçok fotoğrafın da arka planında.

Haftanın belirli günleri ve belirli saatlerinde akan şelalenin yavaşladığı noktada büyük kayalar yardımıyla karşıya geçtiğimiz yoldan devam ediyoruz. Ağustos ayında olmamıza rağmen renklenmeye başlayan ağaçlar, harika bir manzara oluşturmakta. Bunun farkında olan yöre halkı özel gün çekimlerinde bu bahçeyi sıklıkla tercih etmektedir.

Bahçenin artık çıkışına ilerledikçe yine bir su bahçesi ile karşılaşıyoruz. Koi balıkları, taş fener, kayalık ögeler, söğüt ağaçları yine bahçeyi tamamlayan nitelikte. Tüm bahçeyi yarım saat gibi bir sürede gezebileceğiniz gibi daha tadına vararak huzuru ve doğayı hissederek gün boyu da gezebilirsiniz.

Bu yazı da ilginizi çekebilir:  Japon Bahçeleri Tasarım Ögeleri

Kaman Japon Bahçesinde Yer Alan Bazı Bitkiler

  1. Abies bornmulleriana – Uludağ Göknarı
  2. Berberis thunbergii – Kadın tuzluğu
  3. Buxus sempervirens – Şimşir
  4. Chaenomeles japonica – Japon Ayvası
  5. Cotoneaster dammeri – Ayıüzümü Muşmulası
  6. Forsythia intermedia – Altın Çanağı
  7. Juniperus conferta – Sürünen Ardıç
  8. Pinus sylvestris – Sarı Çam
  9. Prunus cerasifera – Kırmızı Yapraklı Erik
  10. Prunus sergentii – Kuzey Japon Dağ Kirazı
  11. Prunus yedoensis – Yoshino Kirazı
  12. Pyrachatha coccinea – Ateş Dikeni
  13. Quercus petraea – Meşe
  14. Robinia pseudoacacia – Yalancı Akasya
  15. Salix babylonica – Salkım Söğüt
  16. Salix matsudana – Kıvrık Yapraklı Söğüt
  17. Sophora japonica – Japon Soforası
  18. Tilia cortada – Ihlamur
  19. Weigela hortonsis – Japon Weigela
  20. Wisteria sinensis – Çin Morsalkımı

Kalehöyük ve müzesi hakkında daha detaylı bilgilere buradan ulaşabilirsiniz.

Kaynakça;

  1. https://peyzax.com/japon-bahceleri-tasarim-ozellikleri/
  2. https://www.cnnturk.com/yasam/kirsehirde-japon-bahcesi-dogal-guzelligiyle-buyuluyor
  3. Bahçe ve Peyzaj Sanatı Tarihi Ders Notları, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa, Dr. Öğr. Üyesi Hande Sanem Çınar
  4. Kapak Fotoğrafı: https://mapio.net/pic/p-120392717/

İstanbul Üniversitesi-Peyzaj Mimarlığı Doktora🌍/ İstanbul📍

Yazarın Profili

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir